50 yıldır varlık, kimlik, kültürel, siyasi, askeri, ekonomik ve toplumsal bir mücadele verildiğini belirten KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk, “Bu şekilde Kurdistan’da yaşam biraz da olsa anlam kazandı. Kurdistan'da yaşam kıymetli hale geldi. Kürt halkının inancı artık özgür yaşam inancıdır. Şu anda direniş tünellerinde savaşan tüm yoldaşlarımız Zîlan'ın, Gulan'ın, Sema’nın ardıllarıdır” dedi.

KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Zilar Stêrk, Stêrk TV’de yayınlanan ‘Özel Program’a katılarak, Gulan Avrêl’in sorularını yanıtladı. Söyleşinin tamamı şöyle:

Zîlan (Zeynep Kınacı) Haziran 1996’da Türk ordusuna karşı fedai bir eylem gerçekleştirdi. 1996 yılı Kürt halkı, Kürt Özgürlük Hareketi ve düşman açısından siyasi, askeri ve toplumsal anlamda nasıl bir yıldı?

Kürt toplumu olarak birçok sorunumuz var. Ulus, varoluş, kimlik, siyasi, askeri, sosyal, örgütsel, eğitim, bilgi ve kişilik açısından sorunlarımız var. Yine yeniden yapılanma sorunlarımız var. Sorunlarımıza çözüm üreten ve geliştiren ise Rêber Apo idi. Eğer Rêber Apo olmasaydı soykırıma uğrayan Kürt halkı olarak böylesine güçlü bir davayı örgütleyebilir, mücadele edebilir ve geliştirebilir miydik, bu tartışma konusudur. Rêber Apo, bu nedenle hedef alındı. 1996’ya o kadar kolay gelmedik. Rêber Apo ve Özgürlük Hareketi’nin çıkışıyla birlikte düşmanlarımız, emperyalist, baskıcı, hegemonik güçler el ele vererek Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne ve Rêber Apo’ya karşı birlikte özel bir savaş yürüttü. Kurdistan'da Türk gladiosu kurulmuş, JİTEM adı altında örgütlenmiş, Hizbulkontra çeteleri ile birlikte yurtsever halkı katletmişlerdir. Kurdistan'da özel savaş kurumları inşa edildi.

Düşmanın Kurdistan'da yarattığı bu kişilik, Özgürlük Hareketi’ne karşı da kullanıldı. Özellikle kadro, öncü, komutan ve militanlık sorunları yaşandı. Rêber Apo, 1992’den itibaren 1993-1994 ve 1995 yıllarında bu sorunlar üzerinde özel bir şekilde odaklandı. Önderliğin açıklamaları dikkatle okunup izlenirse tüm gücünü iç sorunlarımıza verdiği görülecektir. Bu mücadele ve ideolojik savaş, Rêber Apo tarafından geliştiriliyordu. Önderlik, özellikle 1995’te Özgürlük Hareketi’nde bir çıkış yaratmak istedi. Rêber Apo, "1996'da kendimizi yeniden inşa etmek için yeni adımlar atacağız. Hedeflerimiz ve amaçlarımız büyüktür” demişti. Önderlik bu adım için Hareket’i her yönden hazırlamıştı. Elbette düşman da bunun farkındadır ve düşman da buna karşı önlem almaya başlamıştı. Bu önlem de Önderliğin fiziksel olarak yok edilmesiydi. Daha sonra Özgürlük Hareketi ve tüm Kürt halkı soykırımdan geçirilecekti.

Düşman, 6 Mayıs 1996'da Önderliği fiziki olarak yok etmek için bir suikast saldırısı düzenledi. Önderliğin kaldığı akademinin önünde bomba dolu bir araç patladı. Bu saldırının amacı Kürt halkını lidersiz bırakmaktı. Kürt halkının bir kez daha Rêber Apo’nun olmadığı döneme döndüreceklerdi. Ancak Önerliğin siyasi görüşleri çok derin, düşmanını çok iyi tanıyor. Bu bilinç, Hareket’in öncülerinde, kadrolarında ve militanlarında da oluşmuştu. Rêber Apo ve Hareket’in aldığı tedbirler sayesinde bu saldırı boşa çıkıyor.

