Jîna Emînî’nin katledilmesi Adana’da kınandı

Adana'da kadınlar Jîna Emînî’nin katledilmesini yaptıkları açıklama ile kınadı.

Adana Kadın Platformu, Heykelli Park'ta yaptıkları basın açıklamasıyla Jîna (Mehsa) Emînî’nin katledilmesini protesto etti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları'nın yanı sıra çok sayıda kadının katıldığı açıklamada ilk olarak İranlı Masha Nasimdoust konuştu. Tepki olarak saçını kesen Nasimdoust, "Mehsa Emînî, İran'da İrşad devriye memurları tarafından saçları yüzünden, başörtüsü nedeniyle öldürülen 22 yaşındaki bir kız. Mehsa ölmedi. Mehsa öldürüldü. Bugün burada isem, İran İslam Cumhuriyeti ajanlarının izin verdiği acı, şiddet ve işkence yüzündendir. İran İslam Cumhuriyeti sizden nefret ettiğimizi bilin, zorunlu başörtüsü istemiyoruz, zorunlu İslam ve cennet istemiyoruz. Katilsiniz, Navid Afkari'yi, Neda Ağa Sultan'ı, Mehsa Emînî'yi ve daha bir çok kız kardeşimizi kirli ellerinizle öldürdünüz. Bir Mehsa öldürdünüz, diğer Mehsalar ile ne yapacaksınız? Şunu bilin ki biz dünyanın her yerindeki kadınlar biriz ve sizden korkmuyoruz. Bu ateş her yeri yakacak" dedi.

'ÖZGÜRLÜK İÇİN YAŞAMLARINDAN OLUYORLAR'

Adana Kadın Platformu adına konuşan Avukat Sevil Aracı Bek de ülkeler, isimler, katiller değişse de erkek-devlet şiddetinin kurduğu düzenin her an kadınlara fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddet uygulayıp çoğu zaman da  vahşice katlettiğini dile getirdi.

Bek, "Dinci/faşist rejimlerin üzerlerinden silindir gibi geçtiği kadınlar, bir nefeslik özgürlük için yaşamlarından oluyor.22 yaşındaki Mehsa Emînî İran’da başörtüsü takma kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından “nasihat etmek ve eğitmek için” darp edilerek 13 Eylül’de gözaltına alındıktan sonra komaya girdi ve kaldırıldığı hastanede 16 Eylül’de yaşamını yitirdi. 1979’dan bu yana kadınları  kuşatan dinci-faşist rejim güçlerine karşı İran’da kadınlar sessiz kalmıyor, uyguladıkları şeriat kurallarıyla kadınlara nefes aldırtmamayı hedef haline getiren rejim, Mehsa’nın katledilmesinden sonra sokaklara dökülen binlerce kadını bastırmaya, yıldırmaya, sindirmeye çalışıyor, gözaltına alıyor, dövüyor, öldürüyor. İran’da kadınlar yaşamları pahasına geri adım atmadan dinci-faşist molla rejimine karşı mücadelelerini yükseltmeye devam ediyor. Erkek egemen sistemin kadın düşmanı politikalarına ve kadınlar üzerinden bütün bir topluma tahakküm kuran faşizme karşı kadın özgürlük mücadelemizi yükseltiyoruz. Başta İran gibi dinci-faşist rejimlerde ve dünyada kadınların bedeninden, kıyafetinden, özgürlüğünden elinizi çekin" diye konuştu.

İslami değerleri siyasi emelleri için kullanıp, bölgeyi kan gölüne çeviren ve yaşamı kadınlara dar edenlere seslenen HDP'li Tülay Hatimoğulları ise, "Allah adına işledikleri bu cinayetler, asla ve asla gerçek İslami değerlerle bağlaşamaz" dedi. Hatimoğulları, Türkiyeli kadınlar olarak İranlı kadınlarla dayanışma içerisinde olduklarını kaydetti.

Açıklama "Jin jiyan azadî" ve "Yaşasın kadın dayanışması" sloganlarıyla son buldu.