‘Şiddetsiz ve sömürüsüz bir dünya kuracağız!’

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Kadıköy’de kitlesel eylem düzenleyen kadın örgütleri, “Eşit, özgür olacağız, şiddetsiz, sömürüsüz bir dünya kuracağız” mesajını verdi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla bir araya gelen kadın örgütleri, Kadıköy İskele Meydanı’nda kitlesel eylem düzenledi.

Erkek şiddetiyle katledilen kadınların ailelerinin ön saflarda yerini aldığı eylemde, “Eşit, özgür olacağız, şiddetsiz ve sömürüsüz bir dünya kuracağız” mesajını verdi. Erkek şiddetiyle hayatını kaybeden kadınların resimleri taşındığı eylemde, ışıklı “ Eşitlik” yazılı dövizi açıldı, mor ve kırmızı renkli bayraklar dalgalandırıldı.

Şili’de ortaya çıkan danslı protestonun Las Tesis manifestosunun, Fransızca “On lâche rien” ve İtalyanca, “Bella Ciao” şarkılarının çalındığı alanda , kadınlar hep bir ağızdan, “ Hükümet istifa”, “ Kadın cinayetleri politiktir”, “ Asla yalnız yürümeyeceksin”, “ Katilleri değil, kadınları koruyun”, “ Jin jiyan azadî”, “ AKP’den hesabı kadınlar soracak”, “ Faşizme karşı omuz omuza”, “ Direne direne kazanacağız” sloganlarını attı.

‘HER CÜMLEMİZE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İLE BAŞLAYACAĞIZ!’

Erkek şiddetiyle katledilen kadınların ailelerin birer konuşma yaptığı eylemde, teker teker söz alan kadın kurumları, şiddete ve sömürüye karşı mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.

Konuşmaların ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, alanda kurulan kürsünden kadınlara seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her kim bu ülkede bir daha İstanbul Sözleşmesi diye başlayan bir cümle kurarsa onlara en başta, en çok kadınlarımız tepki göstermelidir” sözlerine atıfta bulunarak konuşmasına başlayan Ataselim, “ Her cümlemize İstanbul Sözleşmesi ile başlayacağız” dedi.

‘ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZİ YÜRÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ!’

Türkiye’de her gün kadınların ve LGBTİQ+’ların kendi hayatlarıyla ilgili karar vermek istedikleri için erkekler tarafından öldürüldüğünü vurgulayan Ataselim, “ Eşit ve özgür yaşamak istiyoruz. Bize çizilen sınırları kabul etmiyoruz. Bu ülkede özgür yurttaşlar gibi yaşamıyoruz. Sokakta kadınlar, önce en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Ve bunun önüne geçilmediği için artık sokak ortasında hiç tanımadığımız erkekler tarafından öldürülüyoruz. Başak Cengiz, daha geçtiğimiz haftalarda sokak ortasında bir erkek tarafından samuray kılıcıyla öldürüldü. Failin söyledikleri çok açık; ‘kolay öldürebileceğimi düşündüm’ dedi. Bu ülkede kadınlar kolay öldürülebilir mi görülüyor? ” diye sordu.

Bu cinayetlerin ancak devletin bütün organlarıyla birlikte anayasayı, yasayı ve İstanbul Sözleşmesi’ni etkin uygulanmasıyla önleneceğini kaydeden Ataselim, ancak bunun yerine iktidarın hedefine tam da İstanbul Sözleşmesi’ni oturttuğunu hatırlattı.

Bununla da sınırlı kalmayacaklarını, 6284 Sayılı Kanunu’na da saldıracaklarına işaret eden Ataselim, “ Buna izin vermeyeceğiz. Çünkü her öldürülen kadın, her şiddete uğrayan kadın, her tacize, tecavüze uğrayan kadınlar eşit ve özgür bir yaşam için hepimiz adına bedel ödüyor. Bizler mücadelen vazgeçmeyeceğiz. Meydanda olmaya, örgütlü mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz” vurgusunda bulundu.

KADIN KATİLLERİ SERBEST GEZERKEN, KENDİNİ SAVUNANLAR CEZA VERİLİYOR

Konuşmanın ardından kitle adına okunan açıklamada, dünya genelinde salgın ve ekonomik krizin etkisiyle kadınların maruz bırakıldığı eşitsizliklerin ve haksızlıkların arttığına dikkat çekildi.