Şehit Zîlan'ın Rêber Apo’ya yönelik tehdidi görüp düşmana karşı bu eylemi gerçekleştirdiğini söyleyebilir miyiz? Zîlan bu eylemiyle hem düşmana hem de içe yönelik hangi mesajları veriyor?

Düşmanın Rêber Apo’ya uyguladığı bu imha ve yok etme konseptine karşı Zîlan yoldaşın fedai eylem kararı aldığı doğrudur. İki yıllık savaşçı Heval Zîlan, Dêrsim dağlarında uzun süre gerillacılık yapmamıştı. Bilinçli, yurtsever biri olan Heval Zîlan’ın eylemi, Kürtlerin varlığına ve özgür yaşamına yönelik bu saldırıya karşıydı. Heval Zîlan’ın eylemi, sadece askeri bir eylem değildi. Zîlan Heval, Önder Apo'dan ve Özgürlük Hareketi’nden aldığı bilinç ve iradeyle fedai eylem yapma kararını verdi. Evet, askeri anlamda çok stratejik bir eylemdir. Gerilla savaşında dönemin taktik ve stratejisini belirledi, ancak birçok şeyin de önünü açtı. Çok kutsal ve büyük bir eylemdi. Heval Zîlan'ın bu eylemi döneme cevap oldu.

Zîlan'ın eylemi, kişiliği ve fikirleri, hem Kürt Özgürlük Hareketi’nde hem de Kürt Kadın Özgürlük Hareketi’nde de bir dönüm noktası oldu mu?

Heval Zîlan’ın eylemi ideolojik, toplumsal, siyasi ve kadın mücadelesi açısından çok büyük bir dönüm noktası oldu. Zîlan, gerici anlayışı havaya uçurdu, reel sosyalizmin yaşadığı sorunu havaya uçurdu, askeri ve siyasi tıkanmayı havaya uçurdu, düşman konseptini her yönden boşa çıkardı. Heval Zîlan ile ilgili çok derin yorum ve analizler yapmamız gerekiyor. Zîlan şahsında Kürt kadını da kendi içinde bir özgürlük patlaması yarattı. Heval Zîlan'la birlikte Kürt erkeğinde yeni gelişmeler ortaya çıktı. Fedai eyleminde gerici erkek de patladı. Zîlan Heval, duruşuyla kadın-erkek herkesi etkiledi.

Çok ciddi toplumsal, kültürel, kişisel, askeri ve yaşamsal değişimlere yol açtı. Binlerce Kürt genci, Zîlan'ın takipçisi oldu. Heval Sema Yüce, Heval Zîlan’ın izinden giderek Çanakkale Cezaevi’ndeki eylemini gerçekleştiriyor ve mektubunda; "Keşke Zîlan yoldaş gibi bir eylem yapabilseydim" diyor.

Heval Zîlan’ın eylemiyle Önderlik de çok köklü değişiklikler yapıyor. Kadınlara ve reel sosyalizme yönelik yoğunlaşmaları derinleşiyor. Kadın kurtuluş ideolojisini inşa ediyor. Önderlik, Zîlan için “Zîlan komutanımızdır, biz onun savaşçılarıyız” dedi. Fikri Baygeldi Yoldaş, Heval Sema’nın çizgisini özgür kadının çizgisi olarak görüyor ve benimsiyor. Rêber Apo, Kürt erkeği ve Kürt kadınıyla çok ilgilendi. Kurdistan'daki egemen güçler çok özel bir ataerkil sistem kurmuştu fakat Önderlik ölüm korkusunu yenmiş bir toplum yarattı. Şu anda savaş meydanlarında mücadele eden yoldaşlarımız, bu ruhun, iradenin ve yaşamın takipçileridir.

