İranlı kadınlar Köln’de ‘Jin jiyan azadî’yi haykırdı

Köln’de alanlara çıkan İranlı kadınlar, “Mahsa Amini değil Jîna Emînî” diyerek Kürt kadın kimliğine vurgu yaparken, “Jin jiyan azadî” sloganının da orijinal haliyle haykırılmasını istedi.

Sydney’den Newyork’a, Paris’ten Beyrut’a ve Kabil’e kadar 32 şehirde “Jîna İçin Feminizm” şiarı ile örgütlenen kadınlar, Almanya’nın Köln kentindeki Ehrenfeld Neptunplatz’ta bir eylem gerçekleştirdi.

İranlı kadınların organize ettiği eyleme çok sayıda İranlı ve Alman kadın katıldı. Almanca ve Farsça konuşmaların yapıldığı eylemde sürekli “Jin Jiyan Azadî”, “Zan, Zeng, Azadi” ve “Frauen Leben Freiheit” sloganları atıldı.

MAHSA DEĞİL JÎNA

İranlı aktivist Elaha Sadr yaptığı konuşmada Jîna'nın kimliğine vurgu yaptı ve şunları söyledi: “Jîna Emînî bir Kürt kadınıydı. Doğduğu zaman annesi ona “Jîna” ismini vermek istedi. Fakat İran Nüfus Dairesi, isim Kürtçe olduğu için yazmadı ve ailesini Farsça bir isim bulmaya zorladı. Bunun üzerine ailesi kimliğe Mahsa Amini” olarak yazdırmak zorunda kaldı. Jîna'nın adı, Jîna Emînî'dir. Mahsa Amini değildir. Hepinizden rica ediyorum: Ona Mahsa Amini değil, Jîna Emînî diyelim' dedi.

JIN JIYAN AZADÎ’YE EK YAPMAYALIM

“Jin Jiyan Azadî” sloganını ilk defa Kuzey Kürdistanlı kadınların kullandığına işaret eden İranlı aktivist Homa Mouradi ise, “Daha sonra YPJ'nin Rojava’da DAİŞ'e karşı verdiği mücadele ile beraber tüm dünyaya yayıldı. Bazı çevreler bu slogana ek yapmak istiyor. Ama bu slogan böyle kalmalıdır” dedi.

KADINLAR KENDİ BEDENLERİ ÜZERİNDE SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYOR

İranlı aktivist Sara Savaree ise, İran’da protestoların ilk olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Jîna Emînî'nin katledilmesinden sonra Kürdistan’da örgütlü olan halk ayaklandı ve ayaklanmanın kıvılcımları İran'ın her tarafına sıçradı. Bu protestolarla birlikte ilk defa ölüm, işkence, idam, sürgün ve kaçışla geçen 43 yılın ardından İran'da değişim umudu gelişti. Bunlar İran’da gelişen ilk protestolar değildir. 2009 yılında halkın istemediği Ahmedi Nejad, seçimleri hileyle kazandı ve ardından Tahran’da milyonlarca insan sokağa döküldü. Bu protestolar başkent Tahran ile sınırlıydı ve protestocular orta sınıftan insanlardı. 2017-2018 yıllarında toplumun diğer kesimlerinin açlığa ve susuzluğa karşı yaptığı protestolar bütün şehirlere yayıldı. Jîna Emînî’nin katledilmesinden sonra Kürdistan’dan İran’a sıçrayan kıvılcımla İran’da protestolar birleşti ve önceden görülmemiş bir kaliteye ulaştı. Bu 90'lardan bu yana güçlü bir değişim için molla rejiminin baskılarına itaat etmeyip sosyal medya üzerinden sokaklarda eylemler organize eden kadınların, ülkenin kuzeydoğusunda genel grev yapan işçilerin ve gelişen çevre hareketinin verdiği mücadelenin sonucudur. Yine gelişen protestolar sadece son yıllarda kadının mücadele ettiği başörtüsü zorunluluğuna karşı değil, kadınların kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olmak istedikleri içindir.”

Eylemin sonunda organizatörler Lêde û Lêde şarkısını çaldı, İranlı eylemciler ise halay çekti.