Kadın bilinci, iradesi, özgün örgütlülüğü, eylemliliğinin ana kaynağının dağlarda yürüttükleri gerilla savaşı olduğunu vurgulayan Besê Erzincan, “Ortadoğu’da Kürdistan'ın her parçasında gelişen kadın ordulaşmalarının, kadın örgütlenmelerinin ana kaynağı da dağlardaki mücadelemiz olmuştur. YJA Star adıyla örgütlenen kadın gerilla ordumuz, bu yönüyle halen de kadın özgürlük hareketimizin can damarı, direniş ve özgürlük kaynağıdır” değerlendirmesini yaptı.
KJK Koordinasyonu Üyesi Besê Erzincan, 30’uncu yılına giren kadın ordulaşmasını ANF için yazdı:
Ekim ayı kadın şehitlerimizin çok yoğun yaşandığı bir aydır. Bêrîtan arkadaş şahsında Azime, Meryem, Ronahî Alman, Hêlîn Çerkes, Rojîn Gevda, Rûken Bingöl ve en son kimyasal bombalarla şehit olarak ilan edilen 17 arkadaşı saygı ve minnettarlıkla anıyoruz.
Yine bu dönemde Delal Nurhak ve Bêrîvan Zîlan arkadaşlarımızın şehadetlerinin ilanı yapıldı. Her iki arkadaş da kadın özgürlük hareketimizde emeği geçmiş ve yaşamları duruşları ile etkili bir öncülük rolü oynamışlardır. Kadın yoldaşlığının, bağlılığının, sevgisinin, fedakarlığın sembolü olan bu arkadaşlarımız, mücadelenin çeşitli alanlarında rol ve misyonlarını başarı ile oynamış arkadaşlardır. Kadın ordulaşmasının çeşitli dönemlerinde komutanlık ve öncülük yapmışlar, toplumsal çalışmalarda görev almışlardır. Delal ve Bêrîvan arkadaşları bir kez daha saygıyla anıyorum. Tüm şehitlerimizin intikamlarını çalışmalarımızı geliştirerek, özgürlük çalışmalarını derinleştirerek alacağız. Anılarına layık olma öncülükte etkili, aktif ve başarılı bir şekilde rol oynama, çalışma, halkımıza hizmet etme ile mümkün olabilir.
Kadın ordulaşmasının temellerini Önderliğimiz, kadın şehitlerimiz ve kadın özgürlük düşünceleri temelinde emek harcayan, direnen tüm kadınlar atmışlardır. Bu savaşta yaralanıp gazi olan arkadaşlarımızı da saygı ile selamlıyorum.
Kadın ordulaşmasının yaratılması ve gelişimine Önderliğimiz öncülük etmiştir. Bu bağlamda Önderliğimize karşı 9 Ekim’de geliştirilen devletler arası komployu bir kez daha nefretle kınıyoruz. Biz özgürlüğün yollarını açtığı için Önder Apo'ya bir kez daha minnettarlığımızı belirtiyoruz. Bu anlamı ile her zaman Önderliğimize borçluyuz ve layık olmak için tüm gücümüzle çalışmalara yükleneceğimizin sözünü yeniliyoruz. Önderliğimiz 25. yılında tecritte tutularak, düşüncelerinin ve mücadelesinin yayılması engellenmek isteniyor. Ancak Önderliğimiz savunmaları temelinde düşünceleri ile dünyanın her tarafına yayılmayı çoktan başarmıştır. Önderliğimizin direnişini bir kez daha selamlıyoruz.
Önderliğimizin öncülük edip geliştirdiği kadın ordulaşmasının 30. yılını kutluyoruz. İnsanlığa ve kadınlara; kadın ordulaşması kutlu olsun diyoruz.
KADIN ORDULAŞMAMIZ İDEOLOJİK, SİYASİ VE ASKERİ BİR ÖRGÜTLÜLÜKTÜR
Önderliğimiz kadınlarla güçlü bir yoldaşlık kurarak özgür yaşamın, mücadelenin ve direnişin tohumlarını atmıştır. Önderlik ve kadın ilişkisi büyük bir sevgiye, güvene dayanarak gelişip büyüdü. Özgürlük ve direnişin gelişmesinin temelinde yatan da bu yoldaşlık ilişkisidir. Önderliğimiz kadınların özgürleşmesi, yaşamın her alanında muhatap kılınması için büyük bir çaba sergilemiştir.
