HDP: Köpeklerle, cinsel hakaretlerle işkence yapıldı
HDP, gözaltına alınan Rojbin Çetin'e köpeklerle, çıplak halde ve gözleri bağlanarak işkence yapıldığını açıkladı.
HDP, gözaltına alınan Rojbin Çetin'e köpeklerle, çıplak halde ve gözleri bağlanarak işkence yapıldığını açıkladı.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Amed'de yapılan siyasi soykırım operasyonu sırasında evinde 3,5 saat boyunca işkenceye uğrayan HDP Yerel Yönetimler Kurulu Üyesi Sevil Rojbin Çetin’in durumuna ilişkin basın toplantısı düzenledi.
İşkence fotoğraflarını da paylaşan Beştaş ve Acar, AKP-MHP iktidarından derhal açıklama yapmasını istedi.
BEŞTAŞ: 3,5 SAAT KÖPEKLERLE İŞKENCE YAPILDI
Beştaş, "Rojbin Çetin dün Diyarbakır'daki evinden işkence ile gözaltına alındı. Asla normal diyemeyeceğimiz bir tabloyla gözaltına alındı. Normalde TEM polisi gözaltı işlemine gider. Fakat Rojbin Çetin’in evine TEM polislerinin haricinde özel harekat eşlik etti. Bütün binanın etrafı yüzlerce kolluk ile kuşatılarak bu gözaltı gerçekleştirilmiştir" dedi.
"Diyarbakır Emniyeti köpekleri işkence aracı olarak kullanmada yeni bir dönem başlatmıştır" vurgusunda bulunan Beştaş, şunları belirtti:
"Rojbin Çetin, evde tek başına iken bu baskın gerçekleşmiştir. Evi binanın ikinci katında ve hani o hiç uymadıkları kanunlara göre normalde komşuların ve muhtarın mutlaka eşlik etmesi gereken bir arama ve gözaltı işlemi olmalıydı. Ama hiç kimse eşlik etmemiştir. Daha da vahimi, iki köpek gönderilmiştir kapı açıldıktan sonra. Bu köpekler bir işkence aracı olarak kullanılmıştır. Hatırlanacağı gibi Diyarbakır’da M.E.C isimli şüpheli işkence gördüğü görüntüleri ortaya çıktıktan sonra köpeklerin kullanıldığını herkes gördü.
Bu köpekler önce Rojbin Çetin’e saldırtılmış, polislerden önce girmişlerdir, iki bacağını eti koparma derecesinde ısırmışlardır, dişlemişlerdir. Kolluk kuvvetleri bu saldırıyı bilerek organize etmiş ve izlemiştir. Evin içinde tutanaklarla da sabit, 3,5 saat süren işkence yapılmıştır. Kendi evinin içinde, ikametgahında kolluk gücü, özel harekat tarafından işkence seansı maalesef uygulanmıştır.
İşkence Görenlerle Dayanışma Gününde, AKP evlerde işkence dönemine geçti.
Bu işkenceye ilişkin derhal açıklama bekliyoruz: İşkenceciler yargı önüne çıkarılmalı.
'CİNSEL HAKARETLERE UĞRADI, GÖZLERİ BAĞLANDI'
Son olarak şunları da söylemek isterim; 3,5 saat süresince Rojbin arkadaşımız çok ciddi cinsel içerikli hakaretlere ve küfürlere maruz kalmıştır. Kendisinin bir süre sonra gözleri bağlanmıştır. Ve kendi evinde konuşması, artık ne konuşması isteniyorsa, avukatı gelmeden konuşması için işkence edilmiştir. Rojbin arkadaşımız işkencecileri teşhis edecek durumdadır. İstifa ve görevden alma çağrımıza bunu da eklemek istiyoruz. Rojbin direndikçe işkencenin dozu artmıştır. İçeride silah kullanıldığı ve başına silah dayandığını maalesef belirtmek zorundayız. Tehdit ve silahla; 'Bağırırsan, konuşmazsan ne yapacağımızı biliyorsun. Evin 5’inci katta olsaydı zaten atlardın, bizim birşey yapmamıza gerek kalmazdı' demişlerdir. Atlamanın ne anlama geldiğini de kendi ağızlarından duymuş olduk.
Rojbin arkadaşımız hâlâ bu canavarlarla, işkencecilerle birlikte."
BAŞARAN: KADINLAR GERİ ADIM ATMAYACAK
Ayşe Acar Başaran da "Esat Oktay’ın yaptıklarını yapıyorlar" diyerek, AKP-MHP iktidarının işkenceci uygulamalarına dikkat çekti.
"Ancak bu saldırılar kadınların iradesine ve mücadelesine geri adım attıramamıştır" vurgusunda bulunan Başaran, "Bu saldırı bütün kadınlara ve kadın iradesine yöneliktir" dedi.
'SOYULARAK FOTOĞRAFLARI ÇEKİLDİ'
Başaran, şunlara da dikkat çekti:
"Bu işkencenin maalesef bir bölümü de, Rojbin arkadaşımız yarı çıplak soyularak, gözleri kapalıyken fotoğraflarını çekmişlerdir. Soruyoruz fotoğrafları ne yapacaklar nerede yayınlayacaklar, hangi trolün eline verecekler? Bunu bir başka işkence biçimine çevirecekler.
AKP işkenceyi savunacak ve meşrulaştıracak bir noktaya gelmiştir.
'KADIN KURUMLARI TEPKİ VERMELİ'
Bu saldırılar kadın iradesine geri adım attırmadı, attırmayacak. Bu sadece Kürt kadınlarına yönelik bir saldırı değil bütün kadın kurumlarının bu vahşet karşısında, bu saldırı karşısında ortak tepki vermesi ve kadın düşmanı AKP politikalarının ne boyutlara geldiğini görmesi gerekiyor."