Kadınlar en çok en yakınlarındaki erkekler tarafından, en çok evlerinde öldürülürken, salgında evlerde failleriyle baş başa bırakıldıklarının ifade edildiği açıklamada, “ Kadın cinayetleri, şüpheli kadın ölümleri ve kadına yönelik şiddet arttı. Türlü bahanelerle ilk işten çıkarılan, eğitim hayatından ilk koparılan kadınlar oldu. İşçi kadınlarınsa yükleri çocuk ve hasta bakımı, temizlik derken iki kat arttı. İş yerlerinde güvencesizlik, esnek çalışma koşulları, mobbing ve baskılar en çok kadınları etkiledi. Göçmen kadınlar bu dönemde en çok yalnız bırakılanlar oldu” denildi.

Tam da böylesi koşullarda, Türkiye’de siyasi iktidarın, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede imzayı geri çektiğinin hatırlatıldığı açıklamada, gerici ve baskıcı politikalarını sürdüren AKP- MHP iktidarının, şimdi de kadınları koruyacak olan 6284 sayılı kanun gibi nice kazanılmış haklarımızı da ortadan kaldırmak için hazırda bekledikleri açık olduğuna işaret edildi.

Saray rejiminin şiddet faili erkekleri soruşturmak yerine, sömürüsüz, eşit ve özgür yaşam talebi etrafında bir araya gelen kadınlara, öğrencilere, emekçilere saldırdığının kaydedildiği açıklamada, cinsel saldırı failleri, kadın katilleri serbest gezerken; kendisini savunan kadınlara ya da şiddete duyarsız kalmayanlara ceza verildiği hatırlatıldı.

Krizde temel ihtiyaçlara her gün zam yapıldığını, bu durumunda emekçi halk kadar en çok da kadınların yoksullaşmasına neden olduğunun belirtildiği açıklamada, siyasi iktidarın sömürü düzeninin gereğini layıkıyla yerine getirdiğini, patronlarla kol kola yürüdüğü kaydedildi.

BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN!

 Kadınların tüm bu zorluklara rağmen eşit ve özgür yaşamak için mücadeleden hiç geri durmadığının vurgulandığı açıklamada, şunlar belirtildi: “ Bizler; kadın cinayetlerini ve kadına yönelik her türlü şiddeti durdurmak, şüpheli kadın ölümlerindeki gerçeği açığa çıkarmak için, yeterli sayıda sığınakların, cinsel şiddet kriz merkezlerinin kurulması için, 6284 sayılı kanunun ve kazanılmış haklarımızın etkin uygulanmasını sağlamak, daha birçok hakkımızı kazanmak için, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak için, bakım, temizlik, yemek gibi hizmetlere bütçe ayrılmasını, bunların kamusal olarak düzenlenmesini sağlamak için, tüm yaşam alanlarında ve işyerlerinde ücretsiz kreşlerin açılması için, iş yerlerinde taciz, mobbing ve baskının son bulması, sendikalaşma ve örgütlenme hakkına sahip çıkmak için, gerici politikaların karşısında laiklik için, fiili ‘kürtaj yasaklarını kaldırmak için, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine karşı her türlü ayrımcılığı sonlandırmak için, patronları ve onların siyasi temsilcilerini, şiddet uygulayan erkekleri kollayanları yenmek için, kadınların istihdama katılımı önündeki tüm engelleri kaldırmak için, kadınların kendi hayatlarına dair kararları şiddetsiz, özgürce alabilmesi ve sömürüyü ortadan kaldırarak eşitçe yaşayabilmesi için hep beraber mücadele edeceğiz. Eşit, özgür, şiddetsiz ve sömürüsüz başka bir ülke, başka bir dünya mümkün.”

 Kendilerine dayatılan karanlığa karşı meşaleler yakan kadınların eylemi halaylar sona erdi.

Eylemi düzenleyen imzacı kurumlar:

“Devrimci İşçi Partili Kadınlar, Eşitlik Kadın Örgütü, FKF'li Kadınlar, İlerici Kadınlar Dayanışma Derneği, Kadın Meclisleri, Kadınlar Direnişte - Özgür Kadın Dayanışması, Kırmızı Gazete, Sosyalist Kadın Hareketi.

Katılımcı kurumlar:İşçi Emekçi Kadın Komisyonları.”