Erkeği öldürmek! -V

"Erkek değildir, erkek gibi görünür. Kadın değil, kadın gibi görünür. Bunlar beni küçük yaşta etkiledi. Benim isyanım bunadır. En önemlisi de, hem gördüm hem de bu günahları kendime yaklaştırmadım. Herkesin biraz beceremediği budur."

ÖZGÜR KADIN YAZI DİZİSİ

Önder Apo 90'lı yıllarda Kürt kişiliği üzerine derin çözümlemeler yapıyor ve aslında kurtuluş için gerekli olanın hem kadının hem de erkeğin kişiliğinin dönüşümü olduğuna inanıyordu. Ne kendisini kul köle eden kadını ne de devlet ve iktidar karşısında biçare olup da kadın üzerinde hakim olan, olmak isteyen erkeği kabul etmiyordu. Erkeklik öldürülmeliydi.

İÇ MUHASEBE VE İÇ ÇATIŞMANIZ ZAYIF

19 Eylül 1996 yılında Önder Apo Mahir Sayın ile yaptığı röportajda erkeği öldürmek üzerine çok kapsamlı değerlendirmeler yapıyor. Toplumda bireyin yetiştirilme tarzını felaket olarak tanımlayan Önder Apo; "TC’nin ideolojik egemenliği bireyi korkunç oranda düşürüyor. Onun da etkilediği aile ve bayağı sivil toplum diyelim, onlar da devletin gölgesi halindedir, izdüşümündedir ve daha da felçli hale getiriyorlar" demektedir.

Kendi tarzında taklitçiliğin olmadığını, gerçekleşmeyi kendi içinde yapmak gerektiğini belirten Önder Apo şu tespitlerde bulunmaktadır;

"Kendi iç savaşımın çok yoğun olmak zorunda. Büyük, en önemli nedeni burada görüyorum. İç muhasebeniz, iç çatışmanız bana göre çok zayıf."

SAHTE ERKEKLERİ YENMENİN BAŞKA YOLU YOK

Devamla; "Ah! nasıl adam olamadım diyorum. Şimdi herkes “bu kadar adın-ünün çıkmış” diyecek. Ama gerçeği söylüyorum. Tam adam olamadım diyorum. Mesela bir erkeğim değil mi? Hiçbir erkeğe benzer halim yoktur. Ah-vah kızlar-kadınlar yani, erkek diye adam da yok karşınızda, Önderin adı çıkmış, ama maalesef adam olamadı. Anlattığınız anlamda erkek olamadı. Bu bizim sahte erkekleri yenmenin başka yolu yok. Adam dört dörtlük erkeklik taslıyor. Erkekliği ben iyi biliyorum. İçinde diktatör yan var, ezme vardır. Birçok çirkinlik vardır. Eğer kendimi böyle yorumlamazsam, ki ciddi yöneliyorum, erkekliği yorumluyorum..." demektedir.

KADINI TOPLUM İÇİNDE BÜYÜTMEK İÇİN…

Bunu niye eksik görüyorsunuz? Bu tür bir erkeği öldürmek doğru değil mi sosyalist olarak? diye soran Mahir Sayın'a şu yanıtı veriyor Önder Apo:

" Gayet tabii! Kızlar niye geliyorlar? Kadın niye geliyor? Bu erkekliği biraz aştığım için geliyorlar. Klasik erkek yeniliyor. Bu da büyük bağlılığa, Zeynep Kınacılar olayında olduğu gibi çok büyük bir kahramanlığa yol açıyor. Yani esasta onu dürten, böyle bir olaya götüren, bizim yendiğimiz erkeklik oluyor."

Önder Apo başka zamanlarda yaptığı başka bir değerlendirmede de şöyle demektedir; "Şimdiye kadar kendimi adam yerine koymuyorum. Mesela arkadaşlara çokça söylediğim bir şey vardır; “ben tam bir adam değilim.” Ben kendimi cinsi olarak da onlar gibi erkek görmüyorum. Ben neden bu çalışmayı sürdürüyorum; kadını biraz da olsa toplum içinde büyütmek içindir. Bütün insanlar üzerinde duruyorum. Bu benim hassasiyetimdir. Düşürülmüş ve çirkin, yine hasta, kandırılmış bir insanın yanında kalmam mümkün değildir, bunda taviz vermem."

