Ruken: Kadın ordusunu büyütmeliyiz

KJK Koordinasyonu Üyesi Zerin Ruken, “Kadınlar olarak biz YJA STAR ordumuzu daha fazla büyütmeliyiz. Bunun için gerilla alanlarına akmalıyız. Dağlara gelmek, tecavüzcü orduya 'hayır' demektir" dedi.

Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 'PKK mücadelesinin yarısından fazlasını kadınlar yürütüyor, PKK bir kadın mücadelesidir' demesinin, öylesine söylenmediğini belirten KJK Koordinasyonu Üyesi Zerin Ruken, "Bu yüzden tecavüz de dahil onurlarıyla oynanmak isteniyor. Sadece Kuzey Kürdistan’la sınırlı değil. Bunlar planlıdır.Kürt halkı, hiçbir zaman kendi onuruyla oynanmasını kabul etmedi, etmeyecektir de. Kürt kadını da kabul etmedi, etmeyecektir. Kürt kadınları her yerde direniyor" şeklinde konuştu.

KJK Koordinasyonu Üyesi Zerin Ruken, Medya Haber televizyonunda yayınlanan özel programda Mustafa Karaman’ın sorularını yanıtladı. Ruken’in açıklamaları şöyle:

TECRİT SIRADAN ELE ALINAMAZ

Önder Apo, yeni bir evrensel bilinci, soy bilinci, ulus bilinci, tarih bilinci ve kültür bilincini bize verdi. Önder Apo, 21 yılı bitiren ve 22 mücadele yıl dönümünde gerçekten eşsiz bir direniş göstermektedir, 21. yüzyılın esasında odaklandığı nokta, güç Önder Apo’dur. Bundan dolayı da aslında III. Dünya Savaşı’nın, Kürt halkına soykırım saldırılarının merkezi yine Önder Apo’dur. Bütün bu derinleşmiş işkence ve tecrit, soykırım saldırılarının devamıdır. Geçen seneki görüşmede, “Ben tecrit altındaysam siz de tecrit altındasınız, toplum da tecrit altındadır” dedi. Önder Apo üzerinde tecrit ne zaman derinleştiyse Ortadoğu üzerindeki savaş ve şiddet, kadınlar üzerindeki şiddet, Kürtler üzerindeki savaşın şiddeti derinleşti. Bu açıdan da tecridi sıradan ele alamayız. Elbette bu koşullarda asla tutulamaz. Bunun için yapılması gereken neyse yapılmaya çalışılıyor. Kadınlar olarak da bu tecridi hiçbir zaman zaten kabul etmedik, etmeyeceğiz de. Mücadeleyi daha fazla yükseltmek gerektiğinin farkındayız.

LEYLA, BİR İNŞA KİŞİLİĞİYDİ

Bir hava saldırısı sonucu şehit düşen Yürütme Konseyi Üyesi Leyla Agirî, uzun yıllar her türlü görev ve sorumluluğu almış  devrimci bir militandı. Özgürlüğe sevdalı bir yoldaştı. Doğru sözleştiği Önderliğimizin iyi bir öğrencisiydi. İdeolojik ve örgütsel sağlamlığını, entelektüel birikimle donatmıştı. Gerçekten inşa kişiliğini yakalamıştı. Duruşu, katılımı, mücadelesi, halkı örgütlemesiyle güçlüydü. Halk örgütlenmesinde, toplumsal, askeri ve siyasi mücadelenin tümünde Önderliğin paradigmasını kavramış bir kadın yoldaşımızdı. Elbette öfkeliyiz. İntikamını almak, eylemle, örgütlenmeyle, özgür Kürdistan’da demokratik özgür yaşamı inşayla olacaktır.

KÜRT KADINI ONURUYLA OYNATMAYACAK

Rojava, Bakur ve Başûr’da işgal ve ilhak temelinde gelişen soykırım saldırıları niteliğini değiştirerek devam ediyor. 80’leri ve 90’ların aşan bir durumdur. Kadına yönelik saldırılar da soykırım saldırılarının bir parçası olarak gelişiyor. Tecavüz ve cinayetler, bir özel savaş konseptidir. Özgür kadın duruşuna, örgütlü kadına, mücadeleye odaklanan kadına dönük bir saldırı var. AKP-MHP-Ergenekon faşist yönetiminin büyük bir özel savaş yöntemi olarak devrededir. Çete başı Süleyman Soylu, PKK mücadelesinin yarısından fazlasını kadınlar yürütüyor, PKK bir kadın mücadelesidir, dedi. Hayatında söylediği tek doğru söz budur. PKK mücadelesi, kadın mücadelesidir. Toplumsal, siyasi ve askeri alanda böyledir. Bu yüzden tecavüz de dahil onurlarıyla oynanmak isteniyor. Sadece Kuzey Kürdistan’la sınırlı değil. Bugün Serêkaniyê’de, Efrîn’de, Girê Spî’de benzer durumlar vardır. Bunlar planlıdır. Bu anlamda hem Rojavayê Kurdistan’a hem de Başûr’da işgal saldırıyla birlikte devam ediyor. Kürt halkı, hiçbir zaman kendi onuruyla oynanmasını kabul etmedi, etmeyecektir de. Kürt kadını da kabul etmedi, etmeyecektir. Tecavüzcünün ve devletinin cezasını verebilmelidir. Kürt kadınları her yerde direnmektedir.