Dolayısı ile bugün YJA Star’da somutlaşan kadın ordulaşmamız, sadece askeri düzeyde gelişen bir örgütlülük değildir. Tam tersine egemen erkek ordulara karşı geliştirilen ideolojik, siyasi ve askeri bir örgütlülüktür. Egemen erkek orduları gibi işgale, talana, şiddete değil, öz savunmaya ve kendini yaratmaya dayalı gelişen bir ordulaşmadır. Kadın ordulaşması yeni ve özgür yaşamın yeniden filizlendiği, kadın ve erkek yoldaşlığının, arkadaşlığının en sade ve içten geliştirildiği bir alan olmaktadır.
YJA STAR KURTULUŞ SAVAŞININ ANA DAMARIDIR
Bu bağlamda kadın özgürlük mücadelemizin, halkımızın kurtuluş savaşının da ana damarıdır. Kadın özgürlük mücadelemiz önderlik felsefesi ve kadın ordulaşması temelinde gelişip büyümüştür.
Kürdistan kadın hareketi kadroları gerilla mücadelesine katılarak düşmanı, kendilerini tanımış özgürlük ve yurtseverlik duygularını direniş temelinde sürekli büyütmüşlerdir. Kadın bilinci, iradesi, özgün örgütlülüğü, eylemliliğinin ana kaynağı da dağlarda yürüttüğümüz gerilla savaşıdır. Ortadoğu’da Kürdistan'ın her parçasında gelişen kadın ordulaşmalarının, kadın örgütlenmelerinin ana kaynağı da dağlardaki mücadelemiz olmuştur. YJA Star adıyla örgütlenen kadın gerilla ordumuz, bu yönüyle halen de kadın özgürlük hareketimizin can damarı, direniş ve özgürlük kaynağıdır.
BÊRÎTAN EN ETKİLİ KADIN KOMUTAN MODELİDİR
Kadın özgürlük tarihimizde şehit Bêrîtan arkadaşın çok tarihi ve önemli bir yeri vardır. Şehit Bêrîtan yoldaş Önderliğimizi görmemesine rağmen Önderlik gerçeğini yüksek düzeyde kavramış bir arkadaşımızdı. Önderlik çözümlemelerini okuduktan ve kavradıktan sonra katılımını gerçekleştirmişti. Ve 1991 yılında gerilla saflarına gelişi sonrasında bu kavrayışını güçlendirmiş ve büyük bir anlam gücü ve iddia ile Önderliğimize yazdığı bir raporda “Önderliğimizin çözümlemeleri temelinde bir roman” yazmak istediğini belirtmişti. Yine özgürlük felsefesi temelinde yazmış olduğu şiirleri vardır. Dolayısı ile Bêrîtan arkadaşın askeri, siyasi yanları ile birlikte sanatsal bir kişiliğe, kişiliğinin yaşamsal gücü yüksek ve çok yönlü özelliklere sahip olduğunu belirtebiliriz. Bêrîtan arkadaş’ın kadın ordulaşmamızda en etkili kadın komutan modeli olduğu herkesçe bilinmektedir. Kadın ordulaşmamızda Bêrîtan Arkadaşın kişiliği, askeri duruşu, şehadet biçimi son derece belirleyici bir role sahip olmuş ve tüm kadınları etkilemiştir.
Bêrîtan arkadaş teslimiyete, ihanete, düşmanın soykırım politikalarına ve kadının köleleştirilmesine karşı çok bilinçli ve iddialı, inançlı ve coşkulu bir şekilde mücadele etmiştir. Önderliğimizin özgür yaşam felsefesini içselleştirerek, dersim de düşmana teslim olmamak için kendini uçurumlardan atan asil ve onurlu Dersim kadın duruşunun saflarda yeniden canlanışını temsil etmiştir.
YJA STAR FEDAİ BİR ÖRGÜTTÜR
Bugün YJA Star şahsında kadın ordulaşmamız olağanüstü gelişkin bir düzey yakalamıştır.