BU ERKEKLİK ELİNDEN BİR ŞEY GELMEYEN ERKEKLİKTİR

Önder Apo Kürt'ün şimdiye kadar sevgiden fazla anlamadığı, bir aşkı yaşamadığını dile getiriyor ve şunlara dikkat çekiyor:

" Kocaman Ahmedê Xanê'nin Mem û Zin'inde bile, aşkın kenarından geçilmemiştir. Bir aşk yerine söylenen bir söylem vardır, onun da sonu dili bile olmayan ayağa bile kalkamayan bir Zin'le yine iki adım bile yol alamayan bir Mem'dir. Şimdi bizim burada ne kadar yaratıp yaratmadığımız o kadar önemli değil ama bir iddiamız var. Bir eylemliliğimiz var, yine kadınla bunu yapmaya çalışıyoruz. İsterdim yani çok isteyebildikleri gibi bir insan olmayı hatta bir erkek olmayı da bu vesileyle dile getirmek istedim. Bu yılda benim sıkça kullandığım diğer kelime de "erkeği öldürmekti!" Erkeği öldürmek demek, kadın karşısında bir zalimden bir despottan bir tüketiciden, her bakımdan çirkin konumdan öteye bir durumda olmayan erkeği tabii ki öldürmek gerekiyor. Her erkek duymalı, bizim içimizdeki özellikle erkekler bilmek zorunda. Kadın karşısındaki böyle erkeklerin konumlarını ben ne yapacağım? Bu erkeklik zaten elinden de bir şey gelmeyen erkekliktir. Doğru dürüst bir savaşı veremiyor, doğru dürüst bir taktik bile hayata geçiremiyor. Şimdi bu erkeğin uyanan Kürt kızında, Kürt kadınında anlamı olmayacağı açıktır."

KADINI YAŞAMSAL OLABİLDİĞİ KADAR YAŞAMA ÇEKMEK

Yaptığı çözümlemelerinin bir tanesinde Önder Apo; "Yanlış büyütmüşler sizi, ondan sonra başıma bela yapmışlar. Ben bunu 10 yaşımda fark ettim ve kaçtım. Tuzağı gördüm, anam beni erkek yapmaya çalıştığında ben kaçtım. Çok ilginç değil mi? Ne kadar akıllı birisiymişim. Bizim bu çocuk dedi, normal erkek değil. Erkek olamaz dedi. Tabi biz normal erkeğiz de bizim erkeklerin de erkeklikleri rezilcedir. Erkeği öldürmek derken ne söylemek istediğim iyi anlaşılmalı. Öldürülmesi gerektiği kadar erkeği öldürmek veya diriltmek, kadını da yaşamsal olabildiği kadar yaşama çekebilmek" demektedir.

BU KADINI DA ERKEĞİ DE BOĞAR

Zaman zaman MED TV'ye çıkarak hem halkı hem de militanlarını eğiten konuşmalarının bir tanesinde Önder Apo erkeği öldürmek üzerine şu tespitlerde bulunmaktadır:

"Kadın savaşı veya bu temelde yaşam savaşı deyip geçmemek gerekiyor. İş ciddi. Doğru yaşam, iki cinsin birlikteliği temelinde olur. Ama nasıl bir birliktelik? Ben yurtsever bir insanım. Benim için önce ev değil; önce vatan sorusu geçerlidir. Nasıl olursa olsun, bir yaşam olsun anlayışı değil; özgür yaşam benim için esastır. Maalesef erkeğimizin elinden gelen, 13’ünden, 25’ine kadar sırf bir başlık parası için, çeyiz parası için veya bir kadını elde etmek için diyar diyar dolaşmaktır. Kırk takla atar, kendini türlü türlü satar, bir kız buldu mu, ondan sonra da  -cahil bir kadındır, erkeğe vereceği hiçbir şeyi yoktur-  kaba cinselliğinden ve giderek sorun kaynağı olan bir kaç çocuktan başka hiçbir şey sunamaz. Ne dili var konuşabilsin, ne yaşam hakkında bir felsefesi var tartışsın, ne bir gücü var herhangi bir soruna çözüm dayatsın. Bunlar yok. Bu erkeği de boğar, kendisini de boğar."

NE BÖYLE ERKEK OLUNUR NE DE BÖYLE KADIN OLUNUR

Neden önce insan olarak anlaşmıyorsunuz sorusunu yönelten Önder Apo yaşananların bir kader olmadığını belirtiyor ve devamla şunlara vurgu yapmaktadır:

"Aşılabileceği kanısındayım. Aşılacak gücü de kendimizde görmekteyim. Devrimi bunun için en önemli araç olarak değerlendiriyorum. Şunları soruyorum veya çözüm için şunları geliştirmek istiyorum: Düzen temelinde yüzyıllardan beri alışılagelen kadını da, erkeği de öldürmek! Tabii fiziksel anlamda kastetmiyorum. Moral düzeylerini, duygu düzeylerini, ilişki düzeylerini, kanunlara dayalı da olsa, gayrı-meşru ilan etmek! Ne böyle erkek olunur, ne böyle kadın olunur."

