Belçika’da yılın başından bu yana 18 feminisid işlendi, diğer bir ifadeyle bu kadınlar sadece kadın oldukları için katledildi. Son beş yıldır her yıl Brüksel’de bu tip şiddete yürüyüş yapılıyor. Ulusal düzeyde ilk yürüyüşün yapıldığı 2017 yılından bu yana 150 kadın feminisid kurbanı oldu. Bir Avrupa araştırmasına göre Belçika’da her 4 kadından biri ev içi şiddete maruz kalıyor.

Hükümet kısa bir süre önce kadına yönelik şiddete karşı “Ulusal Eylem Planı” sundu. İlkokuldan itibaren bu yönlü dersler, polis ve yargıçların eğitimi ve verilerin sayımı gibi bir dizi tedbir yer alıyor. 2025 yılına kadar “sıfır feminisid” hedefine ulaşılmak isteniyor.

Bu Pazar günü yapılan yürüyüşe binlerce katın katıldı. Belçika Kürt Kadın Hareketi’nin de eylemde yer aldı.

Mirabal Kadın Platformu tarafından organize edilen eylem saat 12 :00’de Cantral Tren İstasyonu’ önünde başladı.

“Kadına Yönelik Şiddette Karşı Ulusal Eylem Günü” şiarıyla gerçekleşen yürüyüş Adalet Sarayı’nın önüne kadar devam etti. Kadınlar yeniden, yürüyüşün başladığı yere geri döndü.

“Kadın kırımına hayır”, “Özgür ve eşitlikçi bir dünya için mücadele”, “Erkek şiddetine karşı sokaklara” gibi pankart ve dövizlerin taşındığı yürüyüşte, YPJ ve TJK-E bayrakları taşındı. Yürüyüşte sık sık kadına yönelik şiddete karşı sloganlar atıldı.

Yürüyüş boyunca Kürtçe stranların söylendiği Kürt kadın korteji eylemdeki katılımcıların ilgi odağı oldu.

Eylemde yapılan konuşmalarda, erkek egemen sistemine karşı sert eleştiriler yönetilirken, kadın kırımının kaptalist modernite sisteminin ürünü olunduğu vurgusu yapıldı.

Kürt Kadın Hareketinin eylemde okunan mesajında ise 5 bin yıllık erkek egemen zihniyetine karşı mücadelesine vurgu yapılarak, şunlar kaydedildi : “Bugün eril zihniyetin tavan yaptığı kapitalist modernitenin sömürü ve işgal planlarının baş hedefinde Kadınlar var. Öte yandan dünyanın her alanında bu zihniyete karşı güçlü bir mücadele yürütülüyor. Bu mücadelenin sembolü de kuşkusuz Rojava devrimi şahsında Kürt kadınlarıdır.  Kürt kadınları Saraların, Beritan ve Arin Mirkanların yarattığı gelenek ile bugün dünya kadın özgürlükçü mücadelede ilham kaynağıdır.”