Amed mitingi: Kadınlar İmralı'nın kapısını açacak!

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, "Kararlı duruşumuzla tecrit kırılacak ve İmralı’nın kapısı açılacak” dedi.

Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde Amed'in İstasyon Meydanı’nda “Dem dema azadiya jinan e” (Kadın özgürlük zamanı) şiarıyla düzenlenen miting, tüm coşkusuyla devam ediyor. Binlerce kadın, mitingde sahne alan Koma Sorjiyan’ın seslendirdiği birbirinden güzel parçalar eşliğinde doyasıya halay çekip, 8 Mart’ı kutlamayı sürdürüyor.


Coşkunun bir an olsun dinmediği miting, konuşmalarla devam etti. Alandaki kadınlara seslenen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) MYK üyesi Döne Gevher Koyun, kadınların bir haftadır tüm engellemelere rağmen erkek-devlet şiddetine karşı renkleriyle alanlarda olduklarını belirtti.
İktidarın kadınlara yönelik politikalarını eleştirip, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedildiğini anımsatan Koyun, “Sözleşmeyi bir gecede feshedenler şimdi yoksulluk nafakasını kaldırmayı tartışıyor. Yoksulluğun bu kadar derinleştiği bir süreçte bunun tartışılmasını kabul etmiyoruz. Direneceğimizi tekrardan söylüyoruz” dedi.  

'SAVAŞ EN ÇOK KADINLARI ETKİLİYOR'

Savaşların hız kesmeden devam ettiğine dikkat çeken Koyun, savaşlardan en çok kadınların zarar gördüklerinin altını çizdi. Koyun, “Kadınlar ayrımcılığı, şiddete, tacize ve tecavüze uğruyor. OHAL bitti ancak buna rağmen KHK’ler devam ediyor. KHK’lerle işten çıkarılıyoruz. Arkadaşlarımızı işten çıkarılıyor. Korkmuyoruz. Özgür bir şekilde örgütlenmemize devam edeceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz” diye konuştu.  
Konuşması zaman zaman alandan yükselen “Direne direne kazanacağız” sloganı ile kesilen Koyun, “makbul kadın” yaratma çabasına giren AKP iktidarına izin vermeyeceklerini söyledi. Yarın da Urfa’da Adalet Nöbeti’nin birinci yılını dolduran Emine Şenyaşar’ın yanında olacaklarını söyleyen Koyun, sözlerini “Tüm kadınları, kadın örgütlüğünü büyütmeye davet ediyoruz. Kadın yoksulluğuna savaşa, işyerlerindeki tacize karşı isyanımızı birleştiriyoruz. Alanlarda olmaya her günü 8 Mart yapmaya söz veriyoruz” dedi.

İMRALI TECRİDİ PROTESTO EDİLDİ

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ise yaptığı konuşmada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekip, tepki gösterdi. Tecridin tüm topluma yayıldığını belirten Başaran, İstasyon Meydanı’nda karşılaştıkları tabloyu “tecrit hali” olarak nitelendirdi. Başaran, “Duruşumuzu tecrit altına almaya çalışıyorlar. Tecrit yönetim biçimi haline gelmiş. Bu tecritle zindanlarda tutulan binlerce arkadaşımızı yok etmeye çalışıyorlar. Her zaman söylüyoruz; bu coğrafyada bir sorun var ve bunun çözüm adresi de bellidir. Çaresi İmralı kapılarının açılmasıdır. Barış isteyen kadınlar olarak yaşamımız üzerindeki tecrit kaldırılıncaya kadar mücadele edeceğiz. Bizim mücadelemizle, duruşumuzla tecrit kırılacak ve İmralı kapıları açılacak” diye konuştu.  

'DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR'

Siyasi tutsaklar üzerinde de ağırlaştırılmış bir tecridin olduğunu kaydeden Başaran, geçmiş dönemlerde cezaevlerinde yaşamını yitiren tutsakları anımsatarak, şunları söyledi: “Bu iktidar, düşman hukukuyla bu arkadaşlarımızın özgür olmasını engelledi. Bugün de Aysel Tuğluk arkadaşımız ağır bir hastalıkla karşı karşıya. Gün geçtikçe hafızasını yitiriyor. AKP-MHP iktidarı, Aysel Tuğluk arkadaşımızı ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen rehin tutuyor. Bugün de arkadaşlarımız Tuğluk’la görüştü. Aysel arkadaşımızın sıcak selamları var. Biz Aysel Tuğluk’un hafızasıyız. Tuğluk kadın özgürlük mücadelesi ve Kürt sorununun çözümü için yaşamını ortaya koydu. Bugün de bu düşmanlıkla karşı karşıya. Bugün de arkadaşlarımızın geri adım atmasını bekliyorlar. Aysel Tuğluk şahsında tüm tutuklu kadınlara selamlarımızı gönderiyoruz. Arkadaşlarımızın tümü özgürlüğüne kavuşana kadar mücadelemiz sürecek.”

