Fransa SKB: 11 Ocak’ta Paris’e çağırıyoruz
SKB, Paris katliamlarının yıl dönümünde açıklama yaparak “Tüm göçmen emekçileri, kadınları 11 Ocak günü Paris’te buluşmaya çağırıyoruz” dedi.
SKB, Paris katliamlarının yıl dönümünde açıklama yaparak “Tüm göçmen emekçileri, kadınları 11 Ocak günü Paris’te buluşmaya çağırıyoruz” dedi.
Fransa Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Paris katliamlarının yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada “9 Ocak 2013; AKP-Erdoğan diktatörlüğünün Fransa devleti ile kurduğu kirli pazarlıklar ve işbirliği sonucu üç devrimci kadın, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez Paris'in orta yerinde güpegündüz bir zamanda hain bir suikast ile katledildiler” denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“23 Aralık 2022; yine Paris... Kürt halkının 3 evladı Evin Goyi, Mir Perver ve Abdurrahman Kızıl faşist şefliğin yönlendiriciliğinde katledildiler.
9 Ocak katliamının üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen gerçek faillerin ve sorumluların açığa çıkartılmaması Kürt halkının ve adalet isteyen tüm kesimlerin mücadele talebi olmayı sürdürüyor. Zira 9 Ocak katliamının faşist Türk devleti ve emperyalistler ile olan kirli pazarlıklarının bir sonucu olduğu gerçeği, aynı eller ve aynı emellerle 2. Paris katliamının yolunu döşemiştir.
9 Ocak katliam dava iddianamesinde Türk devleti ve MİT'in bu katliamla ilgili bağı açıkça ifade edilmesine rağmen, tutuklanan tek sanık olan Ömer Güney ise mahkemeye çıkarılmasına günler kala ani ve şüpheli bir 'ölümle' ortadan kaldırılmıştı. Benzer senaryolar 23 Aralık katliamının tetikçisi üzerinden kriminalize edilerek bir örtbas çabası yürütülmüştü. Oysa her şey son derece berrak; katliam faşist şef ve saray cuntası tarafından planlanmış, MİT ve kontrgerilla tarafından uygulanmıştır. Açık ki, Fransa istihbaratı ve devleti de bu katliamın suç ortağıdır.
Paris'te katledilen Sakine Cansız ve EvÎn Goyi nesilden nesile bir temsiliyet ile, Fidan Doğan'dan Leyla Şaylemez'e kuşak kuşak büyütülen mücadelenin onuru oldular. Gerçekleşen katliamlar birbirine aktarılan özgürlük mücadelesinin sürekliliğine, adanmışlığınadır. Kürt kadınlarının sınır tanımayan özgürleşme düzeyinedir.
Kürt kadınları özgürlük mücadelesi içerisinde her düzeyde kadın temsiliyetini önemseyen ve güçlendiren politikaları ile kadınların özneleşmesini, tüm gerici değer yargıları ve sömüreciliğin kirli savaş politikalarına ve saldırılarına karşı büyütmüşlerdir. Sömürgeciliğin organizeli kontrgerilla yöntemleri ile Paris katliamlarını özel dönemlerde gerçekleştirmiş olması, tek kelimeyle Kürt ulusal özgürlük hareketinin/Kürdistan devriminin tasfiye edilmesi isteği ve çabasıdır. 9 Ocak katliamında Türk ve Kürt halklarımız arasında, ulusal hak eşitliği temelinde inşa edilecek onurlu ve adil bir politik barış çözümünden yana olanların birleşik iradesi ve çabası hedeflenmişti. 23 Aralık katliamında ise faşist şeflik rejiminin Avrupa'da mücadele eden güçleri hedefleyerek dönemin politik atmosferinde kontrgerilla eylemleriyle yeni bir saldırı dalgasının startını vermişti.
9 Ocak katliamı, anti Kürt ittifakına dayalı emperyalist ve işbirlikçi-gerici temelde kurulmuş bulunan uluslararası kirli ilişkiler ağı, yumağını işaret etmiştir. Bügün benzer gerici, komplocu kontrgerilla organizasyonları ile katliamcı faşist şefliğin, Avrupa ülkelerinde yeni komplolar, siyasi cinayetler peşinde olduğunu ikinci Paris katliamı göstermiştir.
Dün Sakine, Fidan, Leyla, Evin, Mir ve Abdurrahman yoldaşları katleden suç şebekeleri bugün Rojava'ya işgal saldırıları ile devrimin tüm kazanımlarını hedefliyor. Dün politik islamcı DAİŞ eliyle kadın devrimini hedeflerken bugün cihadist çeteler HTŞ ve SMO ile kadınların Rojava'da edindikleri tüm kazanımları yok etmeyi hedefliyor.
Ama nafile çabalar! Dün nasıl olduysa, bugünde katliam çetelerine, Saray diktatörlüğüne karşı halklarımızın ve ezilenlerin birleşik mücadelesi ile karşı koyacağız. Paris katliamlarının öfkesiyle, kitlesel, birleşik sesimizi yükselttiğimiz oranda ve bu katliamın üstünün örtülmesine karşı yürüttüğümüz mücadele ile yeni saldırıların önüne bir set çekeceğiz.
Paris katliamlarının gerçek faillerinin açıklanması, adaletin sağlanması ve Rojava devrimini her alanda savunmak için Avrupa'da yaşayan Türkiyeli ve Kürdistanlı tüm göçmen emekçileri, kadınları 11 Ocak günü Paris’te buluşmaya çağırıyoruz.”