BM: Kadınlar barışta ve yönetimde yeterince yer almıyor 

Kadınların dünya siyasetinde ve karar mercilerinde yeterince yer almamasını eleştiren Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Guterres, özellikle barışın inşasında kadınların yer alamamasını eleştirdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine vizyo-konferans yöntemiyle konuşan Guterres, dünyanın birçok ülkesindeki savaş ve çatışmaların kadınlar olmadan çözülmeye çalışıldığına dikkat çekti. 

Kadınların barış süreçlerine daha etkin katılımını amaçlayan BM’nin 1325 numaralı karar tasarısının kabul edilmesinin üzerinden 20 yıl geçtiğini hatırlatan Guterres, bugüne kadar önemli etapların aşıldığını savundu. Guterres, “Her ne kadar 20 yıldan bu yana kadınların barış süreçlerine katılımı konusunda önemli adımlar atılmış olsa da, iktidar makamlarına halen erkekler hakim” diye konuştu. 

ÜLKELERİN SADECE YÜZDE 7’Sİ KADINLARCA YÖNETİLİYOR 

Kadınların ülke yönetimlerinde ve karar alma süreçlerindeki rolünün azlığına atıfta bulunan Antonio Guterres, halen süren pandemi krizine karşı mücadele eden ekip ve komitelerin dörtte üçünün erkeklerden oluştuğuna işaret etti.    

“Kadınlar halen dünya ülkelerinin sadece yüzde 7’sini yönetiyor” diyen Guterres, bu durumu eleştirdi. 

BARIŞ SÜREÇLERİNDE KADINLARIN ROLÜ ÇOK AZ 

Guterres’in eleştirdiği bir diğer nokta ise, barış ve güvenlik konularında da kadınların dışlanması. BM’nin arabuluculuk misyonlarında kadınların yeterli oranda temsil edildiğini belirten Guterres, buna karşı çatışma ve savaşların sonlandırılmasına dair süreçlerde kadınlara yer verilmediğinin altını çizdi. 

Afganistan, Yemen veya Mali örneklerini veren Guterres, “Kadınların (barış süreçlerine) dahil edilmesi önceliğimiz olmalıdır. Pandemi sürecinde büyük oranda online ortamda gerçekleşen müzakere ve barış süreçlerinden kadınların katılımına dair çabaların yavaşlamaması hayati önemdedir” diye konuştu. 

BM Kadın Birimi (UN-Women) tarafından yapılan açıklamada da, 2000 yılında kabul edilen 1325 sayılı tasarının hayata geçirilmesinde yaşanan ‘alarm verici yetersizliklere’ dikkat çekildi.