Yaşam, savaş ve mücadele arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendirmek gerekir? Zîlan'ın eylemi ve sevgisiyle mi alakalıdır?

Artık korkacak hiçbir şeyimiz kalmadı. Kişiliğinde ölümü yenen insan, hayata çok bağlı demektir. Zîlan’ın eyleminde ve kişiliğinde yaşama arzusu vardır. Ölümü öldürüyor. Kurdistan'da yaşamla ölüm arasındaki çizgi bulanıktı. Artık yaşamın anlamı kalmamıştı, yaşam biyolojik düzeydeydi. Yaşam, mücadele ile anlam kazanır. İnsan yaşamını anlamlandırmak için mücadele ediyor.

50 yıldır varlık, kimlik, kültürel, siyasi, askeri, ekonomik ve toplumsal bir mücadele yürütüyoruz. Bu şekilde Kurdistan’da yaşam biraz da olsa anlam kazandı. Kurdistan'da yaşam kıymetli hale geldi. Rêber Apo sayesinde Zîlan, Sema, Fikri Baygeldi, Leyla ve diğer yoldaşlar sayesinde yaşam anlam buldu. Artık insan yaşamı değerlidir. Kürt halkının inancı artık özgür yaşam inancıdır. Şu anda direniş tünellerinde savaşan tüm yoldaşlarımız Zîlan'ın, Gulan'ın, Sema’nın ardıllarıdır.

Zîlan, Rêber Apo’ya yönelik tehdidi gördü, komployu çok iyi okudu, öngördü ve ona karşı tarihi bir hamle yaptı. Bu komplo günümüzde daha derin, daha yaygın ve daha kirli bir şekilde devam etmektedir. “Rêber Apo’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesine kadınların öncülük etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rêber Apo’yu savunmak, Kürt halkını savunmaktır. Rêber Apo'yu savunmak, özgür düşünceyi ve ideolojiyi savunmaktır. Rêber Apo’yu savunmak, özgür yaşamı savunmaktır. Önderlik, Kürtleri ve Kürt yaşamını yeniden canlandırdı, yeniden inşa etti. Önder Apo’ya sahip çıkmak temel bir görevdir. Heval Zîlan mektubunda; Kürt halkına ve bize Önderliği savunma görevini veriyor. Rêber Apo’nun sistemi ve paradigması sayesinde dünyanın her yerinde Kürt dostları ve yoldaşları artmıştır.

Eskiden Kurdistan dağlarından başka Kürt dostu olmadığını söylerdik. Artık dostlarımız öncülüğünde Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü için atılımlar yapılıyor. Halkımızın ve kadınların bu konuda çok araştırma yapması gerekiyor. Bu hamleye her anlamda katılmak gerekiyor. Herkes katılımını bir adım ileriye taşımalı ve yaşamını anlamlı hale getirmeli. Bugünden itibaren hamleye katılımın daha da artması gerekiyor. Bırakın çocuklarınız ölümü yensin, neden korkuyorsunuz?

Bu hamleye Kürt kadınlarının katılımı çok önemli. Çok fazla çalışma yapıyor ve çaba veriyorlar. Çoğu zaman kadınlar bu hamleyi yürütüyor. Kadınlar, uluslararası düzeyde öncü bir rol oynuyor. Emeklerini ve çalışmalarını selamlıyorum ama kadınlar hamlede rengini, ismini daha çok belirlemeli. Sloganlarını özerk düzeyde netleştirmeli, argümanlarını oluşturmalı. Ayrıca bağımsız eylemler de geliştirmeli. Bu hamleyi gerçekleştiren dostlarımızı ve direnişlerini bir kez daha selamlıyorum. Bu hamlenin tarzını zenginleştirmeleri ve etkili eylemlere devam etmeleri çağrısında bulunuyorum.