AKP iktidarı, özellikle Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına yönelik gasp politikalarını uzun süredir devam ettiriyor. Yapılan seçimler sonrasında Kürtlerin kazandığı tüm belediyelere haksız gerekçelerle kayyum atanıyor, Kürt halkının kazanımları her seferinde yok edilmek isteniyor.
Gasp edilen belediyelerde, ilk ve en çok kazanımları ellerinden alınanlar ise kadınlar oluyor. İktidarın kadınları görmezden gelen ve yok sayan politikalarının örnekleri, kayyum uygulamalarıyla daha da görünür hale geliyor.
31 Mart seçimlerinin ardından Colemêrg, Esenyurt, Mêrdin, Êlih ve Xelfetî belediyelerine yönelik yapılan kayyum darbesinden sonra ilk olarak kadınlara yönelik hizmetler ortadan kaldırılmaya başlandı. Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) platformundan Kübra Derin, kayyumların kadınlara yönelik politikalarını ve kadınların bu politikalara karşı tavrını ANF’ye değerlendirdi.
‘KAYYUMLAR, KADINLARIN YAŞAM ALANLARINI DARALTIYOR’
Kayyumların, kadınların yaşam alanlarını daralttığını ve kadın varlığını silmeye yöneldiğini belirten Kübra Derin, şöyle devam etti: “Kayyumlar, eşbaşkanlık sistemini kriminalize ederek kadınların haklarını gasp ediyor. Belediyeleri halkın ve kadınların mekânı olmaktan çıkararak güçlülerin rant kapısı hâline getiriyor ve bir tahakküm aracına çeviriyor. Kreşleri, kadın dayanışma merkezlerini, kadın pazarlarını ve kadınların toplanacağı mekânları ortadan kaldırıyor.
Kayyumlar, kadınların anadillerini yok sayıyor; kadına yönelik şiddetle mücadele için kurulmuş kurumları işlemez hâle getiriyor ya da kapatıyor. Belediyelerde kadınların çalıştığı birimlere erkek yöneticiler atayarak kadınların varlığını görünmezleştiriyor.”
‘İKTİDAR, KADINLARIN EN BÜYÜK KAZANIMI OLAN EŞBAŞKANLIĞA DARBE VURMAK İSTİYOR’
İktidarın, kayyumlar aracılığıyla kadınların en büyük kazanımı olan eş başkanlık sistemine darbe vurmak istediğini ifade eden Kübra Derin, “Son yıllarda, tüm haklara yönelik gasp ve talan politikasıyla kadınların elde ettiği haklara ve alanlara da darbe indirerek AKP-MHP iktidarının faşizan uygulamalarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Eşbaşkanlık sistemine darbe indirerek kadınların söz hakkını elinden almayı, kadınları siyasal ve kamusal alandan uzaklaştırarak, aile içerisine hapsetmeyi hedefliyor" dedi.
‘BİRBİRİMİZİN SESİ VE GÜCÜ OLMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Kübra Derin, kayyumlara karşı birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ve Türkiyeli kadınlar olarak Kürt kadınlarıyla birbirlerinin sesi olmaktan vazgeçmeyeceklerini dile getirerek şunları söyledi: “Batman’da Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük, yerel seçimlerde HÜDA-PAR'lı rakibine 50 puan fark atarak kazanmıştı. Kayyum hem halkın hem de kadınların iradesine saldırıdır. Bizler, siyasetten ve kamusal alandan uzaklaştıran politikaları ve uygulamaları kabul etmiyoruz. Kayyumlar, yaşam alanlarımızı daraltıyor; Batman’da da kadınların ev dışındaki yaşamını daraltıyor. Kadınların taleplerini ve dillerini görünmez kılmak için atılmış bilinçli bir adım kayyum.
‘Hayır’ı kabul etmeyen, haklarımızı hiçe sayan bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Kayyumlara hayır demek için sokaklardaydık, olmaya da devam edeceğiz. Bu saldırı sadece Batman’a, Mardin’e, Halfeti’ye, Esenyurt’a yapılmıyor; tüm kadınlara ve LGBTİ+’lara yapılıyor. Bu saldırılara karşı ortak mücadele etmeliyiz; bizler birbirimizin sesi, birbirimizin gücü olmaktan vazgeçemeyiz.”