1999'dan 2005'e Gelirken… - VIII
Önder Apo: "Kendilerini koruyacaklar. Sevginin hocaları olacaklar. Güzel kültürü ortaya çıkaracaklar. Kendi kimliklerini müthiş örgütleyecekler. İşte o zaman kadın fetheder."
Önder Apo: "Kendilerini koruyacaklar. Sevginin hocaları olacaklar. Güzel kültürü ortaya çıkaracaklar. Kendi kimliklerini müthiş örgütleyecekler. İşte o zaman kadın fetheder."
Önder Apo uluslararası bir komployla 15 Şubat 1999'da İmralı'ya konulduktan sonra bile kadın özgürlük çalışmalarına hiç ara vermeden devam etti. Bu bölümde 1999-2005 yılları arasında Önder Apo ile yapılan görüşmelerde Önder Apo'nun kadın çalışmalarına ilişkin görüşlerine yer vereceğiz.
Önder Apo kadın özgürlük çalışmasını yarım kalan projem diye isimlendiriyor ve şunları belirtiyor;
“Yarım kalan projemin içeriği doldurulabilir. Çünkü özü verilmiştir. Özgürleşme mücadeleleri devam etmeli ve sonuna kadar gitmelidir. Özgür kadın yürüyüşü bana göre halen en haklı ve sonuna kadar gidebilir. Yaşam ve barış üzerindeki etkisi düşünülmeli. Yenisi yaratılmalı. Özgür kadın benim için idealdi. O dava sonuca gidebilmeli. Özgürleşen kadın nasıl istiyorsa, kendileri kendi kararını verebilirler. Üzerine yoğunlaşmak çok heyecan verici."
1999 yılında ilan edilen PJKK'yi(Partıya Jinên Karkerên Kurdistan) İmralı'da öğrenen Önder Apo;
"YAJK'ın(Yekîtiya Azadiya Jinên Kurdistan) partileştiğini duydum. Özgür kadına başarı getirmesini dilemekle ancak çok yönlü, derinlikli gelişmesini sınırsız saygı ve sevgimi, özlemimi belirtebilirim. Kadını obje olmaktan çıkarıp subje, öz kimliklerine dayalı bilinç ve irade güçleri haline gelmeleri somut gerçekliğimizde büyük önem taşıyor. Partileşme bunun iddialı bir adımıdır. Bununla şüphesiz bin yılların erkek egemenlikli toplum dünyası yerine, kadının özgün ve özgür irade ve bilincine, doğru bir toplum paylaşımına, bu temelde alt ve üst ve yapıyı yeniden şekillendirmede yerlerini belirlemeye sahip çıkmaya çağıracaktır."
Program, örgüt, yaşam tarzıyla kendilerini yeniden gerçekleştirmeye ve bu temelde ilkeli yürüyeceklerini belirten Önder Apo;
"Onların daha doğmadan erkeklerin karıları olmak yerine, halkın, sevginin, güzelliğin kadının olmaları gerekir öncelikle. Barış dönemlerinde bu soylu erdemleri daha çok geliştireceklerine, kölece bağımlı değil, özgürlüğün güzelce sürükleyici gücü olmalarına, bunun belki de 21. yüzyılın en sürükleyici bir devrimci çalışması olacağına ve başaracaklarına çok değer vermek kadar, başarılı olacaklarına inanıyorum… Erken iktidar olmasınlar. Yetki delisi de olmasınlar" değerlendirmelerini yapmaktadır.
'ERKEK TARAFININ HİÇ KONUŞMAMASI LAZIM!'
Erkek tarafının özgür kadın partisinin özgünlüğünü, farkını görmesi gerektiğine dikkat çeken Önder Apo şunları belirtmektedir;
"Erkek gittikçe tepki gösterecek. Egemenliklerinden kolayca vazgeçmeyeceklerdir. Kendilerini yere atacaklardır. Erkek tarafının hiç konuşmaması lazım. Yapacağı bir yardım varsa pratikte yapsınlar. Kadın varsa kendilerini değiştirip, dönüştürmeye uğraşsınlar. Bu böyle gelişecektir. Ben olsam hiç konuşmam."
