16 Eylül’de Kürt genç kadın Jina Emini’nin Tahran’da katledilmesinden bu yana devam eden protesto eylemlerine ilişkin yazılı bir açıklamada bulunan KJAR Koordinasyonu, Emini’nin 40’ıncı yas gününde mezarı başında anan ve sokaklara çıkan kadınları selamladı.

KJAR, “Özgürlük kıvılcımı Seqiz’dan başlayıp tüm Kürdistan ve İran’da kendini gösterirken, şimdi bu kıvılcım hiçbir otoritenin söndüremeyeceği bir özgürlük ateşi haline geldi” dedi.

Direniş kültürünün özgürlüğün sesini her gün sokaklarda daha yüksek ve güçlü kıldığını ifade eden KJAR, “Artık yas tutmakla, ağlamakla değil, başarıyı sağlayan direniş ruhuyla, özgürlük bayraklarıyla halkımız şehitlerini karşılamaktadır. Bu, özgürlüğün müjdesini insanlığa getiren ruhtur” diye belirtti.

Artık hiçbir hükümetin ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesini, erkeklerin bilincini ifade eden sloganlarla bastıramayacağını kaydeden KJAR, “Kürt, Azeri, Beluci ve Arap kadınlarının bir arada yaşaması, kadın özgürlüğü devriminin en büyük başarısı ve anlamıdır, halkların bir arada yaşamasıdır. Şimdi her alanda güçlü kadın komiteleri, doğa koruma komiteleri kurma zamanı” ifadelerini kullandı.

Açıklama şu ifadelerle son buldu: “Doğu Kürdistan ve İran’ın demokratik özyönetim sistemi olan kadın özgürlük devrimi, Ortadoğu’nun toplumsal devriminin temeli olacaktır. Bu devrim dünyayı özgürleştirecek. Bu devrim tüm kadınlara ve insanlara aittir. Bu yüzden daha radikal bir sahiplenme gerekiyor. İran’daki tüm kadınların başarı ve özgürlüğüne kadar her alanda mücadeleyi daha da güçlendirmeye kararlıyız. Birleşik mücadelemizle ne olursa olsun zafer ve özgürlük mutlaka halkın olacaktır.”