Kızılöz: Kadınların geleceği ve hayatı çalınıyor
DİSK Ankara Kadın Komisyonu temsilcisi Nevin Kızılöz, kadınların hayatlarının çalındığını söyleyerek, tek yolun örgütlü mücadele olduğunun altını çizdi.
DİSK Ankara Kadın Komisyonu temsilcisi Nevin Kızılöz, kadınların hayatlarının çalındığını söyleyerek, tek yolun örgütlü mücadele olduğunun altını çizdi.
İktidarın, 2011 yılında Türkiye ile 45 ülkenin imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılacağına yönelik açıklamalarına ilişkin ANF’ye konuşan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara temsilcisi Nevin Kızılöz, iktidarı günübirlik politikalar yapmakla eleştirdi. Kızılöz, İstanbul Sözleşmesi’nin hafife alınmasını kabul etmediklerini vurgulayarak hakları için sonuna kadar mücadele edeceklerini kaydetti.
Türkiye'nin sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmasına dikkat çeken Kızılöz, "2014 yılında yürürlüğe konan İstanbul Sözleşmesi’ni iktidar, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik görüşmeleri yürütüldüğü sırada imzaladı. Bu tür kriterleri imzalayarak şirin gözükmenin peşindeydi, iktidarının devamı için, içeride liberal çevrelerin desteğine ihtiyacı vardı. Ancak son Anayasa değişikliği ile Demokratik Parlamenter sistem ortadan kaldırıldı.
Tek adam yönetiminin getirilmesi ile birlikte de liberal çevrelerle yol ayrımına düştü. Onlardan destek alamayacağından, milliyetçi muhafazakar tabanın desteğine ihtiyaç duyuyor. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak istemesi de bu kesimin desteğini garantiye almak içindir. İktidar, temel hak ve özgürlükleri göz önüne almak, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda politikalar belirlemek ve buna uygun uygulamalar yapmak yerine, kendi ihtiyaçları için günübirlik politika belirliyor ve buna uygun kararlar hayata geçiriyor" dedi.
AKP, EŞİT YURTTAŞLIĞA KARŞI
Kızılöz, iktidarın sözleşmeyi kaldırmak istemesinin gerekçelerinin inandırıcı olmadığını belirterek, "Sözleşmenin aile yapısını bozduğu iddiasının hiçbir inandırıcılığı yok. Aksine İstanbul Sözleşmesi aileyi korumaktadır. Elbette AKP'nin sözleşmeyi kaldırmak istemesi, sadece milliyetçi-muhafazakar kesimlere mesaj vermek istemesi için değil. Çünkü erkek egemen zihniyetin temsilcisi olan AKP, esas itibariyle cinsiyet eşitliğine dolayısıyla eşit yurttaşlığa karşı.
AKP’nin rahatsız olduğu maddeler toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına karşı şiddettir. Bunu direkt söylemediği için aile içi şiddete karşı olmanın, farklı yönelimlere teşvik ettiği ve LGBTİ bireyleri koruduğu kandırmacasına sığınılmaktadır. Halbuki, sözleşme aile içi şiddete karşı mücadelenin, kadın, erkek, çocuk, yaşlı ailenin tüm bireylerinin, korunmasına vurgu yapılıyor" diye konuştu.
‘KADINLARIN HAYATI ÇALINIYOR’
AKP Genel Başkanı ve Genel Başkan Vekilinin, 'İstanbul Sözleşmesi yerine 'Ankara Kriterleri der geçeriz' ve 'nasıl usulü yerine getirilerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır' sözlerini değerlendiren Kızılöz, "İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması, dünyanın ortaya koyduğu evrensel değerlere sırt çevirmek ve bu ülke de sürmekte olan, kadını ikinci sınıf insan gören, tutucu, erkek egemen zihniyetin sürdürülmesi anlamına gelmektedir. Sözleşmeyi basite alan ve kadınları aşağılayan söylemleri asla kabul etmiyoruz. Haklarımız için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Kadınların, umutları, gelecekleri ve hayatları çalınıyor" ifadelerini kullandı.
TEK MÜCADELE YOLU ÖRGÜTLÜ OLMAK
Mücadelelerinin süreceği mesajını veren DİSK Ankara Kadın Komisyonu temsilcisi Nevin Kızılöz, son olarak şunları söyledi: "Ekonomik kriz dönemlerinde, içinde bulunduğumuz Covid-19 salgın döneminde ilk işten çıkarılan kadınlar oluyor. Bu sorunlarla mücadele etmenin tek yolu örgütlü olmaktır. Ülkede bu kadar sorun varken neden İstanbul Sözleşmesi… Gündem değiştirmek, kadınları nefessiz bırakmak…
Kadınların gücünden ve kararlılığından korkuyorlar. Demokratik bir ülkede yaşadığımız söyleniyor ama bir basın açıklaması şiddet ile müdahale ediliyor. Yalnız, şunu iyi bilinmelidir ki; biz kadınları hiçbir baskı mücadelemizden alıkoyamaz."