Bu düzey son olarak Zap, Avaşîn savaşında yapılan özgün eylemlikler ile ortaya çıktı. Tarihimizde ilk kez nicel ve nitelik olarak bu denli yoğun özgün eylemlilikler yapılmaktadır. Açıklanan bilançolarda 400’ün üzerinde özgün eylem yapıldığı belirtiliyor. Yine tünellerde direnişin başını YJA star gerillaları çekmektedir.
Yine bu kapsamda Sara Tolhildan ve Rûken Qamişlo arkadaşın eylemliliklerini ayrıca değerlendirmek gerekir. Tarihimizde ilk kez iki kadın arkadaş metropolde böylesine bir fedai eylemlilik geliştirmiştir. Elbet daha önce de birçok kez fedai eylemlilikleri olmuştur. YJA Star’ın kendisi bir fedai örgütüdür. Ancak şehirde iki kadın arkadaşın birlikte geliştirdikleri eylem tarzı ilk kez oldu. Bu eylem aynı Zîlan arkadaşın eylemi gibi savaşta hangi taktik ve yöntemlerin geliştirilmesini gösteren bir eylemdir. Gerilla tarzının şehirlere, metropollere yayılması gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle savaş sadece dağlarda, tünellerde değil, metropollerde de yürütülmelidir. Bunun yolunun nasıl olabileceğini, bunun başarılabileceğini ortaya koyan bir eylemdir. Burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir husus da Sara ve Rûken arkadaş arkasında gelişen kadın yoldaşlığı, sevgisi ve bağlılığıdır. Arkadaşlar bu eylem için birlikte yoğunlaşıyorlar. Kadın yoldaşlığı, toplumsallığı yaratmanın özünü teşkil eder. Kadın ancak yoldaşlığını geliştirir ve bu temelde kendi özgün örgütlülüğünü, bunun kolektif aklını ve pratiğini yaşama geçirirse özgürleşebilir. Kadın ordulaşması da kadınların kendi aklı ve örgütlülüğü temelinde gelişmiştir. Bugün Ortadoğu’da kadınları özgürleştirecek olan kadın ordulaşması temelinde kadının öz savunmasını kendisinin yapmasıdır. Kadınlar ancak ordulaşarak, örgütlenerek kurtuluşu sağlayabilirler.
KÜRDİSTAN’DA YAŞANAN HER DURUMUN ÇEVRESİNE YAYILMA GİBİ BİR ÖZELLİĞİ VAR
Gerillaya karşı kimyasal silah kullanımı tüm vahşiliği ile devam etmektedir. 6 aydır çok yoğun bir savaş yürümektedir. Türk devleti en son keşif uçakları ile savaşın seyrini kendi lehine çevirmek istedi. HPG-YJA Star Merkez Karargahlarımız kayıplar vermesine rağmen geliştirdikleri tedbirlerle keşif uçaklarını Demokratik Modernitenin gerillasını büyük bir akıl ve irade ile boşa çıkarmayı başardılar.
Çaresiz kalan Türk devleti, bu nedenle tüm uluslararası kaide ve kuralları bir yana bırakarak kimyasal silah kullandı. Kimyasal silah kullanımı gerilla direnişi karşısında çaresizliğin bir sonucudur. Dünya buna sessiz kaldı. Ancak unutulmamalıdır ki Türk devleti açıkça ve çok yoğun kimyasal kullanarak devletlerin de kimyasal kullanımını meşrulaştırmaktadır. Bugün Kürt gerillasına karşı kimyasal kullanıma sessiz kalan bu devletler, iktidarlar bu durumun yarın kendi başlarına da gelebileceğini hesaplamalıdırlar. Kürdistan’da yaşanan her olumlu olumsuz durumun çevresine yayılma gibi bir özelliği olduğunu da hatırlatmak gereklidir.
Bu yönüyle YJA STAR gerillaları öncülüğünde Zap ve Avaşîn de büyük bir direniş sürmektedir. Bu temelde bu direnişi sürdüren YJA Star ve HPG gerillalarını selamlıyor, coşku ile kutluyorum.
