Avrupa Sol'undan Vincent Boulet, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün Kürt sorunun çözümünde hayati bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Sadece Kürt halkı için değil, dünya halkları için de bir elzem teşkil eden bu özgürlük talebi daha büyütülmeli" dedi.
İmralı Cezaevinde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan son 33 aydır hiçbir haber alınamıyor. Aile ve avukat görüş hakkı tamamen elinden alınarak, ağırlaştırılmış mutlak bir tecride tabi tutulan Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için, 10 Ekim’de dünyanın 74 merkezinde yapılan ortak açıklamayla “Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesinin startı verildi.
10 Ekim’de startı verilen bu kampanyaya farklı toplumsal kesimlerden destekler ve Türk devletinin İmralı’da hayata geçirdiği tecrit rejimine ve Kürt halkına karşı yürüttüğü savaşa tepkiler gelmeye devam ediyor.
İmralı tecridini ve Türk devletinin başta Rojava olmak üzere dört parça Kürdistan’da yürüttüğü savaşı, European Left (Avrupa Solu) Genel Başkan Yardımcısı, Fransa Komünist Parti Ulusal Sekreteri ve aynı zamanda Paris 13. Bölge Belediye Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Vincent Boulet ile konuştuk.
ÖZGÜRLÜK KAMPANYASI DAHA DA BÜYÜTÜLMELİ
“Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” talebiyle küresel çapta yürütülen kampanyanın son derece önemli olduğunu ifade eden Vincent Boulet, destekçisi oldukları bu kampanyanın daha da büyütülmesi gerektiği çağrısında bulundu. Boulet, “Kürt lider Abdullah Öcalan ve onunla tutsak edilen diğer siyasetçiler, Kürt halkının özgürlük mücadelesini temsil etmektedir. İmralı’daki tecrit, aynı zamanda Erdoğan rejimi altında Türkiye hapishanelerinde tutulan siyasi mahkumların haklarının nasıl ihlal edildiğini de gözler önüne sermektedir. Bu anlamda, 10 Ekim’de startı verilen bu özgürlük kampanyası desteklenmelidir ve bizde destekliyoruz. Bu kampanya genişletilmeli ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması talebine yanıt vermesi için Türk hükümetine baskı yapmaları amacıyla Avrupa hükümetlerinin de gündemine getirilmelidir” diye konuştu.
ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN HAYATİ ÖNEMDEDİR
“Abdullah Öcalan’ın özgür kalması, Kürt sorunun çözümünde ve Kürt halkının ulusal haklarının elde etmesi yönünde atılacak muazzam bir adım olacağı için büyük önem taşımaktadır” diyen Boulet, devamla şunları ekledi: “Öcalan’ın özgürlüğü, Kürt halkının ulusal haklarını hayata geçirilmesini tartışacak bir Kürt liderin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Bu durum, insan hakları ve demokratik ilkeler açıktan ihlal edilerek korkunç koşullarda tutuklu bulunan bir siyasi liderin özgür kalması sembolik bir önem taşımaktadır. Öcalan’ın özgür kalması, aynı zamanda Türkiye’de tutsak olan diğer siyasi mahkumlar için de ileriye dönük büyük bir adım teşkil edecektir.”
Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün Kürt sorununun çözümü için hayati bir önem sahip olduğunu kaydeden Boulet, “Dünya genelinde başka halkların da ulusal hakları için mücadele ettiği benzer durumlar söz konusudur. Ezilen halkların ulusal haklarını güvence altına alan siyasi bir çözüm yolunda ilerleme kaydedebilmemiz için bu mücadelelerin liderlerinin serbest bırakılması elzemdir” dedi.
Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması için mücadeleye devam edilmesi gerektiğinin de altını çizen Vincent Boulet, “Kürt halkı ve bence bütün dünya için kesinlikle elzem bir talep olan Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadeleyi genişletelim ve büyütelim” ifadelerini kullandı.
AVRUPA ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN TÜRK HÜKÜMETİNE BASKI YAPMALI
Avrupa’nın Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dönük sessizliğini de eleştiren Vincent Boulet, “Avrupa’nın içinde olduğu sessizlik kesinlikle bir skandaldır. Bu politikanın değiştirilmesi, Kürt halkı için demokrasi ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması yönünde Türk hükümetine baskı yapılması bir zorunluluktur. Bugün, Avrupa Konseyi de dahil olmak üzere Avrupa Birliği’nin mevcut liderleri, enerji çıkarlarını halkın çıkarlarının önüne koyduğu çok açıktır. Bu politika kabul edilmez ve skandal bir durumdur” diye konuştu.
ERDOĞAN HERKES İÇİN BİR TEHLİKE
Türk devletinin başta Rojava olmak üzere Kürt halkına dönük saldırılarını da değerlendiren Fransız siyasetçi Vincent Boulet, “Rojava’ya dönük saldırılar bir savaş suçudur. Ve kesinlikle kınanması gerekir. Bugün Erdoğan’ın temsil ettiği Türk rejimi, bölgesel güvenlik için büyük bir tehlike ve aynı zamanda Türkiye halkları için de bir tehdit olduğu gerçektir. Rojava’ya bu şekilde saldıran, Irak’ın iç işlerine karışan, Karabağ’da görüldüğü gibi tasfiye politikasıyla Ermeni halkının varlığını tehlikeye atan diktatör Aliyev’i destekleyen birini gördüğümüzde, Erdoğan’ın Avrupa için tehlike oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bunlar göz önüne alınarak, Erdoğan’ın durdurulması için baskı uygulamalıyız” diye kaydetti.