"Yaşamınızdaki küçük bir şeyi dahi oturup düşünün. Yaşamda en basit maddi bir ihtiyacı giderdikten sonra oturup nasıl bir kimlik sahibi olacağınızı düşünün. Kendinizi nasıl kimlik sahibi kılacağınızı düşünün" diyerek Önder Apo kadının düşünce gelişimine değer vermesi gerektiğini dikkat çekiyor.
2000: 'BİR CİNSİYET HAREKETİ DEĞİL!'
Önemli olan reel sosyalizmin kadın eleştirisi, liberal kapitalist sistemde kadının eleştirisi iyi konulmalıdır diyen Önder Apo kadın kölelik tarihi ve erkek egemenlikli toplumun gelişiminin işlenmesi gerektiğini belirtiyor ve devamla;
"Kadın hareketinin de tarihi incelenmelidir. Bunun toplumsal gerçeklerle ilişkisi incelenmelidir. Toplumsal gerçekliğimizde kadının yeri nedir? Kadına yaklaşım daha derinlikli olmalı. Kadının objektif gerçekliği dile getirilmelidir. Bir kadın hareketi niye var? Bir cinsiyet hareketi değil. Ancak cinse dayalı baskı, sınıflaşma, ayrımcılık nasıl ve neden gelişiyor? Bunlar objektif olarak incelenmeli" ifadelerine yer vermektedir.
'ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİN TEMİNATI BİZİZ DERLER!'
Kadının özgürlüğü veya kadının kurtuluşu programı çıkarılmalı diye öneride bulunan Önder Apo;
"Adına kadının özgürlük problemi nasıl çözümlenmelidir denilebilir. Çocuklar kadının bağrından çıkar. Çocuklara, ihtiyarlar, zor durumdaki kimsesizlere sahip çıksınlar. Demokratik toplum, demokratik anayasa, demokratik için özgürlük, örgütlülük ve eylem önemlidir. Bu eylemleriyle özgürlük hareketinin teminatı biziz derler. Dil, kültür, sanat, demokrasi konusunda kendilerini müthiş derecede eğitmeleri gerekir. Bütün bunlar erkeklerle nasıl bir ilişki, nasıl bir dünya, nasıl bir toplum, nasıl bir çevre, nasıl bir ekonomi, nasıl bir aile yapısı, nasıl bir kadın istiyoruz sorularına cevap olmak için yapılmalıdır" demektedir.
'DÜNYADA İLKTİR'
Kadın Hareketi için PKK içindeki birliğe dikkat etmek gerektiğine dikkat çeken Önder Apo aynı zamanda erkek egemenliğine de dikkat ederek kendilerini çok iyi korumaları gerektiğini belirtiyor. "Sağlık, güvenlik ve yaşamınıza dikkat edin. Göreviniz daha çok yaşamak ve yaşatmaktır. Kendinizi büyütme temelinde saflarda birliğin, özgürlüğün ve cesaretin en güçlü sesi olacağınıza inanıyorum. Partileşme adımı tarihidir; mahkum edilen kadından özgür kadına büyük yürüyüştür. Özgür kadına ulaşmak onurdur. Parti adına atılan adım, onurun kazandırılması adımıdır. Dünyada ilktir" belirlemelerinde bulunmaktadır.
2001: 'SINIRSIZ KİŞİLİKLER YARATMALILAR!'