NAGİHAN ANISINDA JİNEOLOJİ ÇALIŞMALARINI DAHA FAZLA GELİŞTİRECEĞİZ
Türk devleti özgürlük hareketimizi tasfiye etmek için tüm varını yoğunu ortaya koyuyor. En vahşi, çirkin, soykırımcı yüzünü artık saklamadan çıplak biçimde gösteriyor.
Bunun bir örneği de Nagihan Akarsel arkadaşa karşı Süleymaniye’de geliştirilen suikast oldu. Kadınlar, halkımız ve hareket olarak yaşanan bu suikastın nedenlerinin çok yönlü olduğu biliniyor.
Bu suikast ile bir kez daha kadın özgürlük hareketimiz hedef alındı. Önderliğimizin felsefesine, örgüte en bağlı olan kadınlardır. Paris Katliamı’nda olduğu gibi kadınlar üzerinden hareketimize mesaj veriliyor. Nagihan arkadaşımız Jineoloji Komitesi’nde çalışma yürütmekteydi. Kadın biliminin gelişimi için büyük bir inanç ve aşk ile çalışmakta idi. Jineoloji çalışmaları ile sahte Kürtçülük, işbirlikçilik ve ihanetin yanı sıra sahte kadın özgürlüğüne de en değerli düşünsel, akademik çalışmalar ile cevap vermekte idi.
Jineoloji, kadın hareketimizin düşünsel birikiminin zirvesini teşkil etmektedir. Jineoloji kadın bilincinin derinleştirilmesi ve kadın sisteminin inşasında stratejik bir rol oynamaktadır. Egemen erkek zihniyetinin tüm maskeli ve sapkın yönleri jineoloji ile birlikte çok yönlü, derinlikli deşifre edilmektedir. Kadın ufkunun genişletilmesi anlamına geliyor.
Nagihan arkadaş tüm bu özellikleri şahsında toplayabildiği için hedeflendi. Ancak arkadaşımızın şehadeti anısına Jineoloji çalışmalarını özgür kadın hareketimiz ve halkımız, halklarımız içinde çok daha fazla geliştireceğiz. Yaygın kılacağız. Arkadaşın anısına verebileceğimiz en doğru cevap Jineoloji de derinleşmek ve yetkinleşmek bu temelde mücadeleyi tüm pratik alanlarımızda geliştirmek olacaktır.
JIN JIYAN AZADÎ SADECE BİR SLOGAN DEĞİLDİR
Kadın ordulaşmasında yaşadığımız gelişme ile birlikte bu dönemde çok somut ele almamız gereken diğer bir durum da, İran ve Kürdistan da “Jin Jiyan Azadî” sloganı temelinde Jîna Emînî’nin katledilmesine karşı geliştirilen isyanlardır. “Jin Jiyan Azadî” sadece bir slogan değildir. Önderliğimizin yaşam felsefesinin en özlü ifade edilişidir. Kadın hareketimizin temel sloganlarındandır. İran ve Doğu Kürdistan’da tüm halkların, kadınların bu slogan etrafında yürümesi anlamlıdır. Bu sloganımız artık tüm Dünya kadınları tarafından da bilinmekte ve kabul edilmektedir. Bu da Önderliğimizin, özelde kadın hareketimizin Ortadoğu ve Dünya’da etki düzeyini ortaya koymaktadır.
İran’daki devrime kadınlar öncülük etmektedirler. Kürt kadınları bu serhildanlarda öncü rol oynamaktadırlar. Doğu Kürdistan’da kadınlar, halkımız kendi öz örgütlülüğünü ve öz savunmasını geliştirmelidir. Ortadoğu ve Dünya’daki kadınların bu mücadeleye her anlamda destek sunması ve katılması önemli olmaktadır.
Kadın özgürlük hareketimiz, Rojava Kadın Devrimi, YPJ ordulaşması ile bir üst evreye sıçradı, dünyada tanındı, ilham kaynağı oldu, halen de olmaktadır. Kadın devrimi, direnişi bir özgürlük kaynağı olarak tüm dünya tarafından kabul gördü.
