İsviçre’de bu yılki kadına yönelik şiddete karşı mücadele gösterilerin ana hedefinde, tecavüz suçunun sadece ‘baskı’ hallerinde cezalandırılması var. Feministler, "rıza yoksa tecavüzdür" diyor ve yasanın buna göre düzenlenmesini istiyor.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle birçok kentte düzenlenen gösterilerin temel gündemi, tecavüz suçunun kapsamının genişletilmesiydi.
Bu yıl pandemi önlemleri nedeniyle 25 Kasım gösterileri büyük oranda sosyal medya ağları üzerinden örgütlendi. İsviçreli kadın hakları savunucuları ve feminist derneklerin öncülük ettiği sanal veya anlık organize edilen diğer tüm eylemlerde ana hedef ülkenin Ceza Kanunu’nun değiştirilmesi oldu.
TANIMI VE KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ
Aynı zamanda çok sayıda online konferansın da düzenlendiği dün, özellikle tecavüz suçunun tanımının değiştirilmesi ve kapsamının genişletilmesi oldu. Zira İsviçre’de tecavüz suçu ancak bireyin zorlama veya baskı ile cinsel saldırıya maruz kalması halinde cezalandırılıyor.
Kadın hakları savunucuları ise, bu kapsamın genişletilerek bireyin ‘rızasının’ olmadığı her tür ilişkinin tecavüz kabul edilmesini istiyor. Ve tabii ki bu kavramın yasada net olarak belirtilmesini talep ediyorlar.
Kadın hakları savunucuları aynı zamanda cinsiyetçi ve cinsel suçları önleme amaçlı eğitim ve önleme politikasının geliştirilmesini, bunun için de kamu fonlarının ayrılmasını amaçlıyor.
Eylemler kapsamında ayrıca ülkenin birçok şehrinde saat 18.30 itibariyle mumlar yakılarak, cinsiyetçi ve cinsel suçlara karşı duyarlılık çağrısı yapıldı.
HER BEŞ KADINDAN BİRİ İSTİSMAR MAĞDURU
Araştırmalar, ülkedeki her 5 kadından birinin cinsel istismara maruz kaldığını, ancak çok küçük bir kısmının şikayetçi olduğunu gösteriyor. Bunun ise doğrudan Ceza Kanunu’nda tecavüz suçunun tanımı ve kapsamının darlığı ile bağlantılı olduğuna dikkat çekiliyor.
