Devrim ancak kadınların dayanışması ile gelişebilir

Berlin'de düzenlenen Uluslararası Kadın Konferansı'nda kadınların dünyanın her yerinde saldırılara ve baskılara maruz kaldığı belirtilirken, devrimin ancak kadınların dayanışması ile gelişebileceğine dikkat çekildi.

Almanya'nın başkenti Berlin'de Kadınlar Geleceğini Örüyor Ağı tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Kadın Konferansı, 41 ülkeden gelen yüzlerce delegenin katılımı ile 2. günde devam etti.

 

"Yolumuzu Bulmak, Jin, Jiyan, Azadi: Neden Uluslarüstü Bir Kadın Örgütlenmesi? Kadınların  ‘Dünya Demokratik Konfederalizmi’ Önerisi Nedir?" başlıkları altında devam eden konferansın 2. bölümünde, Barış İnisiyatifi sözcülerinden Havin Güneşer, Kürt Kadın Hareketi'nden Haskar Kırmızıgül, Uluslararası Kadın İttifakı'ndan Montes Jovita Mataro, Demokratik Kadın Koalisyonu'ndan Boushra Ali, Birlikte Mücadele Almanya temsilcisi Gemeinsam Kaempfen, Birlikte Güçlü/Kadın İttifakı'ndan İrem Gelkuş ve Mapuche yerli halkından Ñizol Lonko Juana Calfunao konuşma yaptı.

JİN JİYAN AZADÎ SLOGANININ MİMARI YILLARDIR TECRİT ALTINDA

Uluslararası Öcalan'a Özgürlük Kürdistan'da Barış İnisiyatifi sözcülerinden Mühendis Havin Güneşer, konferansın son bölümünde moderatörlük yaptı.

Jin Jiyan Azadî'nin sadece sloganları değil aynı zamanda felsefeleri olduğunu belirten Havin Güneşer, "Bu sloganın mimarı özgürlük felsefesini yazmıştır. O kişi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'dır. NATO operasyonu ile esir alınan sayın Öcalan, 24 yıldır tecrit altında. Öcalan'ın özgürlüğü bizim özgürlüğümüz demektir. Artık kadın devriminin zamanı gelmiştir. Salgına rağmen halklar, kadınlar baskıcı rejimlere karşı bir mücadele yürütüyor. Kadınlar mutlaka yaşamın her alanında olmalı" diye konuştu.

Kadına ve doğaya karşı bir kırım olduğunu vurgulayan Kürt Kadın Hareketi'nden Haskar Kırmızıgül devamla şunları belirtti: "Mücadelemizi nasıl daha fazla geliştirebiliriz sorusu üzerinden bir tartışma yürütmeliyiz. Kadın devriminin bir anda oluşan ya da bir anda yıkılan bir devrim değil. Modernite en derin krizini yaşadığı bu dönemde en çok kadınlara saldırıyor. Kadınlar buna karşı direnmezse yok olurlar. Kadın mücadelesi bir varlık mücadelesidir. Bundan dolayı tüm kadınlar birçok ilkede ortaklaşıyor. Biz ne kadar güçlenirsek onlar o kadar zayıflar. Bundan dolayı ortak mücadele bu kadar önemli. Eğer kadın özgürlüğünde ısrarcı isek kapitalist sisteme karşı bir tavır almalıyız."

'ORTAK MÜCADELE YÜRÜTÜRSEK YAPAMAYACAĞIMIZ ŞEY YOK’

Filipinler'den Uluslararası Kadın İttifakı adına konferansa katılan Montes Jovita Mataro, uluslararası dayanışmanın önemine vurgu yaparak, kadınların birbirine kenetlenerek mücadeleyi başarıya götürebileceklerini ifade etti.

Demokratik Kadın Koalisyonu'ndan Boushra Ali de kadınların yaşadığı sorunların her ülkede farklı olduğunu ama çözümün ortak olduğunu belirtti. 11 ülkeden 20 kadın örgütü ile birlikte ortak çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Boushra Ali, daha sonra 11 ülkeden 14 ülkeye ve 20 örgütten 40 örgüte çıktıklarını hatırlattı. Öncü kadınların Türk devleti tarafından hedef olmasına karşı ortak mücadele yürütmeleri gerektiğini söyleyen Boushra Ali, "Herkes özgürleşmeden bir kişinin özgürlüğünün anlamı yok. Bu kaos içerisinde biz özgürlük adasında yaşıyoruz diyemeyiz. Devrim ancak her ülkeden kadınların dayanışması ile gelişebilir. Ortak mücadele yürütürsek yapamayacağımız şey yok" diye belirtti.

Birlikte Mücadele Almanya temsilcisi Gemeinsam Kaempfen, yıllardır Kürt kadınları ile birlikte mücadele yürüttüklerini belirtti. Kuzey-Doğu Suriye için çalışmalar yürüttüklerini  söyleyen Gemeinsam Kaempfen, o topraklardaki devrimi milyonlarca insanın gördüğünü kaydetti. Almanya'nın tarihinde sisteme karşı güçlü bir direniş mirası da olduğunu vurgulayan Gemeinsam Kaempfen, kendilerinin de bu miras üzerinden mücadele edeceklerini belirtti.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN İPTALİNDEN SONRA SALDIRILAR DAHA DA ARTTI

Türkiye'den konferansa katılan Kadınlar Birlikte Güçlü/Kadın İttifakı'ndan İrem Gelkuş, özellikle Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çıktıktan sonra kadınlara yönelik saldırıların daha da arttığına dikkat çekti. Kadın hareketinin gittikçe daha iç içe bir mücadele yürüttüğüne değinen Gelkuş, Türkiye'deki feminist hareketlerin birlikte yol almak için çok çaba sarf ettiğini belirtti. Türk devletinin kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik baskı ve saldırılarının her alana yayıldığını ifade eden İrem Gelkuş, bu saldırıların sonucunda geçtiğimiz haftalarda kadın gazetecilerin gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlattı.

'ANNEM KATLEDİLDİKTEN SONRA MÜCADELE ETMEYE KARAR VERDİM'

Dünyanın her yerinde mücadele eden kadınların kendisine güç verdiğini söyleyerek konuşmasına başlayan Mapuche yerli halkından Ñizol Lonko Juana Calfunao, (Cunco Komünü, Araucanía Bölgesi, Şili) topraklarının 140 yıldır Arjantin ve Şili devletleri tarafından işgal edildiğini söyledi. Tek 'suçlarının' varolma haklarını savunmak olduğunu belirten Ñizol Lonko Juana Calfunao, bu devletler tarafından 'terörist' olarak lanse edildiklerini ifade etti. Çocukken annesinin vahşi bir şekilde katledildiğini anlatan Ñizol Lonko Juana Calfunao, o gün halkı için ömür boyu mücadele etme kararı aldığını kaydetti. Toplamda 5 yıl 8 ay cezaevinde kaldığını söyleyen Ñizol Lonko Juana Calfunao, buna rağmen mücadele etmekten vazgeçmediğini sözlerine ekledi.

Konferans sonuç bildirgesinin okunması ve kapanış konuşmasıyla devam ediyor.