İsviçre’de kadın katliamlarına öfke sokağa taştı
Zürih’te binden fazla kadın, kadınlara karşı artan şiddet suçlarına dikkat çekmek ve kadın kırımı teriminin tanınması için sokağa çıktı.
Zürih’te binden fazla kadın, kadınlara karşı artan şiddet suçlarına dikkat çekmek ve kadın kırımı teriminin tanınması için sokağa çıktı.
İsviçre’nin Zürih kentinde, aralarında İsviçre Kürt Kadınlar Birliği'nin de bulunduğu 156 kadın kurum ve hareketin oluşturduğu Ni Una Menos İttifakı öncülüğünde kadın kırımına karşı bir yürüyüş gerçekleştirildi.
Erkek şiddetiyle katledilen kadınlar şahsında İsviçre federal hükümetinden İstanbul Sözleşmesi'nin gerekliliğini yerine getirme çağrısı yapan sayıları bini aşkın kadın, Helvetiaplatz'ta bir araya geldi.
İsviçre'de her 10 günde 1 kadın, eşleri, eski eşleri, birlikte yaşadıkları erkekler veya erkek kardeşleri veya oğulları tarafından katlediliyor, her hafta 1 kadın cinayete teşebbüsten sağ kurtuluyor. Ocak ayından bu yana 25 kadın erkek şiddetiyle katledildi, 11 kadın bir girişimden kurtuldu. Sadece Zürih kantonunda polis, aile içi anlaşmazlıklar veya aile içi şiddet nedeniyle günde ortalama 15 ihbar alıyor. Kadın katliamları ve şiddet, “aile dramı”, ilişki trajedisi” ve “münferit bir vaka” olarak tanımlanıyor.
İttifak, kadın kırımının tanınmasını ve bunun ceza kanununa bağlanmasını talep etti, Ayrıca, cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede federal hükümetten destek talep etti.
"Jin jiyan azadî" sloganlarının yankılandığı Zürih’in caddelerinde yürüyen kadınlar, kentin işlek merkezlerinde durarak, "Erkek ve devlet şiddetiyle katledilerek aramızda olmayan kadınların çığlığı olmaya devam edeceğiz. Onların sessizliğine ses olacağız" şeklinde konuşmalar yaptı.
Ayrıca sokak ve cadde isimlerinin yer aldığı tabelaların üzerine katledilen 25 kadının isimlerinin yer aldığı dövizler yerleştirildi.
Yürüyerek tekrar Helvetiaplatz'a dönen kadınlara hitaben konuşmalar yapıldı.
YJK-S üyesi Özen Aytaç, Türkiye’de erkek ve devlet şiddetine ve buna karşı Kürt kadınların verdiği mücadeleye değinerek şunları söyledi: "Kandıra Cezaevi’nde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Garibe Gezer arkadaşımız, daha dün Türk devlet faşizmi eliyle ölüme sürüklendi. Türk devlet faşizmi, kadın düşmanlığını Garibe şahsında bir kez daha gösterdi. Devlet ve erkek şiddetiyle katledilen kadınlar, gün be gün artarak çoğalmaktadır. Kürt kadınların, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma temelinde yürüttüğü mücadel bugün dünya kadın mücadelesinin önemli bir örneğini teşkil ediyor. Bu mücadeleye karşı Türk devlet faşizmi Kürt kadınları nezdinde kadına, doğaya ve yaşama düşmanlığını kimyasal silah kullanımıyla bir kez daha göstermiştir. Biz Kürt kadınları olarak dünya kadın mücadelesiyle mücadelemizi ortaklaşarak tamamen doğayı, kadını ve insan yaşamını esas alarak, sürdürülen katliamlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz."