Kadınlar Strasbourg'da Kürt Halk Önderi için eylemde
Strasbourg’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için kadınlar öncülüğünde devam eden oturma eylemi ikinci gününü geride bıraktı.
Strasbourg’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için kadınlar öncülüğünde devam eden oturma eylemi ikinci gününü geride bıraktı.
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) aktivistlerinin katıldığı eylem, Avrupa Konseyi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a Özgürlük nöbet eyleminin sürdüğü alanda devam ediyor. Eylemin ikinci gününde sabah erkenden Öcalan temalı pankart ve dövizlerle donatılmış alanda toplanan kadınlar, "Abdullah Öcalan’a özgürlük" yazılı mor önlüklerini giydi. Soğuk havaya rağmen devam eden eylemde kadınlar zaman zaman halay çekerken, sık sık "Bijî Serok Apo", "Öcalan’a özgürlük" sloganı attı.
Eyleme katılan kadınlar, AK'ye üye devletlerin daimi temsilciklerine Öcalan üzerindeki tecrit, uluslararası komplo ve Türkiye'nin Kürdistan’daki saldırılarını konu alan dosyaları teslim etmeye devam etti.
'KADINLARIN ÖNDERLİK İLE BAĞI ÇOK GÜÇLÜ'
Hafta boyunca çeşitli etkinliklerin gerçekleştirileceği alanda "Önderlik Gerçeği ve Kadın'' başlıklı bir panel organize edildi. Zilan Diyar, "Önderlik 'Kadın özgürlüğü bütün özgürlüklerden daha değerlidir' demiştir. Bu yüzden Kürt kadınları olarak Önderlik ile olan bağımız çok güçlüdür" diye konuştu. Diyar, "Tüm Kürt kadınları olarak mücadeleyi büyüterek Önderliğimizi özgürleştirmeliyiz" dedi.
'ÖNDERLİĞİMİZİN FARKI PRATİĞİ DE GÖSTERMEK'
Diyar, şu değerlendirmeleri de yaptı:
"Neden kadınlar için Öcalan’ın özgürlüğü önemli? Her şeyden önce Öcalan bir paradigmanın önderliğini yapıyor. Ekolojik kadın özgürlükçü bir paradigmanın önderliğini yapıyor. Kürt Halk Önderi, 40 yılı aşkın bir süredir bu mücadelenin öncülüğünü yapıyor. Önderlik aynı zamanda bir ideolog. Çağın sorunlarına çözüm üreten bir önder. Dünyadaki ideologlardan farkı nedir? Belki diğer ideologlar çözümü göstermiş ama bizim önderliğimiz aynı zamanda bunu pratikte de göstermiştir.
Aynı zamanda Rêber Apo bir filozoftur. Yani sorunları sadece güncel boyutları ile değil tarihsel ve felsefik bağlarıyla ele alır.
Bir diğer yanı insan yaşamında yarattığı değişim. 7'den 70'e Rêber Apo herkesle diyalog kurabilen, herkesin yaşamında fark yaratabilen bir insan olmuştur. Her ne kadar Rêber Apo'ya dönük kriminalize politikaları olsa da tüm dünyada Kürt halkının önderi olma meşruiyetini ispatlamıştır. Bundan kaç yıl önce toplanan 10 milyon imza bunu kanıtlamıştır.
Kadın özgürlüğü ve toplum özgürlüğü konusunda neden Önderliğimiz bu kadar kafa yormuştur? Rêber Apo büyüdüğü toplumun analizi ile bu mücadeleye başlamıştır. Önce o toplumdaki analizle başlayarak harekete geçmiş, o çelişkileri çözerek özgür bir toplum ve özgür bir kadına ulaşılacağını tespit etmiştir. Mesela toplumda kadına duyulan güvensizliği tespit ederek kadına güvenmiş, kadının kendisine güven duyacak zeminleri oluşturmuştur. Geriliklerle mücadele ederken aynı zamanda egemenlikli sisteme karşı tedbir oluşturmuştur. Kadın ordulaşması, özgün örgütlenme böyle ikili bir karakter taşır. Kadın hareketi de bu adımlarla büyümüştür ve böyle karşılık vermiştir. Bunun sayısız örnekleri vardır. Beritan böyledir Arin Mirkan böyledir Zilan böyledir. Deyim yerindeyse yerin altındaki elmas gibidir. Ne kadar erkek egemenlikli sistem kadın özünü kirletmek istese de Kürt kadın özgürlük mücadelesi bu cevheri açığa çıkarmıştır. Elbette bu kolay olmadı. Kadınlar toplumsal olarak acılar çatışmalar yaşadı bedeller ödedi.
Mesela bu süreçlerde bazı kavramlar da ortata çıktı. 'Sonsuz boşanma, erkeği öldürme' gibi. Bunlarla zihniyeti değiştirmeyi hedefledi. Hem erkekte hem kadında. Özgür eş yaşam anlayışıyla da tarihten bu yana ters giden iki cinsin birliğini doğru temellerde geliştirmeyi esas aldı.
Önderliğin esareti sürecinde bile Önderlik kadın özgürlüğünü gündeminden düşürmedi. 'En büyük üzüntüm bu projenin yarım kalması' dedi. 12 savunma kaleme aldı İmralı'da. Her savunmasında da toplum özgürlüğünü kadın özgürlüğünden başlayarak ele aldı. Diğer tüm önderliklerden farkı yine buydu. Bazı feministler Önderlikle kadın hareketi arasındaki bağı anlayamıyorlar. İşte bu bağ bu nedenle önemlidir. Marksizmden ayrılan en önemli yanı da budur. Bu sorunun çözümünü devrim sonrasına değil devrimin içinde esası olarak görmüştür. 'Kadın özgürlüğü bütün özgürlüklerden daha değerlidir' tespiti yeterli."