Dünden daha fazla dayanışma ve mücadeleye ihtiyaç var

Salgın yüzünden eve kapanan dünyada, kadınlar daha çok şiddet gördü. Ama kadınlar hem şiddete hem de ekonomik krize karşı dayanışma ve mücadele hatları kurmaya devam ediyor.

Covid-19 salgını ile kadına şiddetin arttığı birçok somut veriye yansıdı. Çin’in Wuhan kentinde başlayan salgınla birlikte boşanma başvurularında artış yaşandığı medyaya yansımıştı. Türkiye’deki bazı gazete ve internet siteleri Çin’deki bu haberi ‘çiftlerin uzun süre bir arada kaldığı için kavga ettikleri’ yönünde verdi. Birçok bu yönlü haber, kadına şiddette artış oranını bir veri olarak kullanmadı. Oysa Çin’in resmî rakamlarına göre salgının başladığı Hubei eyaletinde, Şubat 2020’de rapor edilen aile içi şiddetin, Şubat 2019’a oranla yüzde 300 artış gösterdi açıklandı. Bu önemli detay bazı haberlerde kendine yer bulurken birçok medya kuruluşu tarafından görmezden gelindi. Bunlar salgının ilk kadına şiddet vakaları oldu. Ama şiddetin artacağı öngörülüyordu. Nisan sonunda yayınlanan BM raporuna göre ise olası kadına şiddet vakaları artacak. Raporda 3 ay devam edecek karantina sürecinde 15 milyona yakın aile içi şiddet yaşanacağı tahmin ediliyor.

YÜZDE 55 ARTIŞ

Mart’tan itibaren Türkiye’de de görülmeye başlayan salgın tüm dünyada benzer bir tabloyu ortaya koydu. Bununla birlikte aile içi şiddet kaçınılmaz olarak arttı. Salgın dönemi boyunca Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre salgının başladığı Mart 2020’de 9 şüpheli ölüm ve 29 kadın cinayeti, Nisan 2020’de ise 20 kadın cinayeti işlenirken, 20 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. 14 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemezken, 2’si ekonomik bahaneyle, 4’ü barışma isteğini reddetmek ve boşanmayı isterken erkekler tarafından öldürüldü. Platform, karantinanın yoğun yaşadığı Nisan ayı boyunca kurdukları çağrı ve Whatsapp destek hatlarına gelen başvuruların ise yüzde 55 arttığını belirtirken, 28 ilden kadının kendilerine ulaştığını açıkladı.

YASA İLE HAPİSTEN ÇIKAN 4 ERKEK ŞİDDET UYGULADI

Bu sayılar elbette yerellerde daha da artıyordu. Birçok kadın, dayanışma hatlarına ve kadın hakları savunucularına ulaşamıyor, özellikle bu dönemde. Ama yerel örgütlenmeler de salgına rağmen kadınlarla dayanışmaya devam ediyor. İstanbul Esenyalı ilçesindeki, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği başkanı Adile Doğan da üçüncü ayına girilen salgın döneminde şiddet vakalarının arttığını kaydediyor. Doğan’ın ifade ettiğine göre 2 ay içerisinde, o bölgede 103 kadına şiddet vakası bildirilmiş. Eskiden birkaç günde 1 vaka ile karşılaşıyorken, artık bu sayı günde 3 hatta 4’e çıkmış. Hem de salgının ilk günlerinden itibaren… Bunlar ilk kez şiddet gören kadınlar değil, daha çok boşanma aşamasını yeni başlatmış ama salgın sebebiyle evde eşiyle mecburi karantinada kalanlar; boşanma süreci uzayanlar ya da şiddetin kısmen azaldığı vakalar. Deyim yerindeyse karantina şiddeti yeniden uyandırmış. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği verilerine göre Yeni infaz Yasası sonrası hapisten çıkan ve bu bölgede yaşayan erkekler yeniden şiddete başvurmuş. Derneğin tespit ettiği böyle 4 vaka var. Bunlardan biri yeniden tutuklanıp hapse gönderilmiş. Doğan’ın anlattığına göre eşinden şiddet gören kadın, şikâyetçi olmaktan korksa da derneğin dayanışması ile darp raporu alarak suç duyurusunda bulunmuş.

350 KADINA ERZAK YARDIMI

Kadın dayanışması sadece şiddet ile değil özellikle salgın ile daha da derinleşen ekonomik krizin de yaralarını sarmaya çalışıyor. 6 yıldır Esenyalı’da faaliyet gösteren dernek bu süreçte 350’ye yakın kadına, bir dayanışma ağı ile erzak ulaştırmış. Adile Doğan bu dayanışma ağının hâlihazırda işleri olan kadınların, salgın sebebiyle zor durumdaki kalanlara yardım etmek istemesiyle başladığını söylüyor. Onlar da önceliği boşanmış, şiddet görmüş ve boşanma aşamasında ekonomik dar boğazda kalmış kadınlara vermiş. Örneğin biri yurt dışından olmak üzere 15 market çalışanı kadın aldıkları Ramazan paketlerini ihtiyaç sahibi olan kadınlara ulaştırmak üzere derneğe vermiş. Yine büro emekçisi, 70 kadar kadın Ramazan kumanyalarını ücretsiz izne çıkarılan, yarım maaş alan, asgari ücretli işçi kadınlara ve şiddet gören boşanmış olanlara bu şekilde iletmiş. 350’ye yakın kadına 1,5 aylık erzak paketi sağlamış; ama Adile Doğan her ne kadar bu dönem için bunları dayanışma ile bulabildiklerini belirtse de birçok kişinin evinde 1 güne yetecek yemek dahi olmadığının altını çiziyor. Derinleşen ekonomik krizi hatırlatan Doğan: “Zaten hâlihazırda bir kriz vardı. Bu kadınların hayatına çok kötü bir şekilde yansıdı. Evlerde mutlaka iki kişiden biri zaten işsizdi ve asgari ücretle geçiniyorlardı. Artık iki kişi de işsiz. Bugün bu erzak var ama bu sürenin sonrası belirsiz onlar için” diyor.

İNTİHAR ETMEK İSTİYORLAR

Doğan’ın altını çiziği bir başka nokta daha var. Ekonomik krizin artırdığı baskı. Öyle ki kendilerine ulaşan birçok kadının çocuklarına bakamadığı ve dayanamadığı için intihar etmek istediğini aktarıyor ve bu sayının hiç de az olmadığını vurguluyor. Doğan’ın aktardığına göre güvencesiz sektördeki kadınların, özellikle bir şirkete ya da kuruma bağlı olmadan ev temizliği, merdiven silme ya da yaşlı bakımı gibi işlerde çalışanların durumu da çok vahim. Birçok insan sağlık sebebiyle evine temizlikçi çağırmıyor ya da evde yaşlı bakımı için tam izole ve yatılı eleman arıyor. Bu da kadınların iş bulma imkânını daha da zorlaştırıyor. Öte yandan Derneğin çevrede gözlemlediği bir başka şey de kâğıt atık toplayıcılığında, kadınların sayısının artmış olduğu. Örneğin bir sokakta, bir saat içinde 5 tane kadın buradaki çöp konteynerlerinden dönüştürülebilir atık arıyor.

Covid -19 salgını hala devam ediyor. AKP, ekonominin kepenklerini açmaya çalışsa da normalleşme sanıldığından daha geç olacak. Bu veriler ortadayken Doğan “Düne göre çok daha dayanışma içinde olup daha fazla mücadele etmemiz gereken bir döneme giriyoruz” diyor.