Türk devleti DAİŞ'e karşı savaşan QSD, YPG, YPJ komutanlarını hedef almaktadır. Kadın devriminin öncülerini, YPJ komutanlarını özel hedef yapmaktadır. DİAŞ'e karşı savaşta fedaice en önde yürüyen Jiyan Tolhildan, Sosin Birhat, Roj Xabur, Barîn arkadaşlar, yine genç kızların eğitim okulunun hedeflenmesi, Zeynep Saruhan arkadaşın şehadeti, bunun en somut göstergeleridir. Devrimin öncüleri hedef alınarak devrim bitirilmek isteniyor. Özelde kadın komutanların ve öncülerinin hedeflenmesi çok anlamlıdır. Ortadoğu’da gelişen kadın özgürlük damarı kesilmek istenmektedir. Buna karşılık tam tersine ne olursa olsun bölgede gelişen bir kadın özgürlük mücadelesi söz konusudur.
21. YÜZYILI KADINLARIN ÖZGÜRLEŞME YÜZYILI YAPALIM
Ortadoğu ve Dünyada kadınlar etrafında gelişen serhildanlar, gösteriler, isyanlar ve protestolar bizim yeni bir mücadele, direniş ve bu temelde büyüme dönemi içinde olduğumuzu gösteriyor.
Bu temelde Önderliğimizin ''21. yüzyıl bir kadın yüzyılı olacaktır'' tespiti, öngörüsü pratikleşiyor. Bu yönü ile Kadın Özgürlük Hareketimiz, Kürt kadınları çok kapsamlı bir öncülük görevi ile karşı karşıyadır.
Tarihte birçok devrim, özgürlük savaşları çok yönlü fedakarlıklara, direnişe rağmen başarıya ulaşamadı. Tarihi Sovyet devrimi kendi alternatif sistemini yaratamadığı için kapitalist modernist sistemle bütünleşmekten kendini kurtaramadı. Kadınlar öncülüğünde demokratik konfederal sistemin gelişimiyle bu kez hakiki bir devrim yaratma şansımız var. Önderliğimizin demokratik, kadın özgürlükçü, ekolojik çizgisi temelinde gelişen demokratik konfederalizm, demokratik ulus modeli, Ortadoğu'nun, Dünyanın kaoslu sorunlarını çözebilir. Burada kadın öncülüğü, kadın özgün örgütlenmeler temelinde gelişen ortaklaşmalar çok önemlidir. Kadın özgürlük mücadelemiz sadece kadınlara değil, halklara, insanlı sorunlarına çözüm temelinde bir yaklaşımı, planlama ve örgütlülüğü daha fazla pratikleştirerek başarı sağlayabilir.
Bu anlamda Kürt kadınları başta olmak üzere kadınların devrimsel süreçlerde ve yeni yaşamı yaratmada tarihsel öncülük rol ve misyonları ağırlaşmış, kapsamlı hale gelmiştir. Yaşadığımız sürecin karakteri kadın özgürlükçü karakterdir. İnsanlığın kurtuluşu bilinçli, örgütlü kadınların öncülüğü temelinde gelişecektir. Bu anlamıyla içinde olduğumuz dönemin karakterini kadınlar olarak güçlü kavrayalım ve öncülük rolümüzü siyasi, askeri, diplomatik, toplumsal çalışmaların yürütülmesinde daha da yetkinleştirerek özgürlük mücadelemizi yürütelim. Ve özgürlüğü kadınların ortak aklı, ortak örgütlülüğü temelinde öz savunmayı geliştirerek, direnişi yükselterek, yeni yaşamı inşa ederek kazanalım. Kadınlar olarak başarmaktan başka şansımızın olmadığını bilelim.
Kadın özgürlük tarihinin bu özgürleşme zamanını ve şansını doğru ve yeterli değerlendirelim. Bekleyen değil inisiyatifli, sürekli üreten ve her ortamda duruşumuzla, tutumlarımız ve tavırlarımızla yol gösteren öncü rol ve misyonumuzu daha da geliştiren bir katılımın sahibi olalım. Direnişi, yurtseverliği, özgürlüğü, demokrasiyi, adaleti, eşitliği geliştirelim. 21. yüzyılı kadınların özgürleşme yüzyılı yapalım.
Bu temelde kadın ordulaşmasının 30’uncu yılında “Bijî Serok Apo” ve “Jin Jiyan Azadî” temelindeki yaşam felsefemiz ve direnişimizle mutlaka kazanan kadınlar ve halklar olacaktır.