Kadınların büyük oranda işgücünü oluşturduğu küçük ölçekli tarım Asya ve Sahra’nın güneyindeki Afrika’daki gıdanın yaklaşık yüzde 80’ini üretiyor. Bu yaklaşık 2,5 milyar insanın kadınlar tarafından beslendiğine işaret ediyor.

Ancak kadınlar yine de toprak ve hayvan mülkiyeti, eşit ücret, karar alma mekanizmalarına katılım, kaynaklara, krediye ve pazara erişim konularında ciddi ayrımcılıkla karşı karşıyalar.

Ayrıca, bu bölgelerdeki kırsal kesim kadınları, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, çocuk yaşta evlilikler (kız çocuklarının okulu bırakmak zorunda kalması) ve ev içi iş yüklerindeki mevcut endişe verici artışlara da katlanmak zorunda kalıyor.

Kadınlar, ayrıca şiddet, evdeki erkeklerin silah altına alınması nedeniyle  ailelerini ayakta tutmanın tüm sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalmakta ve çoğu zaman en son ve en az yiyeni tüketmektedir.

Kırsal kesimlerdeki kadınların yaşadığı sorunlar bazı başlıklarla şöyle:

- Kırsal kesimdeki kadınlar toprağa, krediye, tarımsal girdilere, pazarlara ve yüksek değerli tarımsal gıda zincirlerine daha az erişebilmekte ve mahsulleri için daha düşük fiyatlar elde edebilmektedir,

- Yapısal engeller ve ayrımcı sosyal normlar, kadınların kırsal hanelerde ve topluluklarda karar alma gücünü ve katılımını kısıtlamaya devam etmektedir.

- Kırsal bölgelerdeki kadınlar ve kız çocukları, üretken kaynaklara ve varlıklara, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi kamu hizmetlerine ve su ve kanalizasyon dahil olmak üzere altyapıya eşit erişimden yoksundur,

- Erkeklerin göçü nedeniyle iş yükleri giderek ağırlaşırken bile emeklerinin çoğu görünmez ve karşılıksız kalmaktadır.

- Küresel olarak, birkaç istisna dışında, verilerin mevcut olduğu her toplumsal cinsiyet ve kalkınma göstergesi, kırsal kadınların kırsal erkeklerden ve kentli kadınlardan daha kötü durumda olduğunu ortaya koymaktadır,

- Kırsal kesimdeki kadınlar yoksulluk, dışlanma ve iklim değişikliğinin etkilerini orantısız bir şekilde yaşamaktadır.