İki gündür devam eden konferansın son oturumu, kadın mücadelesine ayrıldı. Oturumun moderatörlüğünü Almanya’dan antropolog Neşe Özgen, “Devlet ancak, sadece devletlerle konuşuyor, kadınların kadınlarla konuştuğu bir dünya hazırlamak istiyoruz” diyerek, farklı tarihlerde ve coğrafyalarda kadın özgürlüğü için mücadele eden kadın öncüleri andı.

Özgen, Kürdistan ve Türkiye’deki kadınları örgütlenmeye çağırırken, tüm dünya kadınlarına da “dünya kadın demokratik konfederalizmini birlikte inşa etmeye” çağırdı.

Bir özgürlük paradigması olarak “Jin jiyan azadî” konusunda İspanya’dan Doğu Kurdistan Özgür Kadınlar Derneği Maryam Fathi bir konuşma yaptı. 

Fathi, cinsiyetçi sistemin her zaman kadınları hedef aldığını belirterek, İran rejiminin son 40 yıldır kadınlara karşı bir rejim olduğunu vurguladı.

İran’da kadınların 40 yıldır zulüm gördüğünü yineleyen Fathi, “Kurdistan’da mücadele eden kadınlar, benimsedikleri sloganı uluslararası bir slogan haline getirdi. Hatta küresel bir şiara dönüştü. Dünyanın her köşesinde, kadınlar artık İran devletine karşı öfkelerini bu sloganla ifade ediyorlar” dedi.

“Şu anda İran sokaklarında gördüğümüz devrim, aslında üç önemli siyasi faaliyetin sonucu; her şeyden önce kadınlar ve gençler, sonra işçiler sokaklara döküldü” diyen Fathi, kadıların bugün ataerkil sisteme karşı mücadele ettiğinin altını çizdi. Fathi, erkeklerin de kadınlar destek verdiğini belirtirken, “İran’da bu açıdan bir zihniyet değişimini görüyoruz” şeklinde konuştu.

İran’da çevre dahil olmak üzere birçok farklı soruna da değinen Fathi, işkence, infazlar, idamlara ve zehirleme saldırılarına rağmen devam eden direnişe vurgu yaptı.

Fathi, Kürt kadınların mücadelesine değinirken, Kurdistan’daki hareketin insanların ayağa kalkmasını beraberinde getirdiğini söyledi.

“Yaşayan uluslararası dayanışma – Kadın ittifakları yaratmak” başlığı altında ise Sosyalistler ve Demokratlar grubundan AP üyesi Evin İncir bir sunum gerçekleştirdi.

İncir, “Söylemek istediğimiz çok sözümüz var” diyerek sözlerine başladı. AP’nin Filistin raportörü olduğunu sözlerine ekleyen İncir, “Kürt hakları, insan haklarının bir parçasıdır, uluslararası hukukun bir parçasıdır. Seçerek yaklaşımda bulunamayız” dedi. İncir, insan haklarının ihlali nerede olursa olsun mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

Kürt kadınların da her zaman demokrasi ve özgürlük mücadelesinde en ön saflarda olduğunu ifade eden İncir, “Jin jiyan azadî, çok önemli üç kelimedir” diyerek yarattığı etkiye dikkat çekti.

Kadınların özgürlüğünün insanlığın özgürlüğü olduğunu vurgulayan İncir, “Biz proleteryanın birleşmesi çağrısına paralel olarak kadınların da birleşmesi gerektiğini söylüyoruz" şeklinde konuştu.

8 Mart’ın tek bir gün olarak kalmaması gerektiğini söyleyen İncir, “Tek bir gün yeterli değil, çünkü baskı her gün yenilenmektedir” diyerek dayanışma ve mücadelenin büyütülmesi gerektiğinin altını çizdi.