Direnişin, fedakarlığın sembolleştiği savaşçı: Arîn Mirkan

DAİŞ çetelerine karşı Kobanê'deki tarihi direnişte yer alan ve fedai eylemiyle adını dünyaya duyuran Arîn Mirkan, direnişin ve fedakarlığın sembolü oldu.

Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı yürütülen direnişte yer alan ve fedai eylem ile Kürt halkı başta olmak üzere dünya insanlığının belleğinde yer edinen Arîn Mirkan’ı tanıyanlar, onu "Uzaktan bile morali, coşkusu görülürdü" diye anlatıyor.

Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı direnişte gerçekleştirdiği fedai eylem ile sembolleşen YPJ savaşçısı Arîn Mirkan’ı gazeteci Ruken Cemal ile YPJ Basın merkez üyesi ve savaş muhabiri Rejin Lezgin anlattı.

Gazeteci Ruken Cemal: Bugün Kobanê deniliyorsa aynı zamanda herkesin aklına Arîn geliyor. Bir gazeteci olarak Arîn Mirkan’ı görme şansım oldu. Arîn’i gördüğümde gençti. Zaten o döneme ait bir fotoğrafı var heybetli duruşu ile ne kadar güçlü bir kadın olduğu görülüyor. Arîn ile yaşayan, bir saat bile gören hangi savaşçıya objektifimizi çevirdiğimizde çok coşkulu, heyecanlı, sıcakkanlı hiperaktif bir savaşçı olduğunu söyler. Uzaktan baktığında bile hiperaktifliği, morali, coşkusu görülür, ayak sesleri duyulurdu. Yoldaşlarının yanına ulaştığında ise Arîn’in içtenlikle ‘merhaba heval’ demesiyle bütün dikkati üzerine çeker, pozitif enerji yayardı.

Ben de birkaç gün YPJ, YPG savaşçıları ile bir çalışma yürüttüm ve ilk dikkatimi çeken, Arîn’in hareketli haliydi. Ona, "Sizi bu yaşamda, bu mücadele de ayakta tutan nedir? Kadın, erkek nasıl bir arada yaşıyorsunuz?" diye sorduğumuzda yoldaşı Egid örneğini verdi. Genç Egid’in de birçok hayali ve onları gerçekleştirme arzusu vardı. Israrcılığı ile savaş alanlarında olmayı isterdi. Egid’in bir kaza sonucu şehit düşmesinden sonra Arîn, "Ben o yoldaşımın hayalini gerçekleştirmeden vicdanen rahat olamam" diye söz verdi ve sözünü yerine getirdi. Arîn’in gözünde bütün yoldaşları fedaiydi. Böyle küçük bir örnekte bile insan Arîn’in ruh güzelliğini, fedailiğini ve insan sevgisini görebilir.

VERDİĞİ SÖZÜ YERİNE GETİREN BİR SAVAŞÇI

Arîn’in şehadetini duyunca onu daha çok tanımak istedim. Sonra ona ilişkin yapılan bir programa rastladım. Ailesinin anlatımlarından anladım ki, Arîn daha çocukken, "Ben büyük yaşamalıyım" diyormuş. Bu kararlılığının düzeyini de gösteriyor. O çocukluk hayallerinde verdiği sözü yerine getirmiş bir direnişçi. Eğer Arîn bütün dünyada böyle anılıyorsa bu verdiği sözün başarıya ulaştığının göstergesidir.

Her fotoğrafında özellikle de şehit düştükten sonra her yerde asılan fotoğrafında, ne kadar asi bir kadın olduğunu anlayabiliyoruz. Her yürüyüşte, her eylemde Arîn’in fotoğrafı vardı. Annelerin, gençlerin hatta çocukların bile ellerinden düşmüyor Arîn’in fotoğrafı. Bir kahraman kadının portresi ancak bu kadar güzel olur. Son fotoğrafı birçok yerde sembol yapılmış ve kaleme alınarak çizilmiştir. Birçok sergide hala fotoğrafları sergilenmektedir.