KADIN KIRIMI

Kendi yaşamları için karar almak isteyen ve geleceklerini belirlemek isteyen tüm kadınların devlet-erkek şiddetine maruz kaldığını kaydeden Başaran, 2002’den bu yana en az 49 kadının erkek şiddeti sonucu yaşamı yitirdiğini söyledi. Başaran, şöyle devam etti: “Bu şiddet her gün artıyor ve politiktir. AKP-MHP, siyasetiyle her gün kadının yaşamını daraltıyor. ‘Makul kadın’ istiyorlar. ‘Aile içinde kalın, devlete ve erkeğe itaat edin. Eğer mücadele ederseniz sizi hapse atarız’ diyorlar. Her gün bu siyasetle kadının yaşamını daraltmaya çalışıyorlar. Ancak bugün Siirt’te, Dersim’de, İstanbul’da, Ankara’da, Şırnak’ta kadınlar alanlarda. Bu yüzyıl kadınların özgürlük yılı olacak. Ne devlete ne de erkeğe itaat etmeyiz. Bir adım geri atmayız. Bu duruşunuz bu baskılara karşı en büyük cevaptır.
Bir diğer taraftan devlet özel savaş politikalarıyla Kürt kadınına saldırıyor. Batman’da İpek Er, bir Türk uzman çavuş tarafından tecavüze maruz kaldı. Er, en son katledildi. Garibe Gezer mücadele eden bir kadındı. Cezaevinde tecavüze maruz kaldı ve katledildi. Gülistan Doku yıllardır kayıp. Dersim gibi her yeri MOBESE’lerle kaplı olan yerde bulunamıyor. Her gün polis ve uzman çavuşlarla genç Kürt kadınları üzerinden özel savaş yürütülüyor. Kürdistan’da kadınlar üzerindeki tecavüz özel savaş uygulaması olarak yürütülüyor. Bununla Kürtlerin özgürlük mücadelesini yok etmek istiyorlar. Ancak tüm bunlara karşı örgütleneceğiz ve bu kirli politikaları yok edeceğiz.
Kadınlar şiddet, taciz, tecavüzle karşı karşıya. AKP-MHP ne yapıyor? Kadınların kazanımlarını hedefliyor. 20 yıllık iktidarlığı döneminde her zaman kadın kazanımlarını hedef aldı. Eşbaşkanlığı suç olarak kabul ediyor. İstanbul Sözleşmesi, tek adamla Erdoğan’ın bir mührüyle feshedildi. Bugün de nafaka tartışması yürütülüyor. Bu kazanımları AKP-MHP’de vermedi. Direndik ve büyük bedeller ödedik. Binlerce kadın arkadaşımız bundan kaynaklı tutuklandı ve şiddete maruz kaldı.”

Erdoğan’a “Siz gideceksiniz” diye seslenen Başaran, “Asla bu kazanımlarımızı bırakmayacağız. Kadınların mücadelesi onların Saraylarını yıkacak. Özgür ve eşit bir sistem kuracağız” diye kaydetti.  Başaran, siyasi partiler arasındaki ittifak tartışmalarına da değinerek, “Bugün ittifakları kuruluyor. Hepsi bir masa etrafında toplanıyor. Kadınlar ve gençler adına karar alacağız diyorlar. Ama masada kadın yok, kadınların sorunları yok. 8 Mart’tan haykırıyoruz: Kadınların ittifakıyla çözüm olacak. Kadınlar özgür ve eşit bir yaşam kuracak” ifadelerini kullandı.

 Başaran, son olarak dokunulmazlığı gasp edilen Amed Milletvekili Semra Güzel’e dair şunları söyledi: “Semra Güzel bu kentin iradesiydi ve kadınların iradesiydi. Bu ittifak, kadın düşmanı politikalarıyla bugün irademizi elimizden almak istiyor. Semra Güzel bu halkın ve kentin iradesidir."

Binlerce kadın, Başaran’ın bu sözleri üzerine “Semra Güzel irademizdir” sloganları attı.

 Başaran’ın konuşmasının ardından sanatçılar sahne aldı.

Konuşmaların ardından sırasıyla sanatçılar Ayfer Düzdaş ve İlkay Akkaya sahne aldı. Alanı renk cümbüşüne çeviren binlerce kadın, saatlerce sanatçıların seslendirdikleri ezgiler eşliğinde halaya durdu. Kadınların birbirinden farklı halayları renkli görüntüler ortaya çıkardı. 

BİNLER YÜRÜDÜ

Mitingin sona ermesinin ardından binlerce kadın, zılgıtlar ve sloganlarla Ofis semtinde bulunan Gevran Caddesi'ne kadar yürüdü. Çevik kuvvet polislerinin "müdahale" ikazlarına aldırış etmeyen kadınlar, sık sık "Jin, jiyan, azadî", "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Direne direne kazanacağız" sloganlarıyla yürüdü. Gevran Caddesi'ne kadar devam eden yürüyüşün ardından kadınlar dağıldı. 

Polislerin, yürüyüş sırasında bazı kadınları gözaltına aldığı öğrenildi. İsmi ve sayıları öğrenilemeyen kadınların nerede tutuldukları hakkında bilgi elde edinilemedi.