Şirnex’teki cinsel saldırı ardından yazılı bir açıklama yapan YPS JIN, halkın “doğal bir refleksle tecavüz kültürüne tarihi bir cevap” verdiğini belirtti.
Açıklamada şunlar ifade edildi:
“Şırnak’ta yaşanan doğal halk refleksi Kürt halkının, işgalci Türk devletinin tecavüz kültürüne karşı verilen tarihi bir cevabı olmuştur. TC faşizmi, yüzyıllardır Kürdistan toprakları üzerinde yürütmediği soykırım politikası bırakmamıştır. Katliam, talan, sömürü, yoksullaştırma, kimliksizleştirme, göçertme, yozlaştırma, ajanlaştırma, uyuşturucu, fuhuş gibi hem fiziki hem de kültürel olarak Kürt halkını teslim alma, Kürdistan topraklarını işgal etme saldırıları sınırsızca ve alenileştirilerek herkese kanıksatılmaya çalışılmıştır. Halkımıza dönük geliştirilen ve derin travmalara neden olan bu olaylar karşısında gelişen en küçük bir karşı koyuşa dönük ise çete kültürlü TC devleti tarafından her türlü mafyatik yönelim geliştirilmiştir. Darbeci devlet yaşanan her olayla, Kürt halkına ‘biz toprağınızı işgal ederiz, her türlü değerinizi sömürürüz, sizi istediğimiz gibi kullanırız, size istediğimiz her şeyi yaparız ve siz buna boyun eğmek zorundasınız’ demektedir. Bu binyılların tecavüz kültürünün bir halk üzerindeki somutlaştırılmaya çalışılan hali olmaktadır. Bu zihniyet karşısında insanlığın varoluşundan beri, toplumsallık gereği verilen en etkili cevabı açığa çıkan doğal refleksler olmuştur. Bugün Şırnak’ta açığa çıkan da bu doğal ve olması gereken refleksin bir örneği olmaktadır. Bu refleks, insanın en doğal ve en etkili hakkı olan öz savunma hakkıdır. Hepimiz de iyi bilmekteyiz ki sadece son yıllarda Kürt toplumuna, Kürt kadınına, Kürt gençlerine dönük buna benzer olaylar oldukça yaygın yaşanmaktadır. Bu saldırıların bir kısmı deşifre edilerek halkla, kamuoyu ile paylaşılabilmiş fakat büyük bir kısmı ise devletin çeteleri tarafından gizli bırakılmıştır. Kürdistan’a yerleştirilmiş olan bütün TC işgalci devlet yanlıları, görevlileri düşmandır ve halkımıza dönük her türlü saldırıda bulunma görevini üstlenmişlerdir. Yaşanan bu saldırılar karşısında sessiz kalmamak, kabul etmemek, anında refleks göstermek çok önemli olmaktadır. Bundan üç yıl önce yine Şırnak’ta gelişen olayda da cinsel saldırıya maruz kalan kız çocuğunun gösterdiği tepkiyi halk sahiplenmiş, sokaklara dökülmüştü. Bu yaşanan olayda da saldırı karşısındaki iki Kürt kadının tepkisi ve refleksi bu tecavüzcü özel savaş elemanını deşifre etmiş ve halkın etkili öz savunmasının gelişmesinin önünü açmıştır. Şırnak’ta bu uzman çavuşun saldırısı karşısında sessiz kalmayan iki Kürt kadınının refleksini de Şırnak halkının bu saldırıyı cezalandırma yöntemini de selamlıyoruz. Bundan sonraki süreçte de faşist TC’nin askerinin, polisinin, kontrasının, ajanının, memurunun Kürdistan kadınına, çocuğuna, halkına dönük bu tür saldırıları karşısında bütün halkımız anında aynı refleksi hiç çekinmeden göstermelidir. Şırnak örneği düşmana ayağını denk aldırtacak ciddi bir mesajdı. Düşman bu olay sonrasında da görüldüğü üzere göz altılar gibi korkutma, sindirme, kabul ettirme girişimlerinde bulunabilir. Bu konuda halkımız asla tereddüt yaşamamalıdır. Bu tarzda yaşanan hangi olay karşısında devletin yasal bir tutumu gelişmiştir? Aksine mükafatlandırılmışlar, rütbelendirilmişlerdir. Kürt halkı bilinçlidir ve artık bu gerçekliği çok açık bir şekilde görmektedir. Kürdistan’daki her türlü saldırının hesabını halkın kendisi soracak, cezasını halkın kendisi verecektir. Van serhildanlarında gördüğümüz gibi toplu direnişle, Şırnak örneğinde gördüğümüz gibi kitlesel öz savunma ile ancak tecavüzcü ve darbeci TC özel savaş güçleri, TC devleti karşısında başarı elde edilebilmektedir. Açıktır ki direnişin kalesi olan Botan toprakları ve direniş kültürünün öncüleri olan Botan halkına dönük devletin çok boyutlu özel savaş ve işgal planlamaları bulunmaktadır ve bu saldırganlığı kırabilmenin tek yolu örgütlü direniş ile öz savunmadır.
Kurdistan’da kadın eksenli geliştirilen özel savaş politikaları karşısında kadının tutumu ve duruşu bütün Kürt halkının yaklaşımını belirleyecektir. Kürt kadınları olarak düşmanın özel savaş yönelimleri karşısında örgütlenmeyi ve öz savunmanın öz gücü olmayı kendimize temel görev olarak ele almaktayız. Bu eksende özelde Şırnak halkını ve bütün Kürdistan halkını, gençlerini, kadınlarını bu işgal ve özel savaş politikaları karşısında öz savunmalarını geliştirerek düşmana, düşmanın özel savaş politikalarına geçit vermemeye çağırıyoruz.”