HDP Milletvekili Semra Güzel’in dokunulmazlığı mart ayında kaldırıldı ve daha sonra vekilliği devam etmesine rağmen işkence ile gözaltına alındığı görüntüleri medyaya servis edildi.
Semra Güzel’in avukatı Bülent Aşa’nın daha sonra Mezopotamya Ajansı’na verdiği röportajda ortaya çıktı ki, vekilliği devam ettiği için cezaevine kayıt yapılamadı. Cezaevine kayıt yapılamadığı için Güzel’in KHK ile ihraç edildiği doktorluk mesleği üzerinden cezaevi kaydı yapıldı. Tüm bu yasal garabetler bir yana, asıl olarak Güzel’in servis edilen görüntülerde başının zorla eğdirilmeye çalışılmasıydı. Bu görüntülerin montajlanıp servis edilmesi ve Güzel’e ‘suçlu’ muamelesi yapılmasının bir amacı da Kürt kadınlarına gözdağı vermek. Güzel’in aylardır devam eden propagandalarla linç edilmesi ve ardından bu görüntülerin medyaya yansıması hakkında Kadınlar Birlikte Güçlü adına Rüya Kurtuluş ile konuştuk.
Semra Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılmasından bu yana bir propaganda yürüyor. Zaten hedef gösteriliyordu kendisi fakat bir vekil iken saçlarından sürüklenerek gözaltına alınması ve bunun servis edilmesi hakkında kadınlar olarak ne düşünüyorsunuz?
Semra Güzel’le ilgili Ocak ayında başlayan hedef gösterme operasyonu, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması, gözaltına alınış süreci ve tabii ki tutuklanması kabul edilemez. Her aşamasında hukuksuz ve düşmanca bir saldırı. AKP iktidarının “çözüm süreci” diye propaganda ettiği dönemde çekilen fotoğraflarla cinsiyetçi ve ırkçı bir saldırı başlattılar. İktidar trolleri Semra Güzel’e kadın ve Kürt kimliği üzerinden saldırdı. Bu operasyonun ardından muhalefet partilerinin bir kısmının da desteğiyle dokunulmazlığı kaldırıldı ve şimdi de aylar sonra sanki bir suçluyu yakalamışçasına Semra Güzel kolları arkadan kelepçeli, başı eğdirilmeye çalışılarak gözaltına alındı ve tutuklandı.
Bu ülkede polis kadın katillerini, aydınların katillerini, bombacıları sırtını sıvazlayarak gözaltına aldı daha önce. Ülkenin İçişleri Bakanı'nın bu katillerle boy boy fotoğrafları yayınlandı. Hepimiz şahidiz. Ama bir kadın milletvekiline, Semra Güzel’e yapılan muameleye de şahit olduk ve asla unutmayacağız. İktidarın suç karnesi giderek büyüyor. Semra Güzel’e yapılan muamele ve montajlanıp servis edilmiş şiddet görüntüleri, faşizmin kadınlara, Kürtlere, topluma dönük mesajıdır. O mesaja en güzel yanıtı Semra Güzel, başını zorla eğmelerine müsaade etmeyerek verdi; biz kadınlar da AKP iktidarının saldırıları karşısında en başından bu yana bir an olsun geri adım atmayarak verdik. Bundan sonra da bu kadın düşmanı, ırkçı, gerici saldırılar karşısında geri adım atmayacağız.
İktidarın kadın karşıtı politikaları malum. Bir yandan da hem Kürt, hem Türk hem de diğer bütün halklardan kadınların iradesinin ve meclisteki temsilinin yok sayılması söz konusu. Kadın iradesini ve temsilini yok sayan bu tutum karşısında kadınlar nasıl bir pozisyon alıyor?
Türkiye’de Erdoğan’la inşa edilen rejimin en önemli sac ayaklarından biri kadın düşmanlığı. Kadınların uzun yıllar mücadele edip kazandığı hakları geri almak, kadınları kamusal alanın ve siyasetin dışında tutmak ya da çizdikleri makbul kadın sınırları içinde hayata katılmaya zorlamak için sistematik bir politika izleniyor. Türkiye’de kadınların mecliste, belediyelerde varlığı hep engellendi. Bu durumda Kürt kadın hareketi ve HDP ile birlikte bir gedik açıldı, ilk defa mecliste bu kadar çok kadın milletvekili yer bulmuş oldu. Ancak sistematik bir şekilde kadın milletvekillerine saldırılar düzenlendi, milletvekilliği düşürülenler, tutuklananlar oldu. Bu durum karşısında kadın hareketi hep dayanışma içinde ve kayyumlara, tutuklamalara karşı sokakta oldu.
Aysel Tuğluk’un özgür bırakılması için, cezaevlerinde yaşanan işkence ve şiddetin son bulması için, kayyumlarla daraltılan kadın alanlarının yeniden kurulabilmesi için omuz omuza birlikte mücadele ediyoruz. Biz kadın vekillerin tutuklanmasını sadece onlara oy verenlerin iradesinin yok sayılması olarak görmüyoruz. Bütün kadınların mücadele ederek kazandığı haklara yönelik saldırılardır bunlar. Eşit yurttaşlığı, demokrasiyi, toplumsal cinsiyet eşitliğini, siyasal hakları savunan herkesin de bu saldırılar karşısında konum alması gerekir.
Özellikle Kürt kadın temsilcilerinin hapishanelerde olduğu, Aysel Tuğluk’un infazının ertelenmediği, Semra Güzel’in bu şekilde gözaltına alındığı ve Kürt kadınlarına, özellikle de politika ile uğraşanlara da bir gözdağı söz konusu. Kadınlar olarak tablonun bu yüzü ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bugün Saray ve onun bakanları, kolluk güçleri, mahkemeleri, kadın politikacılara karşı özel bir savaş cephesi açmış durumda. Ama Kürt kadın hareketi çok uzun yıllar süren zorlu mücadelelerle bugünlere geldi. Ve tüm Türkiye’de birlikte mücadele yürüten güçlü bir kadın hareketi var. Bu saldırıları da birlikte göğüsleyeceğiz ve hayalini kurduğumuz ülkeyi birlikte mücadele ederek kuracağız.