Wan’da AKP hükümeti tarafından TÜGVA’ya teslim edilen eğitim sisteminde yaşanan sıkıntıların yanı sıra meydana gelen skandallar öğrencilerin eğitim adı altında nelere bulaştırıldığını ortaya koyuyor. Okullarda artan alkol ve uyuşturucu madde kullanımının sonucunda yaşanan intiharlar da dikkat çekiyor. Peki, Wan’da eğitim nasıl bu noktaya geldi, eğitimciler ne düşünüyor?

AKP tarafından açılan İMKB Fen Lisesi ve Türk Telekom Lisesi skandalların başını çeken okullar oldu. Her yıl yaklaşık 1000 öğrencinin okuduğu bu okullarda TYT ve AYT sınavlarında üniversiteyi kazanan öğrenci sayısı 80’ni geçmiyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul yönetimleri reklam afişlerinde çok fazla sayı paylaşarak bu rezaleti gizlemeye çalışıyor.  Reklam afişlerindeki öğrencilerin hatırı sayılır kısmı mezun öğrenciler olmasına rağmen hayali bir başarı hikayesi anlatılarak algı oluşturulmak isteniyor.

OKULDA SAHTE ALKOL ÜRETİLDİ

Rehber öğretmenler görevlerini yapmayarak koçluk sistemi uygulayarak para karşılığı hizmet verirken, öğretmenlerin derslerini doğru düzgün işlemeyerek öğrencileri para karşılığı özel derse teşvik etmeleri de bu başarısızlığın başlıca sebeplerinden biri. Okul idaresi bunları bilmelerine rağmen göz yumuyor. Milli Eğitim idarecilerinin bunları göz ardı etmesi sorunların daha da büyümesine neden oldu.

Geçtiğimiz yıl Türk Telekom Fen Lisesi Pansiyon bölümünde sahte alkol üretildiği tespit edildi. Birçok öğrenci bu sahte alkolü kullandığı için rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Zehirlenen öğrenciler yapılan tedavilerinin ardından sağlığına kavuşurken, dönemin İl Milli Eğitim Müdürü okullara zarar gelir diyerek konunun üstünün örtbas edilmesi talimatını verdi. Buna bazı öğrenci velilerinin de önayak olmasıyla konu rafa kaldırıldı. Okulun pansiyonunda sahte alkol üretiminin kimlerin teşvikiyle ve nasıl yapıldığı ise öğrenilemedi.

OKUL ÖNLERİNDE UYUŞTURUCU TİCARETİ

Uyuşturucu kullanımının 10 yaşa kadar düştüğü Wan’da okul önlerinde adeta uyuşturucu ticareti dönüyor. Aileler bundan dolayı çok ciddi sorunlar yaşıyor. Görüştüğümüz aileler; AKP’nin okullarını çocuklarının uyuşturucuya alıştırıldığı yer olarak değerlendiriyor.

Wan’da yaklaşık üç yıl önce okuldan çıkan 5 kadın öğrenci, merkez Tuşba ilçesinde yer alan Toprak Kale’nin kayalık bölgesine gitti ve aralarından 14 yaşındaki S.E kendini kayalıklardan aşağıya bırakarak intihar etti. Genç kadının uyuşturucu kullanımı sonucu intihar ettiği öğrenildi. Sahte alkol üretimin yapıldığı İMKB Fen Lisesinde ise geçtiğimiz ay bir öğrenci daha intihar etti.

OKULLARDA TÜGVA ETKİSİ

Wan’da eğitim ve öğretim tamamen AKP’nin kuruluşu olan TÜGVA’ya emanet. Eğitim işleri Milli Eğitim Müdürlüğünde değil TÜGVA’da çözülüyor. Öğretmen atamalarından tutun, hangi ilçeye kimin müdür olacağına kadar TÜGVA karar veriyor. Edremit İlçe Milli Eğitim Müdürü TÜGVA’lı Elif Yörük. Ancak Yörük, geçici görevlendirme ile bu işi yürütüyor.

TÜGVA’ya bağlı öğretmenlerden biri de Doğan Nurses. 2016’da İlçe Milli Eğitim Müdürü iken İpekyolu Belediyesine kayyum yardımcısı olarak atanan Nurses, 2019’da yeniden kayyum atanması üzerine ilçe milli eğitim müdürü olarak atandı. 2024 seçimlerinde İpekyolu’nu DEM Partili Eş Başkanların kazanması üzerine Nurses, yeniden Edremit İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirildi. TÜGVA’nın yönettiği eğitim kurumlarının geldiği durum ise uyuşturucu, sahte alkol üretimi oldu.

ATABAY: KÜLTÜREL YOZLAŞTIRMA POLİTİKASI UYGULANIYOR

Bölgede uyuşturucu kullanımının arttığını, alkol kullanımı ve bazı çevrelerce fuhuşun yaygınlaştırıldığını söyleyen Eğitim Sen Wan Şubesi Başkanı Murat Atabay, “Bunu değerlendirdiğimiz zaman, bunun doğalında gelişen bir olay değil, bilinçli bir politika olduğunu biliyoruz. Bunlar kültürel yozlaşma aracı olarak kullanıyor. Uyuşturucu ortaokul düzeyine ulaşmış durumda önleyici tedbir yok. Cezai yaptırımın olduğunu söyleyemeyiz. Buna bulaştıktan sonra uygulanacak çözüm yöntemleri kadar önleyici yöntemler önemli. Resmi kurumlar neler yapıyor, hangi tedbirleri alıyor?

Bu konuda çok büyük eksiklikler var. Sadece okul önleri değil, devletin kontrolü altında yurtlarda bile maalesef bunun önünü açan uygulamalar görüyoruz. Bu anlamında resmi olarak yurtları örgütlenme alanı olarak görüyorlar. STK’ların bu konuda harekete geçmesi gerekir. Gençlerin başka şey düşünmesini veya politik olana ilgi duymasını istemiyorlar. Kürt gençlerin olduğu kentlerde bu durum daha çok bariz. Okullar ve sokaklarda aleni bir şekilde dağıtılıyor. Gözle görülür bir mücadele de yok. Ekonomik nedenler de burada etkili" ifadelerini kullandı.

AVCI: UYUŞTURUCU SATICILARI KARAKOLDA SERBEST BIRAKILIYOR

Wan Barosu Avukatların Ümit Avcı ise, daha önce de okullarda uyuşturucu ve alkol kullanım yaşının düştüğünü söylediklerini ve yaptıkları uyarılarını ciddiye alınmadığını belirterek, "Gerçekten vahim bir durum ile karşı karşıyayız. Bu konularda araştırma yaptık ve denetimlerin yetersiz olduğunu görüyoruz. Kolluk güçlerinin torbacılara yönelik operasyonlarının yetersiz olduğunu görüyoruz. Torbacıların ifadesi alınıyor ve serbest bırakılıyor. Yaşı küçük çocukların torbacılar tarafından kullanıldığı dosyalar yargıya taşındı ama bir sonuç alınamadı.

18 ve altı çocukları uyuşturucuya alıştırdıkları zaman o gençlerin toplumsal muhalefete dönüşmesinin engellendiği bir devlet politikası da var. Genel politikalara baktığımız zaman ortaya çıkan resim budur. Torbacı haber elemanı ya da ihbarcımız diye bırakılıyor. Bu bizi düşündürüyor. Denetimler okul idaresi tarafından yeterli bir şekilde yapılmıyor. Somut olarak spesifik olarak şu dosya diyemem ama genel bir zafiyet görüyorum" diye konuştu.