Fransa’nın başkenti Paris'te PKK kurucularından Sakine Cansız (Sara) ve Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez (Ronahî) ile birlikte katledilen Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi Fidan Doğan (Rojbîn), Mereş’in Elbîstan ilçesindeki Xopon Mahallesi'ndeki mezarı başında anıldı.

Anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ebru Günay, HDP Kadın Meclisi, HDP Riha Milletvekili Ayşe Sürücü, Barış Anneleri Meclisi, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri katıldı. Doğan'ın yakınlarının da yer aldığı anma saygı duruşuyla başladı.

'İKTİDAR KÜRT KADINLARIN MÜCADELESİNDEN KORKUYOR'

HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay, Fidan, Sakine ve Leyla'nın yol arkadaşları olarak onları Nurhak'ın eteğinde andıklarını söyledi. 10 yıl önce gerçekleşen katliamın aydınlatılmadığını hatırlatan Günay, şöyle devam etti: "Her bir arkadaşımızın temsil ettiği yeri anlatmaya kalksak seneler yetmez. Her bir yol arkadaşımız Kürt kadın mücadelesinin önemli temsilcilerindendi. İktidarın kadın mücadelesinden korktuğunu biliyorduk ama bu korku Kürt kadınlarını fütursuzca öldürmeye döndü. 10 yıldan beri bizler tetikçinin ardındaki karanlık gücü biliyoruz. Kürt kadınlarının yol arkadaşları o gücü çok iyi tanıyor. Devletler tetikçiyi yakalayarak bu cinayeti aydınlattığını söylese de, bizler gerçek faillerin hesap vermediğini biliyoruz. Yeni katliamların önüne geçmek istiyorsak tetikçilerin arkasındaki güçleri ortaya çıkarmalı ve hesap vermelidir. Basına düşen kayıtlarda gerçek faillere hep işaret edildi ama failler ortaya çıkarılmadı. Gerçek katiller gizlendi. Biz kadınlar gerçekleri biliyoruz ve hesap sormaya devam edeceğiz.

10 yıl önce bu cinayet aydınlatılsaydı, bundan 2 hafta önce gerçekleşen 2'nci Paris Katliamı yaşanmazdı. Bu katliamda Evin Goyi, Mir Perwer ve Abdurrahman Kızıl katledilmezdi. 10 yıl önce Sakine, Leyla, Fidan'ın gerçek katilleri hesap vermiş olsaydı, tetikçiyi yakalayarak 'bizler olayı aydınlattık' demeseydiler, ardındakileri yakalasaydılar bu cinayet gerçekleşmeyecekti. Bu cinayet aydınlatılmış olsaydı biz çok daha farklı bir yerde, kadınlar öncülüğünden nasıl bir toplumun inşa edildiğini görecektik. Dost, düşman herkes biliyor ki, Kürt kadınları hiçbir baskı, katliamdan korkmadı ve korkmayacak."

'KÜRT KADINLAR GERİ ADIM ATMAZ'

Kürt kadınlarının mücadeleden bugüne kadar geri adım atmadığını söyleyen Günay, Sakine Cansız’ın Diyarbakır Cezaevi’ndeki direnişinin bunun somut örneği olduğunu vurguladı. Günay, “Bunu bütün asimilasyon politikasına rağmen ülke dışında yaşayan Fidan'dan, gençlik mücadelesi yürüten Leyla'dan biliyoruz. Bugün bütün dünya Kürt kadınlarının direnişi sembolü 'Jin jiyan azadi' felsefesiyle direniyor. Devletler ne kadar kirli ve karanlık olurlarsa olsunlar, mücadelede, direnişte karar kılmış kadınların önünde duramazlar. Bu hakikat er yada geç ortaya çıkacaktır” dedi.

 3 Kürt kadının faillerinin er ya da geç hesap vereceğini ifade eden Günay, “Sêvê'nin, Fatma'nın, Pakize'nin katilleri ve Evin Goyî'nin katilleri hesap verecek. Hakikati ortaya çıkarmak için arkadaşlarımıza söz verdik. Her bir katledilen arkadaşlarımızın katilleri hesap verecektir. Bunu da bütün dünyaya yayılan 'Jin jiyan azadî' felsefesi direnişi sağlayacaktır. Bu cinayetlere dair söyleyecek çok şeyimiz vardır. Biz bu cinayetleri kararlılığımızla, örgütlülüğümüzle, mücadelemizle aydınlatacağız. Başta Fidan olmak üzere Paris ve Silopiya’da katledilenlere söz veriyorum. Hayaliniz gerçekleşecek” dedi. Günay, özgür Kürt kadının bu topraklarda özgürce yaşayacağını ve demokratik toplumu inşa edeceğini dile getirdi.

 'SON NEFESİMİZE KADAR ANILARINA BAĞLI KALACAĞIZ'

Günay konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bu inşayı sizlerden öğrendik. Bizim sizin anınıza bağlılığımız 'Jin, jiyan, azadî' sloganını son nefesimize kadar savunmak, dillendirmek olacaktır. Bu katliamın hesabını soracağının kararlılığını gösteren başta annelerimiz olmak üzere, kadın arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Sakine, Leyla ve Fidan şahsında kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren bütün kadın arkadaşları anıyorum. Gözünüz arkada kalmasın sizin bize bıraktığınız ‘Jin jiyan azadî’ direnişi yaşayacaktır.”

 Açıklamanın ardından kitle, "Şehîd namirin" ve "Jin, jiyan, azadî" sloganları attı. Anma, Doğan'ın anıt mezarına mor şal ve karanfil bırakılmasının ardından son buldu.