BÜTÜN ÇİRKİNLEŞTİREN TAVIRLARIN İÇ İÇE GEÇMESİ

8 Mart 1998'de MED TV'de yaptığı bir konuşmasında Önder Apo 'Erkeği Öldürmenin Nasılı' üzerine tartışmalar var. Öldürülmesi gereken erkek nasıl bir erkek? sorusuna verdiği cevaptan bir kesitte şunları belirtmektedir:

"Evet, tabii bu anlamda biz erkeği öldürmekten bahsettik. Kendimde gerçekleştirdiğim erkeği anlatmak da istiyorum. Kimseyi fazla suçlamamak ve töhmet altında bırakmamak için. Bu anlamda önce kendimi öldürdüm, diyorum. Bu benim için bir felsefedir, benim için bir ideolojidir. Ona göre yaşamaktan vazgeçemem. Mevcut düzendeki erkekler gibi olacağına, ben erkeklikten nefret ediyorum. Böyle bir erkek olmayı büyük bir aşağılık, büyük bir düşkünlük olarak, büyük bir çirkinlik kaynağı olarak değerlendiriyorum. Öyle bir erkeklik altında bir kadınla olmak benim için işkenceden daha beterdir. Mümkün değil, benim böyle bir yaşantı içine girmem. Büyük düşüş diyorum ben buna, büyük baskı, bütün yalanların birbirleriyle buluşması. Bütün zayıflatan duyguların birbirleriyle buluşması. Bütün çirkinleştiren tavırların iç içe geçmesi.

EFENDİLER KÖLELERİNE ACIMAZ

Hareket içinde erkeğin kendi cinsinin çözümlemesine yaklaşımı nedir? Sorusunu soran MED TV sunucusuna Önder Apo; "Erkeklerimiz sayenizde fazla kendilerine çözme temelinde yaklaşmıyorlar. Bu ihtiyacı hissetmeleri için, kadın tanrıçalarının gelişmesi gerekiyor. Bundan ne anlaşılması gerekir? İrade, bilinç, hatta yaptırım gücü olunmalıdır. Böyle kadınlar ortaya çıkmadıkça, bu erkeklerimizin kendilerine gelmesi çok zor. "Erkeklerimiz özgürleşsin" demekle erkek özgürleşmez. Kölelerin, "efendilerimiz bize haklarımızı versin" demesiyle, efendiler hakları verir mi? "Efendilerimiz kölelerine acısınlar!" Hayır!" demektedir.

Yeni bir aşk teorisi geliştirdiğini söyleyen Önder Apo; " Kürtler için bir savaşı geliştirirken, diyeceksiniz bu aşk nerden çıktı? Kürt aslında sevgiden de çok yoksun bırakılmış bir halkı temsil ediyor. Sevgi kurutulmuş, sevgi katliama uğratılmış. İnanılmaz düzeyde tabii!" demektedir.

BAŞKA ÇAREM YOKTU Kİ!

Yoldaşları ile yaptığı bir çözümlemeden bazı kesitlerle bu bölümü de sonlandırıyoruz.

"Önder Apo: Ben korkak mıyım tam erkek olmadığım için, daha doğrusu sizin gibi erkek olmadığım için? Bu yüzden erkeği öldürmekten bahsettim. O kadına teslim olmamak için klasik erkeği öldürmem gerekiyordu. Başka çarem yoktu ki.

Mus.: Başkanım korkuyla izah edilemez.

Önder Apo: Büyük iktidar savaşını halk adına sonuçlandırmam için şart.

Mus.: Doğrudur Başkanım.

---.: Zaten beni kaba erkekliğe zorladı. Söylemesi ayıp değil, beni epey zorladı. Hatta düzenin meşruiyetine göre, beni bir koca olmaya da zorladı. Kocalaşmak ne anlama gelir? Düzenin en köhne adamı haline gelmedir, değil mi? Gılgamış'tan, iktidar yaratmaktan eser kalır mı? Uydu gibi bir zavallı. Maaşı kurtarmak için devlet kapısında günde kırk takla atacaktım. Anlayan var mı? Haydar, sen de bir şey anlıyor musun?

Hay.: Doğrudur Başkanım.

Önder Apo: Düzenin normlarına göre bir koca olsaydım, hayır gelir miydi benden?

Hay.: Başkanım mevcut kadının özgürlük düzeyi, Par-ti'nin özgürlük düzeyi sıfırdı. Ve hiçbir gelişme de yakalana-mazdı.

Önder Apo: Tabii, o ilişkiye bağlansaydım, o ilişki beni satın alsaydı bir şey kalır mıydı?

Hay.: Bence bu gelişmeler mümkün değildi Başkanım.

Önder Apo: Hiç olmazdı. Bütün hikaye orada öyleydi. Şu anda belki aşk imkanları yaratılıyor. O zaman hiç kalmazdı. Siz üzülmüyorsunuz da, sevinmiyorsunuz da. Bir aşk imkanının yaratılışı sizi bayram kadar coşturmalı. Ruhunuzda aşk olmadığı için bu coşkuyu duyamıyorsunuz herhalde."

DEVAM EDECEK…