Kadın Savunma Ağı, polisin tüm engelleme girişimlerine rağmen Kadıköy Eminönü İskelesi önünde düzenlendiği “Evet-Hayır” oyunuyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde çağrı yaptı.
Eylem öncesi Kadıköy Eminönü İskelesi önünü ve çevresini abluka altına alan polisler, kadınların yapmak istediği yürüyüşü engellenmeye çalıştı. Bu keyfi uygulamaya tepki gösteren kadınlar, polis çemberini aşarak Eminönü iskele meydanına kadar yürüdü. Eylem için oluşturulan polis bariyerli çemberi kaldırtan kadınlar, sloganlar eşliğinde eylem yaptı.
‘AKP-MHP SEÇİME DOĞRU SAVAŞ SİYASETİ ÖRGÜTLÜYOR!’
“İtaat etmiyoruz, hayatı istiyoruz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, açıklamayı Ceren Barış okudu. AKP-MHP iktidarının seçimler yaklaştıkça iktidarda kalmak için daha çok saldırganlaştığını hatırlatan Ceren Barış, kadınlara ve boyun eğmeyen, hakkını arayan her toplumsal kesime karşı bir savaş siyaseti örgütlediğini belirtti.
Bu saldırganlığa, erkek şiddetine ve kadınları aile içine hapsetmeye çalışan politikalara rağmen, yasaklara, polis şiddetine, erkek devlet şiddetine rağmen itaat etmediklerini vurgulayan Ceren Barış, şunları kaydetti: “Her şey bir zıvanadan çıkmaya bakar. Bize normal diye dayatılan, alışmamız istenen hiçbir şey normal değil, biliyoruz. Öyleyse sabahtan akşama kadar çalışıp, kazandığın paranın yola, faturaya, kiraya bile yetmeyeceğini, yaşamak için borçlanmak zorunda kalacağını bilen ama böyle yaşamak istemeyen kadınlara sesleniyoruz. Evde, işte, aşkta sürekli incelik beklenen, bakım işi beklenen, duygusal fiziksel her türlü emeği sömürülen, sırtında taşıdığı dünyanın yükünü atıp dünyayı tepetaklak etmek isteyen kadınlara sesleniyoruz. “Bir adam”ın boyuna kadınlara çocuk yapın diye dayatmasını, aile dışında kadınların yok sayılmasını, sokaklarda cüppelilerin nefret suçu işlemesini kabul etmiyorum diyen kadınlara sesleniyoruz. Sanatçıların, gazetecilerin, politikacıların, Şebnem hocanın tutuklandığı bu ülkede kadın katillerinin sokakta cirit atmasına isyan eden kadınlara sesleniyoruz. Ülkenin her yerinin kan ve gözyaşına boğulduğu, işçi cinayetlerinin, önlem alınmayan afetlerin, Bartın’ın, Soma’nın “kader” diyerek geçiştirildiği, hakkını arayanların terörist ilan edildiği bu bozuk düzeni değiştirmeliyiz diyen kadınlara sesleniyoruz. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki; sokakta, evde ve maalesef hiç bir yerde güvende değiliz ama birbirimizden aldığımız güçle, dayanışmamızla, mücadelemizle dağları delmeden! hepimiz için eşit ve özgür bir hayat kurabiliriz, birbirimizi hayatta tutabiliriz diyen kadınlara sesleniyoruz. Milyonlarca kadın, erkek şiddetini engellemeyen, kadın katillerini koruyan karakolları, mahkemeleri, bakanları biliyoruz, “Gülistan Doku Nerede?” diye sormaktan vazgeçemiyoruz, siz iptal etseniz de ‘İstanbul Sözleşmesi biziz’ diyoruz.”
‘HAPSEDİLMEK İSTENDİĞİMİZ EVLERDEN ÇIKALI ÇOK OLDU!’
20 yıldır bu iktidarın karşısında geri adım atmadıklarının altını çizen Barış, 25 Kasım’a katılım çağrısı yaptı. Barış, “ Hapsedilmek istendiğimiz evlerden çıkalı çok oldu. İran’dan Şili’ye kız kardeşlerle ellerimizi birleştirdik. Bu yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'ne giderken, sabahı-baharı-sandığı beklemeden, itaatsizlik ateşlerimizi yakalım. İtaat etmiyoruz! Vaatlere, yalanlara, oyalamalara karnımız tok! Çünkü biz hayatı istiyoruz” vurgusunda bulundu.
Açıklamanın ardından çevredeki kadınları düzenledikleri “Evet-Hayır” oyununa davet eden Kadın Savunma Ağı, devlet-erkek şiddetini yazı şeklinde çerçevelendiği dövizlerle fotoğraf çektirdi.