"Sosyalist olmanın ilk şartı eşitlik ve özgürlüğün ne demek olduğunu kavramaktır; sosyalist olmak anaya, kadına gösterilecek saygıyla olur" diyen Önder Apo;
"Erkekler için de şunu söylüyorum: Kadın deyip geçmesinler, yeni kadını anlasınlar. Yeni kadın, vatan ve toplum özgürlüğünden de önceliklidir. Bizim için özgür toplumu yaratmada birinci derece önemlidir. Erkeklerin de kıskançlıktan ziyade kadını yüceltmeleri gerekir. Kadın yücelecek, yaşam da onunla güzelleşecek, erkeklerin bunu gururla taşımaları gerekir. Büyük saygı duyulacak kadın kadar, büyük saygı duyulacak erkeği yaratmak da gerekiyor. Sınırsız kişilikler yaratmalılar. 2002’nin kadın mesajını bu temelde vermek gerekiyor. Acılar karşısında hiç yıkılmaya gerek yok, saygıyı, sevgiyi büyütmeye ihtiyaçları var" demektedir.
2002: 'KADIN TARİHİNİ YAZSINLAR'
Önder Apo; "Savunmanın tarih, felsefe ve yöntem anlayışını kendi gerçekliklerine uyarlasınlar. Kadın tarihini yazsınlar. Kadın sorunu yalnız Kürt kadında değil. Avrupa’da da var. Bu boyut evrenseldir. Tanrıça kültürü Stardan, İştar’a, İnana’ya, Afrodit’e kadar gelir. Bu kültürünü yaşatmaya çalışacağız, bu bizim kültürümüzdür" diyor 2002 yılındaki görüşme notlarında.
2003: 'KADINI DOĞRU BULUYORUM!'
Yine 2003 yılında; "Kadını doğru buluyorum, kadının yalanı yoktur. Tabi bilinci olan kadının, bilinçli değilse her türlü yalana bulaşır. Kadın-erkek ilişkisi beyin ile yürütülmeli. Duygularla değil. Cinsel dürtülerle olmaz. Bilimsel temele oturtulmalı" ifadelerine yer vermektedir.
2004: 'DAĞLARIN DEĞERİNİ BİLİN'
"Bulunduğunuz dağların değerini bilin. Eskiden Toros-Zağros mitolojide tanrı ve tanrıçaların tahtlarıydı. Herkes bu ruha uygun davransın. O tanrılar gibi kendinizi yüceltmelisiniz. …Kendilerini koruyacaklar. Sevginin hocaları olacaklar. Güzel kültürü ortaya çıkaracaklar. Kendi kimliklerini müthiş örgütleyecekler. Beş bin yıllık olumsuzlukları aşacaklar. İşte o zaman kadın fetheder. Siz buna muhtaçsınız. Güzellikleri fetheden kadınla ancak doğru yaşam olur" diyerek Önder Apo 2004 yılında da kadına dair olan inancını dile getiriyor.
2005: 'YENİ KÜRT SANATI, ESTETİĞİ, GÜZELLİĞİ, BİLGELİĞİ YAŞANMAKTADIR'
"Demokratik modernite ulusları, kadınsız projelendirilip hayata geçirilecek projeler değildir. Tersine her adımında kadınla bilgeliğin ve eylemliliğin paylaşımını gerektirir. Demokratik toplum kadın zihnini, özgür iradesini gerektiren toplumdur. Demokratik modernite açıkçası kadın devrimi ve uygarlığı çağıdır. Kadınla (dolayısıyla erkekle) doğru (bilimsel-jineoloji), iyi (etik-yeni ahlak bilinci ve tavrı) ve güzel (yeni estetik ölçüler, özgür yaşam) yaşamı başarmamak sosyalist topluma yönelişi başarmamakla özdeştir. Kadının ruhi, siyasi, kültürel, fikri, estetik ve savaşçı özellikleri tarihi bir gelişme kaydetmiştir. Gelişen ve güzelleşen kadın gerçeği, kanunlarla ve geleneklerle güvenceye alınmış erkek gerçeğine de ağır bir darbe vurmuştur. Kendine ait Kürt insan oluşumu; yeni Kürt sanatı, yeni Kürt estetiği, yeni Kürt güzelliği, bilgeliği yaşanmaktadır’’ gibi tarihi ifadelerle özgür ve eşit yaşamın nasıl olması gerektiğini çarpıcı bir şekilde açıklıyor.
DEVAM EDECEK…