İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, artan kadın cinayetleri ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulamadan kaldırılmak istenmesine karşı kadınlar pek çok ilde alanlardaydı.
İSTANBUL
İstanbul Kadıköy’de bulunan Eminönü İskelesi önünde bir araya gelerek açıklama yapan kadınlar, “Takipteyiz, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” pankartı açarak, “İstanbul sözleşmesini uygula”, “Yaşamak istiyoruz”, “Ev hapisliğini yıkmak istiyoruz” dövizleri taşıdı. Açıklamaya katılanlar sık sık, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun”, “Öz savunma haktır engellenemez” sloganları attı.
Açıklamaya katılanlar adına basın açıklamasını İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu üyeleri Sıla Akkuş, Nüpelda Çelik ortak okudu. Kadın haklarının pazarlık konusu olmadığını ifade eden Akkuş, “Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeye niyetimiz yok. Temmuz başında AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un ‘Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır’ diyerek başlattığı ve ardından Erdoğan’ın ‘Halk istiyorsa kaldırın’ sözüyle gündeme oturan; tarikat ve cemaatlerin de kampanyalar yaparak destek olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma tartışmalarını kadınların itirazları ve mücadelesiyle ertelemek zorunda kaldılar. İstanbul Sözleşmesi’ne alternatif olarak düşünülen, ‘yerli’ denilerek hazırlığına kılıf uydurulan yeni bir sözleşmeye karşı takipteyiz. Basına sızan bilgilere göre Erdoğan’ın “Biraz gündemden düşürün” dediği ve meclis açıldıktan sonraya bırakıldığı söylenen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme çalışmalarına, “yeni yol haritaları” diye ifade edilen planlara karşı takipteyiz, uyarıyoruz: Meclisin yeni yasama yılında İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açmayı aklınızdan bile geçirmeyin” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için kampanya yürüttükleri ifade eden Akkuş şöyle konuştu: “Biz sadece İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin gündemden kalkmasını değil, sözleşmenin devlete yüklediği koruma, önleme, kovuşturma, tazminat; çok dilli ve anadilinde destek, eşitlik politikaları geliştirme ve uygulama gibi sorumlulukların da yerine getirilmesini istiyoruz. Sözleşmenin birkaç maddesini tartışmaya açmanın dahi, kadınları daha fazla şiddete açık hale getirdiği gerçeğini maalesef her gün yaşıyoruz. 18 yaşındaki İpek Er’e tecavüz eden ve intiharına neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan, kadınların, kamuoyunun tepkisiyle önce tutuklandı sonra devlet tarafından korunarak serbest bırakıldı. İçişleri Bakanı Soylu tecavüzcüyü değil, konuyu haber yapıp sosyal medyada gündeme getirenleri tehdit etti.”
Her gün sokaklarda, mahkemelerde erkek şiddetine karşı hayatlarını savunup, katledilen kadınların hesabını sorduklarını dile getiren Akkuş, “Katillere katil demekten ve ceza almaları için mücadele etmekten vazgeçmiyoruz. Ve bilinsin istiyoruz; öldürülen her kadının faili aynı zamanda şiddete karşı önleyici tedbirleri almayan, etkin kovuşturma yürütmeyen ve katilleri cezasız bırakan devlettir. Tek tek ve yan yana gelerek, dayanışmamızdan güç alıyoruz. Erkeklere ve yaslandıkları iktidara kafa tutuyoruz” diye belirtti.
İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamakla yükümlü olan bütün kamu kurumlarına seslenen Akkuş şöyle devam etti: “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesis edilmesi, devletin istihdamdan eğitime tüm alanlarda gerekli adımları atması, kadınların eşit temsilinin sağlanması için İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. İşyerlerinde toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ve ayrımcılığı önlemek için İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. Her mahallede ve işyerine kolay ulaşılabilir, ücretsiz, nitelikli ve 24 saat hizmet verebilecek kreş, etüt merkezi ve çocuk bakım merkezlerinin açılması için İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. Kadınların aileye hapsolmaması için İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. Her yanımızı saran cinsel istismar ve şiddet vakalarına etkili müdahale edilmesi için İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. İmza attığınız sözleşmenin yükümlülüklerinden kaçmayın. Sesimize kulak verin. Biz yaz aylarında olduğu gibi bundan sonra da haklarımızı savunmak ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bütün kadınları dayanışmaya, haklarımız ve hayatlarımız için mücadele etmeye çağırıyoruz.” Açıklama sloganlar ve alkışlarla sona erdi.
İZMİR
İzmir’de de bir araya gelen Kampanya Grubu, Alsancak semtindeki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda kadın katıldı. "Gözümüz üzerinizde haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'ni uygula" pankartının açıldığı açıklamada, "Ayrım yapma sözleşmeyi uygula" ve " şerh merh yok sözleşmeyi uygula" dövizleri taşındı.
Açıklamayı kadınlar adına Meryem Yıldırım yaptı.
“İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula” diyen kadınlar olarak sözleşmeyi tartıştırmayacaklarını ve uygulanmasının takipçisi olacaklarını ifade eden Yıldırım, “İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasında görevi olan Meclis’in derhal denetim görevlerini yerine getirmesini, kadınların kazanılmış hakkı olan İstanbul Sözleşmesi’nin ayrım yapılmaksızın uygulatılması için harekete geçmesini istiyoruz. Bir kişi daha eksilmemek için, takipteyiz, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
MERSİN
Mersin Kadın Platformu ise Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelerek İstanbul Sözleşmesi için ses çıkardı. “İstanbul Sözleşmesi’nden, sokaklardan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada, Salı günü gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Eşbaşkanı Gülhabar Şöfer’in fotoğrafının yer aldığı dövizler taşındı.
Halk adına konuşan Kadın Platformu üyesi Çiğden Serin, İstanbul Sözleşmesi’nden, sokaklardan ve haklarından vazgeçmeyeceklerini belirterek, “Cezalarla, gözaltılarla kadın mücadelesini engellemeye çalışanlara diyecek sözümüz var. Mücadele ile kazandığımız haklarımızı yine mücadele ile savunacağız. Kadın mücadelesini engelleyemeyeceksiniz. Sokakları kadınlara yasaklayamazsınız” dedi.
HDP Mersin İl Eşbaşkanı Gülbahar Şöfer’in 3 gündür gözaltında olduğunu hatırlatan Serin, “Gülbaharı ve HDP’ye yönelik operasyonlarla gözaltına alınan kadınları erkek egemen sisteme, erkek şiddetine, çocuk istismarına, kadın cinayetlerine karşı birlikte verdiğimiz mücadeleden tanıyoruz. Bu gözaltı kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesine saldırıdır. Gözaltılarla kadın mücadelesini engelleyemezsiniz. Bahar arkadaşımızı ve tüm gözaltıları derhal serbest bırakın” şeklinde konuştu.
Açıklama “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Jin jîyan azadî” ve “6284’ü uygula” sloganları ile sonlandı.
ADANA
Adana Kadın Platformu üyesi kadınlar da Atatürk Parkı’nda bir araya gelerek tepkilerini dile getirdi. “Haklarımız pazarlık konusu değil! İstanbul Sözleşmesi’nin uygulatacağız” pankartının açıldığı açıklamada, “Kadınlar birlikte güçlü”, “Kadın yaşam özgürlük” sloganları atıldı.
Burada konuşan platform üyesi Avukat Sevil Avcı Bek, “Erkeklere ve yaslandıkları iktidara kafa tutuyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulanması, uygulatılması, denetleme mekanizmalarının devreye sokulması meclisin yükümlülüklerinden biridir. Kadın düşmanı politikalara, erkek egemen zihniyete karşı gözümüz üzerinizde. Bütün kadınları dayanışmaya; haklarımız ve hayatlarımız için mücadeleye çağırıyoruz” diye konuştu.