Silah mühimmatıyla yakalanan itirafçı Berk Ercan’ın hiçbir delile dayandırılmayan birbirinden çelişkili ifadeleri nedeniyle yıllarca hapis cezasına çarptırılan Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal adalet talebiyle ölüm orucunda. 156 gündür ölüm orucunda olan ve sağlık durumu giderek kötüleşen yeğeni Timtik’in sesini duyurmak için iki kardeşiyle birlikte İstanbul’un dört bir yanında eylem yapan ve her seferinde gözaltına alınan teyzesi Sultan Kaya, ANF’ye konuştu.
‘BÖYLE DEVAM EDERSE GÖRÜŞE DE ÇIKAMAYACAK’
Yaşadığı endişeyi, “Her sabah kötü haber alacak mıyım korkusuyla uyanıyorum” diye özetleyen Kaya, kaybedecek zaman kalmadığını vurguladı. Tam 5 aydır ölüm orucunda olan yeğeni Timtik’in 75 kilodan 42 kiloya düştüğünü, ağzında yaralar, bacakları ve kollarında ise morluklar çıkmaya başladığını belirten Kaya, bunun iyiye işaret olmadığına dikkat çekti. Cezaevinde olan iki avukat yeğeniyle salgın nedeniyle görüşemeyen Kaya, Barkın Timtik’in ablası Ebru ile aynı hücrede kaldığını ve onun günbegün eridiğine tanık olduğunu dile getirdi. En son yeğeni Barkın ile telefonla konuşan Kaya, Ebru’nun durumunun giderek kötüleştiğini öğrendiğine, böyle devam ederse ziyaret hakkı tekrar açıldığında görüşe dahi çıkamayacağına dikkat çekti.
‘ELLERİMDE BÜYÜDÜLER’
Yeğenlerinin ellerinde büyüdüğünü anlatan Kaya, “Ebru dört kardeşin en büyüğü. Babası genç yaşta kalp krizinden öldüğünde henüz 7 yaşındaydı. Ablam 4 çocukla dul kaldı. Onları beraber büyüttük. Ablam onları çok zor şartlarda okuttu, nereden bilecekti mükafatının adaletsizlik olacağını. Bugün yaşasaydı mahvolurdu” dedi. İki avukat yeğeninin de cezaevinde olduğunu hatırlatan Kaya, tutukluluk süreçlerinde onları göremediğini, hep bir engel çıktığını belirtti. Kaya, “Tahliye edildikten 10 saat sonra haklarında tekrar tutuklama kararı verildi. OHAL’den sonra araya salgın girdi. Daha önceleri onları cezaevinde görebilmek için eylem yaparken, şimdi de yaşamaları için eylem yapıyorum” diye konuştu.
ABLAM ‘YAVRUMU KURTAR’ DİYE RÜYALARIMA GİRİYOR
Yeğenleri ve arkadaşlarının büyük bir haksızlığa uğradıklarını vurgulayan Kaya, bu adaletsizliğin derhal son bulması, Yargıtay’ın vakit kaybetmeden bir an önce dosyayı bozması gerektiğini kaydetti. Kötü bir şey yaşanmasından çok korktuğunu vurgulayan Kaya, şöyle sitem etti: “Çocuklarımıza bir rahat vermediler. Her gece kabus görüyorum. 4 yıl önce vefat eden ablam ‘yavrumu kurtar’ diye rüyalarıma giriyor. Yaşlı annem torunları için sabahlara kadar ağlıyor. Ne yapmışlar bunca yıl ceza ile yargılanmak için? Banka mı soymuşlar, insan mı öldürmüşler, hırsızlık mı yapmışlar, uyuşturucu mu satmışlar ki birine 13, diğerine 18 yıl hapis cezası veriliyor? İsteselerdi özel bir avukatlık bürosu açıp keyiflerine bakabilirlerdi ama onlar ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların sesi olmayı tercih ettiler. Onlar Soma’da, Ermenek’te, Diyarbakır’da halkın, işçinin, emekçinin, kim haksızlığa uğruyorsa onun avukatı olmayı tercih ettiler. Ben onlarla gurur duyuyorum ve adalet taleplerinin sonuna kadar arkasındayım. Geç olmadan bu adalet çığlığı herkes tarafından duyulmalı.”