KOBANÊ DİRENİŞİNİ HİÇBİRİMİZ UNUTAMAYIZ

Hiçbirimiz Kobanê’deki direnişi unutamayız, bu mümkün değil. Kobanê’nin direniş sokaklarına her gittiğimizde, her adımda nasıl bedeller verildiğini görüyoruz, hissediyoruz. Orada yaşayan insanlar bizi görünce hemen o dönemleri anlatmaya başlıyor. Arîn Mirkan, Rêvan Kobanê, Zehra Penaber ve Destîna Qendillerin direniş destanlarını anlatıyorlar. Çünkü Rêvan Kobanê 'e bir grup çetenin içinde kendini patlatıyor. Destîna ve bir grup arkadaşı da bir binada büyük bir direniş gösteriyor artık çeteler onlara karşı savaşamayınca binayı tümden patlatıyorlar. Kobanê bu şekilde kazanıldı.

4 parça Kürdistan’dan tutalım bütün dünya Kobanê için ayağa kalktı. Bu yiğit kadınların, erkeklerin destansı direnişlerinin göstergesidir...

Serêkaniyê, Girê Spî’ye yönelik düzenlenen işgal saldırılarının üzerinden de bir yıl geçti. Fakat Arîn Mirkan’ın ruhu Dilvin Qamişlo, Nuhal, Zin, Savuşka’larla yaşanarak tarih tekerrür etti…

Hevrin Xelef bugün mücadelenin sembolü oldu ve hunharca katledildi, Aqîde analar ve birçok insanın bedeni param parça oldu…

Yürüttüğümüz çalışma ile görüntülerimizle, anlatımlarımızla, yazılarımızla şahitliğini yaptığımız gözle gördüğümüz, acısını, güzelliğini, yaşadığımız bu direnişin bir sesi olmak bütün dünyaya duyurmak ve tanıtmak en büyük hedef ve amacımız olacaktır.

GENÇ KADINLAR ARÎN'İN YAŞAMINI ESAS ALIYOR

YPJ Basın merkez üyesi Rejin Lezgin: YPJ saflarına katılınca merak edilen ilk şey özgürlük felsefesi ile bir bütün olan, kendinde yaratan ve yeşertenlerdir. İlk arayışım özgürlük felsefesini yaşamsallaştıran insanları tanımaktı. Gittiğimiz her ortamda arkadaşlar heval Arîn'den bahsediyordu. Öyle başladı Arîn arkadaşı tanıma merakım. Bir süre sonra Arîn arkadaşı görme imkanım oldu. Sima olarak tanımasam da arkadaşların anlatımlarından yola çıkarak, heyecanı, coşkusu ve sıcak yoldaşlık yaklaşımı ile Arîn olduğu anlaşılıyordu. Bir iş yaptığında heyecanlı yapar, bütün etrafına da o atmosferi yansıtırdı.

Arîn arkadaşın takımında 4 kadın arkadaş vardı. Fakat o daha fazla olmasını isterdi. Onlarla tartışsın, şakalaşsın her biriyle yaşamın farklı yönlerini anlatmak, kavratmak için 4 kadın arkadaş sayısı ona yetmiyordu. Ona rağmen öyle yapıyordu ki 4 kişinin gücü 10-20 kişinin gücüne bedeldi. Küçük, büyük, kolay, zor iş demeden öncü rolünü oynamak isterdi. Onun için Arîn arkadaşta fedakarlık gelişmiş, hesapsız ve çıkarsızdı. Aynı zamanda büyük bir derinlik oluşmuştu. Devrimci militan kişiliği özünde oturtmuştu.

Şengal'e saldırı süreciydi. Radyodan duymuş ve sürekli haberleri takip ederdi. Bütün gündemi ve tartışmaları bunun üzerineydi. Belki Şengal’de değildi farklı bir alanda mücadelesini yürütüyordu ama olduğu yerde Şengal’e güç vermek istiyordu. Kobanê seferberlik süreci başladı. İlk Arîn arkadaş kendisini önerdi. Bu konuda çok ısrarcı oldu ve bir grup arkadaşla Kobanê’ye geçti. Daha sonra benim de Kobanê’ye geçme şansım oldu. Arîn arkadaş eylemini yapmış ve şehit olmuştu.

Heval Arîn’in eylemi Kobanê savaşının durumunun gidişatını gösterdi, zafere ulaşıldı. Bugün katılan gençler özellikle de kadınlar Arînce yaşamayı esas alıyorlar… "