Bin gün geçti: Gülistan Doku nerede?
Gülistan Doku’dan bin gündür haber alınmamasına ilişkin Jara Gola Çetu’da açıklama yapan Dersim Kadın Platformu, “Failleri aklamanıza, korumanıza izin vermeyecek hesap soracağız!” dedi.
Gülistan Doku’dan bin gündür haber alınmamasına ilişkin Jara Gola Çetu’da açıklama yapan Dersim Kadın Platformu, “Failleri aklamanıza, korumanıza izin vermeyecek hesap soracağız!” dedi.
Munzur Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan (21), 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınmıyor. Doku’nun kaybedilişinin bininci gününde Dersim Kadın Platformu tarafından, Pülümür ve Munzur Çayı’nın birleştiği Jara Gola Çetu’da açıklama yapıldı. Açıklamada ”Gülistan Doku 1000 gündür kayıp” pankartı açıldı.
Platform adına konuşan Eylül Yantemur, bin gündür kayıp olan Doku dosyasında bir gelişmenin kaydedilmediğini söyledi. Kadınlar ve Doku ailesi olarak soruşturmanın çok yönlü sürdürülmesini talep etmelerine rağmen savcılık başta olmak üzere resmi kurum temsilcilerinin “intihar” iddiaları üzerinde durduğunu söyleyen Yantemur, Dinar Köprüsü yönünden ilerleyen ve MOBESE kayıtlarına da yansıyan kadının Doku olduğu öne sürülerek, köprüden Uzunçayır Baraj Gölü’ne atladığı algısı yaratıldığını belirtildi. Toplamda 3 kez Uzunçayır Barajı’dan yapılan aramalarda sonuç elde edilmediğini hatırlatan Yantemur, Doku’ya ait herhangi bir ize rastlanmaması üzerine 23 Kasım 2020’de arama çalışmalarının tamamen sonlandırıldığını söyledi.
ŞÜPHELİLERİ AKLAYAN YETKİLİLER DOSYAYI KAPATTI!
Dosyanın tek şüphelisi ve Gülistan'ın en son görüştüğü kişi olan Zaynal Abarakov’un bu süre zarfında sadece ifadesine başvurulduğunu söyleyen Yantemur, “Bugün geldiğimiz aşamada dosya ilk açıldığı durumda olup herhangi bir ilerleme kaydedilememiştir” dedi. Ailenin yetkililerle görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını ve verilen sözlerin tutulmadığını söyleyen Yantemur, şüpheliler hakkında herhangi bir işlem yapılmazken Gülistan Doku’nun ablası Aygül Doku hakkında dava açıldığını vurguladı. Yantemur, “Tüm bunların sonucunda aile adliye önünde oturma eylemi başlatmış ve vali ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Vali ve savcının söylemleri şüphelileri aklayan tarzdadır. Annenin Gülistan bulunana kadar buradan gitmeyeceğiz sözleri üzerine Valinin “ne isterseniz yapın” söylemi ve Ankara’da bakanlık önünde gerçekleştirdiği eylemde ise ailenin gözaltına alınması, bize gösterdi ki zanlı açıkça korunurken ailenin yaşadığı, kız kardeşimizin kaybolması, yetkililerin olayı önemsemeyip dosyayı kapattıklarını göstermektedir”dedi.
‘FAİLLERİ AKLAMANIZA İZİN VERMEYECEĞİZ’
“İktidar mensuplarının her bir cümlesinin kadınlara şiddet olarak döndüğünü ülkemizde, yıllardır yasalar etkili uygulanmıyor” diyen Yantemur, erkek şiddetine karşı acil önlem planı çağrılarına ise iktidarın kulak tıkayarak, hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çektiğini hatırlattı. Yantemur şöyle devam etti: “Kadınlar olarak izlenen tüm bu yok etme politikalarına karşı örgütlü kadın mücadelesini büyütüp olayların takipçisi olacağız. Kaybolduğu ilk günden beri bu işin takipçisi olacağımızı ve Gülistan bulunana kadar da vazgeçmeyeceğimizi belirtmiştik. Buradan bu sözümüzü tekrarlıyoruz. Failleri aklamanıza, korumanıza izin vermeyecek hesap soracağız! Yaşasın kadın mücadelemiz.”
Açıklama sonrası kadınlar Gülistan Doku’nun fotoğraflarını ve ellerindeki pankartı Mameki Köprüsü’ne asarak eylemi sonlandırdı.