HDP Kadın Meclisi’nin “Eşit Temsiliyet ve Eşit Katılım için Eşbaşkanlık” başlığıyla hazırladığı dosyanın tanıtım toplantısı, Amed'de yapıldı.
Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, toplantıda Kürtçe ve Türkçe açıklamalarda bulundu.
Başaran, "Kayyum uygulamasının sadece Kürt düşmanı bir siyaset olmadığını, aynı zamanda kadın düşmanı olduğunu da detaylarıyla açıklamak için buradayız" dedi.
'KOBANÊ'DEKİ KADINLAR HEDEF GÖZETİLEREK KATLEDİLDİ'
Başaran, Türk devletinin Kobanê'deki kadın katliamına dikkat çekerek, "AKP-MHP iktidarı sadece Kürt düşmanı siyasetini yürütmüyor. Kürt düşmanı siyasetinin bir parçası da kadın düşmanı siyasettir. Kobanê’de katledilen 3 siyasetçi tesadüfen seçilmedi. Hedef gözetilerek, kadın iradesine saldırı anlamına gelecek şekilde katledildiler. Biz bu katliamları 2015’te Paris’te katledilen 3 kadından biliyoruz. 2016’da Silopi’de katledilen 3 kadın siyasetçiden biliyoruz" dedi.
Başaran, katledilen kadınların DAİŞ barbarlığına karşı mücadele verdiğini vurgulayarak, "Bugün Kuzeydoğu Suriye’de halkların bir arada yaşadığı kadın özgürlükçü, ekolojik bir sistemi inşa ediyorlardı. Bu saldırı kadın özgürlükçü halkların eşit temsiliyetini sağlayan sisteme de açık bir saldırıdır" diye belirtti.
'EŞBAŞKANLIK ERKEK EGEMENLİĞİNE KARŞI HAMLEDİR'
Eşbaşkanlık sisteminin önemine değinen Başaran, "Yüz yıllardır örgütlenen erkek egemenliğine karşı bir hamledir. İktidarın tekelleşmesine karşı, iktidarın paylaşılmasının sağlanmasıdır. Kadın bakış açısıyla yerel yönetimler anlayışının oturtulmasıdır. Kadınların kendilerine gösterilen evlerde değil sokaklarda, alanlarda, yönetim kademelerinde de var olacağını ve en iyisini de kadınların yapacağını gösteren bir sistemdir" dedi.
İktidarın eşbaşkanlık sistemine saldırısının tesadüfi olmadığına işaret eden Başaran, şöyle devam etti: "Tıpkı Kürtlere dönük saldırısının tesadüf olmadığı gibi. Çünkü AKP iktidarı, iktidara geldiği günden bugüne kadına sürekli yerini ve makbul kadınlığı dayatmakta, kadını sürekli aile içinde tarif etmektedir. Bu anlayış bugün de tekçi sistemini oturtmak için kendisine alternatif olan, dünyada örnek gösterilen eşbaşkanlık sistemine saldırıyor. Çünkü AKP iktidarı bütün tekleri birleştiren bir sitem kurmak istiyor. Erkek, Türk, Sünni bir sistem karşısında kadın ve erkeğin eşit olarak iktidarı ve yönetimi paylaştığı, komünal, ekolojik, halkçı bir belediye en büyük tehlike oldu AKP iktidarı için."
"Hiçbir saldırı bizi özgürlük mücadelemizden geri adım attıramayacak" vurgusunda bulunan Başaran, "Kayyum atamaları 45 belediyeye ulaştı. Bugün de maalesef dün gözaltına alınan Sarıcan Belediyesi Eşbaşkanlarının yerine kayyum atandı. Bu süreç içerisinde 21 kadın arkadaşımız gözaltına alındı. Hala 9’u tutuklu 4’ü ev hapsinde. Bu saldırılarla geri adım attığımızı zannediyorlar. Bu saldırılarla eşit temsiliyet irademizden, özgürlük mücadelemizden geri adım atacağımızı sanıyorlar. Daha önceki dönemlerde çokça şahit olduk. Saldırılar hiçbir zaman bize geri adım attırmadı" dedi.
Başaran, eşbaşkanlık sisteminin iktidarın en büyük korkusu olduğunu söyleyerek, "AKP iktidarı kadınlara muhtaç etme, mağdur ederek biat ettirme siyasetiyle saldırıyor. Şiddete uğradığınızda gideceğiniz mekanizmaları bile ortadan kaldıracağını ifade ediyor. Bu nedenle kayyumların ilk icraatı kadın kurumlarını kapatmak oldu" diye konuştu.
'KENDİMİZİ DE TOPLUMU DA ÖZGÜRLEŞTİRECEĞİZ'
Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, "Bütün alanları erkekleştirmenize izin vermeyeceğiz" mesajını verirken, şunları da kaydetti:
"Bizi yok etmek isteyen, bize ‘makbul kadın olun’ diyen, bize ‘özgürlük mücadelesi vermeyin’ diyen erkeklere, iktidarlara bir kez daha sesleniyoruz: Bize geri adım attıramayacaksınız. Bütün alanları erkekleştirmenize izin vermeyeceğiz. Sizin kayyumlaştırma, erkekleştirme siyasetinize karşı biz sizi de özgürleştireceğiz, değiştireceğiz. Bu topraklarda kadın özgürlükçü bir sistem kuracağız."