Yazılı bir açıklama yapan Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) “Sokakları, mevzileri terketmiyor, barikatları tutuşturmaya devam ediyoruz. En son Çukurca’da yaptığımız eylem katledilen tüm kadınların, Pınar’ın, Fatma’nın, Gönül’ün ve Seher’in intikam yeminidir” dedi.

KBDH yazılı açıklamasında şunları belirtti: “Kadınlar, taciz, tecavüz, istismar ve cinayetlere karşı isyanını, öfkesini kuşanmış sokaklarda, patriyarkal kapitalist sisteme karşı ‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’ sloganını haykırıyor.

Faşizmin her geçen gün artan baskılarından en çok etkilenen kadınlar ve LGBTİ+lar olarak kadına tecavüzü ve ölümü reva gören patriyarkal kapitalist sistemi elbette kendi ellerimizle tarihin çöplüğüne gömeceğiz. Faşizmin en kuvvetli sacayağı patriyarka; özel mülkiyetli bu sistemin temelini oluşturuyor. Bu temeli sarsmaya devam ediyoruz.

Faşist TC devleti, korona salgını ile birlikte kadınları iyice eve kapatmanın geçerli yolunu bulmuşken bir yandan da kadın katillerini sokaklara salarak, cezasızlık ile ödüllendirmeye devam etmiştir. Bu sürecin bakiyesi cins kırımı devam ediyor; 3 günde 4 kadın daha katledilmiştir. Fabrika önlerinde, sokaklarda, politik platformlarda hakkını arayan her kadını taciz ederek ve tecavüz tehditleriyle gözaltına alan devlet ve onun savunucuları, ‘AKP iktidarında kadınlar hiç olmadıkları kadar görünür oldu’ diyorlar. Kadınların kazanılmış haklarına saldırarak İstanbul Sözleşmesini iptal etmeye çalışan bu devletin karakteri, faşizmdir! Aynı devletin askerleri ve yetiştirdiği çeteleri, Rojava’da, Heftanin’de, Türkiye Kürdistanı’nda tecavüzü özel savaş stratejisi olarak uygulamaya devam etmektedir. Esir aldıkları ya da katledikleri kadınlara her türlü cinsel işkenceyi yapmaktan geri durmamakta, telsizlerden küfürler eşliğinde tehditlerde bulunmaktadırlar. Ancak onların işledikleri bu insanlık suçlarına ve tehditlerine cevabımız direnişimiz oluyor.

Sokakları, mevzileri terketmiyor, barikatları tutuşturmaya devam ediyoruz. En son Çukurca’da yaptığımız eylem katledilen tüm kadınların, Pınar’ın, Fatma’nın, Gönül’ün ve Seher’in intikam yeminidir. Aynı zamanda metropollerde tutuşturulan faşist işbirlikçilere ait her iş yeri, lüks araç ve yat emeğimizi, bedenimizi, kimliğimizi sömürerek inşa ettiğiniz ve dört elle sarıldığınız ataerkil iktidarınızı elinizden nasıl alıp yokedeceğimizin nişanesidir. Her türlü şiddetinize rağmen ataerkil emperyalist-kapitalist sistemi tarihin çöplüğüne gömeceğiz.

Biz, iktidarınızın doğurduğu şiddetin mağduru değil yeni bir yaşamın inşası için mücadele eden savaşçılarız. Bu savaşı daha da büyütecek, patriyarkal kapitalist sistemin küçük büyük bütün kalelerini, mavzerlerimizle ve yerle bir edeceğiz.”