Türkiye’nin ilk imzacılarından olduğu kadını şiddete karşı koruyacak olan İstanbul Sözleşmesi’nden AKP-MHP faşist iktidarı çekilmek istiyor. AKP MYK çekilmeyi ele alacağı toplantıyı 13 Ağustos’a erteledi. Geçtiğimiz gün Türkiye’nin her yerinden kadınlar alanları doldurarak AKP’nin sözleşmeden çekilmek istemesini protesto etti.

Eylem alanını dolduran kadınlar taşıdıkları pankartlara tepkilerini sığdırdı: “Kuştina jinan politike”, “Öz savunma yaşatır”, “Haklarımızı almaya, sözleşmeyi uygulatmaya geldik”, “Kadınlar yaşamak istiyor” …

AKP hükümeti kadın cinayetlerine karşı önlem almayı bir yana bırakalım, katilleri aklayarak teşvik eden, aile kavramı üzerinden kadın cinayetlerini meşrulaştıran açıklamaları ve politikalarıyla sözleşmeyi hedef aldı. Türkiye’de kadın cinayetleri DAİŞvari bir hal alarak çoğalmaya devam ederken, kadın örgütleri İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekerek, hükümeti geri atmaya davet ediyor.

‘HÜKÜMETE GERİ ADIM ATTIRACAĞIZ’

İstanbul Kadıköy’de bir araya gelen binlerce kadın Kürtçe, Türkçe hazırladıkları pankartlar ve söylemlerle eylemlerini sürdürmeye kararlı. Kadınlardan tepkilerini ise şöyle dile getirdi:

“Savaşın dili gümbür gümbür iktidarın sesiyle geldi. Bu bir savaştır. Biz de sonu nereye varırsa varsın mücadelemize devam edeceğiz.”

“Kadına yönelik şiddete ve kadın katliamına, çocuk istismarına karşı burada toplandık. Sesimizi daha fazla yükseltmek ve cinayetlere, şiddete karşı birlikte mücadele etmek ve hükümete geri attırmak adına buradayım.”

“Bir kere kadını bir birey olarak görmedikleri için sözleşmenin uygulanmasını istemiyorlar. Ben imzalarken de çok samimi olduklarını düşünmüyorum. Şimdi alttan da oy kaybettikleri için, onları destekleyen daha tutucu, kadın özgürlüğünü istemeyen kesim baskı yapıyor. Bunlar da zaten istemiyorlar, İstanbul Sözleşmesi’ne karşılar.”

‘ŞİDDETİ, SAVAŞI, ERKEK EGEMENLİĞİNİ İSTİYORLAR’

“Kadınların yaşam gücü çok fazladır. Yine en dinamik kesim her zaman kadınlardır. Hayatı dönüştürme, değiştirme güçleri var. AKP bence bundan korkuyor. Şiddeti, savaşı, erkek egemenliğini kabul ettirmek için bütün kadın cinayetlerine göz yumuyor ve cesaretlendiriyor. Bu yüzden de İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ettirmek istiyorlar.”

“Hükümetin ilk korkusu değil bu. Yüzyıllardır kadın cinayetleri ve toplum baskısıyla sıkıştırılmış kadınlar var bu ülkede. Bu korku yeni bir korku değil bu yüzden. Yıllardır da meydanlardayız. Bu cinayetleri durdurmak için büyük bir direniş veriyoruz. Bunun korkusunu TC devleti yaşıyor, sürdürüyor. 6284 yasasının bir yanlış getirmeyecektir. Kadını, aile içi şiddeti, aynı zamanda maruz kaldığı şiddette kadını korumak için istenen bir yasa. Bu yasanın uygulandığı yılda kadın cinayetinin ne kadar düştüğü, uygulanmadığı zaman da ne kadar arttığını gördük. Biz meydanları da sokakları da kadınlar olarak bu yasa uygulanana kadar bırakmıyoruz.”