Yazılı bir açıklama yapan Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) şunları belirtti: “Kobanê, işgalci faşist devletin içinde kalmış bir ukdedir. DAİŞ üzerinden, bölge için yaptığı gelecek planının boşa çıkmasını sağlayan bir dönemeçtir Kobanê direnişi ve zaferi. Ve bu zaferin kazanılmasında en ön safta yer aldı kadınlar. Savaşta Arin Mirkan’la sembolleşen fedai ruhun yanı sıra devrimin kadın yüzü, yaşamın her alanında öne çıktı, belirleyen oldu.
Bu devrime rengini veren Kongra Star’ın Fırat Bölge Koordinasyonu üyesi Zehra Berkel ve yanındaki iki kadın, işgalci faşist Türk devleti tarafından, 23 Haziran’da Kobanê’de keşif uçağıyla vuruldu ve katledildi. Tıpkı Hevrîn Xelef gibi Zehra Berkel de Rojava’yı kadın devrimi yapan kadınlardandı.
Kongra Star; Rojava devriminin kadın ayağını toplumsal olarak örgütleyen kadın örgütüdür. Ekonomiden siyasete; sağlık, eğitim, komün gibi sosyal örgütlenmelerden öz savunmaya; medyadan kültür ve sanata kadar her alandaki kadın örgütlenmesini oluşturan yapıdır. Zehra Berkeller şahsında, işgalci faşist Türk devleti, Kürt halkının kendi kaderini belirlemesine tahammülsüzlüğünün yanı sıra kadınların özgür ve eşit haklar temelinde bir yaşam örmesini de hedeflemiştir.
Kadın, Yaşam, Özgürlük (Jin, Jiyan, Azadi) Rojava devrimini en iyi anlatacak slogandır. Kadının özgürlük düzeyi, genel özgürlük düzeyinin doğal ölçütüdür. Bir yanda kadın katillerini, tacizcileri, tecavüzcüleri, çocuk istismarcılarını kollayıp koruyan bir devlet; kadın düşmanlığını kendi örgütlenmesinin can suyu haline getiren, tarihsel gericilik birikimini de arkalayarak saldırılarda vites büyüten bir devlet; diğer yanda ise cinsiyet eşitliğini ve eşit temsiliyeti esas alan, bunu yaşamın her alanında örgütlemeye çalışan bir Kürt özgürlük hareketi ve Rojava devrimi. Bir tarafta içeride ve dışarıda savaş konsepti ile yol almaya çalışan işgalci faşist Türk devleti, diğer tarafta Kuzey Doğu Suriye halklarının özgür ve eşit haklar temelinde demokratik birliğini savunan, komün ve meclisler üzerinden halkların kendi kendisini yönetmesini, kadınların yaşamın her alanında eşit temsiliyetini hedefleyen Rojava devrimi. Özcesi çarpışan iki ayrı dünya, iki ayrı güçtür.
Bizi; baskı, zor ve şiddetle, işkence ve tecavüzle erkek egemenlikçi kapitalist sistemin ‘makul’ sınırlarına hapsedenlerin, yok sayanların, katledenlerin safında değil devrim ve özgürlük mücadelesinde yerimizi alalım.
-İçeride, adeta bir cins kırımına dönüşen kadın cinayetleri ile bilenen öfkemize yol vermek ve katledilen her bir kadının hesabını sormak için;
-Kürt özgürlük mücadelesinin öne çıkan kadın figürlerini, Sakine Cansızları, Sêvêleri, Hevrîn Xalef’i, Zehra Berkel’i özel savaş politikası ile katleden, Kürt halkını adeta bir soykırımdan geçirmeyi hedefleyen işgalci faşist Türk devletine karşı mücadelemizi ortaklaştırmak için;
-İşgal ve kadın düşmanı politikaları uygulanamaz hale getirmek için;
-Günümüzü ve geleceğimizi örgütlemek, kendi kararlarımızı kendimiz vermek için;
Kadınların Birleşik Devrim Hareketi’nde örgütlenelim. ‘Kendimize ait bir oda’ değil kendimize ait bir dünya için kavgayı yükseltelim.”