SADECE PKK DEĞİL, TÜM BAŞÛR

Başûrê Kürdistan’a dönük işgal saldırısı, sadece PKK’ye değil, tüm kazanımlara karşıdır. Türk, devleti gerçek anlamda bir tecavüzcü terörist devlettir. KDP’nin şunu anlaması lazım; PKK var olduğu için KDP de vardır. KDP, Başûr’e Kurdistan diye bir şey bıraktırmadı. Her tarafı işgal altında. Biz Kürt kadınları olara MİT’in cirit attığı kadar dolaşamayız. Bir Kürt evladı o kadar rahat gidip dolaşamıyor. KDP içine girdiği bu tehlikeli tutumdan vazgeçmeli. PKK, dört parça Kürdistanda siyasal, toplumsal, diplomatik, kültürel ve askeri anlamda örgütlenmiş, halklaşmış bir siyasal harekettir. Güney Kürdistan’da misafir olan aslında PKK değildir, Türk devletidir. Gitmesi gereken Türk devletidir. KDP’nin bunu anlaması lazım.

DÜNYANIN EN BÜYÜK DİRENİŞ GELENEĞİ

Heftanîn’de üç ayı bulan görkemli bir direniş var. İnsan iradesinin büyük performansını sergiliyorlar. Güney Kürdistan halkı büyük bir hayranlıkla görüyor. Gerillanın 40 yıllık mücadeleyi geçen bir direnişi, direniş geleneği söz konusudur. Büyük bir askeri deneyime sahip, dünyanın aslında en uzun ve tecrübeli gerilla ordusudur. Heftanîn direnişi, 21. yüzyılın gerillacılığının performansıdır. Kadın hareketi olarak büyük bir güç kaynağımızdır. Toplumsal alanların bu direnişi daha fazla desteklemesi gerekiyor. Biz savaşan, her gün şehit veren bir Hareket pozisyonundayız. Kadınlar olarak biz YJA STAR ordumuzu daha fazla büyütüp gerilla alanlarına akmalıyız. Dağlara gelmek, özgürlüğe gelmek, özgür kadın duruşuna sahip çıkmaktır. Dağlara gelmek, tecavüzcü orduya 'hayır' demektir. Heftanîn direnişine paralel olarak gerillaya daha fazla katıl sağlanmalı.

KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE KURTULUŞ İDEOLOJİSİ

Önderlik, ‘21.yüzyıl, kadın yüzyılı olacak’ dedi. Bu yüzyıl, cins mücadelesi ve kadın özgürlük çağı olacaktır. Bu yüzden kadın özgürlüğü, diyoruz. O halde ideolojisi de kadın kurtuluş ideolojisidir. Eril aklın, yüzyılı tam tersine çevirmek için saldırısı var. Yeni bir egemenlik anlayışı inşa edilmek isteniyor. YJA STAR gerillasını, bu yüzyılın gerillası olarak değerlendirmek kadar kadının aslında dört parça Kürdistan’da değil, tüm dünyada kadın değerlerini koruma 21.yüzyılın karakteriyle paralel bir süreç olarak gelişmektedir. Kadınlar 21. yüzyılın karakterini daha fazla evrensel düzeyde bir örgütlülüğe kavuşturmak zorundadır.

ÖZGÜR TOPLUM VE KADINI SAVUNMA ZAMANI

KJK’nin bir süredir başlattığı kampanyamız, Kürdistan parçalarında devam etmektedir. Kadına dönük saldırılar, aslında bir kırım niteliğindedir. Kampanyanın amacı özgür kadını ve toplumu savunmaktır. Öz savunma hakkımızı kullanmamız, toplumun tüm hücrelerinde kendimizi örgütlememiz gerekiyor. Bizi 'terör listesi’ne koyan ulus devletlere karşı bu kampanyamız, kimin terörist olduğunu ortaya çıkarıyor. İşgale, savaşa, soykırıma karşı kadın mücadelesini geliştirme kampanyasıdır. Bunu her koşulda, her şart altında yapacağız. Kampanyamızın daha fazla büyütülmesine ihtiyaç vardır. Bu yönüyle biz önemli tarihsel bir sürecin içinden geçmekteyiz. Özel savaşa karşı vereceğimiz en büyük çalışma, kadın çalışmalarımızdır. Önderliğin özgürlüğüne daha fazla kilitlenerek bu kampanyanın büyütülmesine ihtiyaç vardır.”