KJK’den savaş ihtimaline karşı duyarlık ve mücadele çağrısı

KJK Koordinasyonu: "Kürdistan tarihinde ne zaman şeri brakuji olmuşsa o zaman halkımız ruhundan silinemez en büyük acıları yaşamıştır. İnsanlar en ağır durumları unutabilirler. Ancak böylesi bir savaş Kürt toplumunda asla unutulamaz."

Medya Savunma Alanları’nda yaşanabilecek savaş ihtimali ve gelişen son duruma ilişkin yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, Kürt partilerinin sorunları geniş çerçeveden bakarak, diyalog, görüşme, sabır ve medeni yollardan sorunları çözmeye çalışması gerektiğini vurguladı.  

KJK (Kürdistan Kadınlar Topluluğu) Koordinasyonu, “Böylesi bir savaş en fazla Güney Kürdistan hükümetine ve KDP’ye kaybettirecek. Bu yüzden bu savaş hazırlıklarına son verin. Türk devletinin kışkırtmalarına gelmeyin” dedi.

Gelişebilecek olası bir kardeş kavgası sonrası Kürdistan’ın yüzyıl önceki durumuna geri döneceğine de dikkat çeken KJK Koordinasyonu açıklamasında şunları belirtti:

“Halkımızın çok önemli tarihi bir dönemini yaşamaktayız. Tarihimizde ilk kez halk olarak 21. yüzyıl itibarı ile yeniden doğuşun en güçlü dönemini yaşamaktayız. Kürt halkının baş düşmanı faşist TC devleti öncülüğünde özelde son beş yılda halkımıza yönelik geliştirilen topyekûn yok etme, soykırım savaşına karşı başta tüm Kürdistan da büyük bir direniş ve var olma savaşı sürdürülmektedir.

Tarihsel olarak da son yüz yıl için de Kürtlüğün bitirilmesine karar veren Kirli uluslararası ittifaklar ve bölgedeki sömürgeci devletlerin aşılması için büyük kahramanlıklar, direnişler geliştirildi. Kuzey’de, Güney’de, Rojava’da ve Rojhilat’ta halkımız önemli gelişmeler ve kazanımlar elde etti.

KÜRDİSTAN HALKI KENDİSİNİ YENİDEN YARATTI

Kuzey’deki halkımız Türk devletinin çok ağır inkâr, imha ve asimilasyona rağmen kendini var etmesini, Kürt ulusal kimliğinin yeniden yaratılışını fedai bir ruh ile halkımız, Başkan Apo öncülüğünde yarattı. Güney Kürdistan’da halkımız ve peşmergelerin öncülüğünde Saddam rejimine karşı büyük bedeller ödeyerek, Raperinler gerçekleştirerek bir Kürdistan hükümeti kurmayı başardı.

Rojava’da halkımız DAİŞ’e karşı büyük bir efsanevi direnişle özerkliğini geliştiriyor. Rojhilat halkımız İran Rejimine karşı idam fetvalarının altında büyük bir direniş tarihi ve yurtseverliği ile mücadelesini güçlü bir şekilde sürdürüyor.

Halkımızın büyük özgürlük mücadelesinin gelişimi ile Kürdistan da ötekileştirilen, yok edilmeye çalışılan Êzidîler, Aleviler, Yarsanlar, El Hak dinleri yeniden diriliyor.

DİLİ, RENGİ YOK EDİLMEK İSTENEN KÜRT KADINI ŞİMDİ ÖNCÜ ROLÜNDE

En çarpıcı olanı ise yaşam içinde dili, rengi olmayan Kürt kadınları büyük bir özgürlük ve yurtseverlik duyguları ile yaşamın her alanında fedaice öncülük yapmaktadırlar. Deyim yerinde ise eğer doğru ve akıllı yaklaşırsak tüm zorluklara, ödediğimiz bedellere rağmen Kürtlerin altın çağını yaşamaktayız.

KDP’NİN GERİLLA ALANLARINA YÖNELİK OPERASYON HAZIRLIĞI SON DERECE TEHLİKELİ

Özgürleşme, statümüzü tüm parçalarda kazanma ve sağlamlaştırmanın 21. yüzyılı Kürt halkının tamamı ile özgürlük yüzyılı yapma imkanları elimizdedir. Kürt halkı olarak büyük kazanabiliriz.

Tam da böylesi bir dönem de KDP’nin hareketimize karşı gerilla alanlarına yönelik bir operasyon hazırlığına girişmesi son derece tehlikeli ve Kürt halkı açısından çok talihsiz bir gelişme olmaktadır. Zaten sömürgeci devletlerin, rejimlerin egemenliği altında zorlanan halkımızın çok daha büyük maddi, manevi kaybedişleri yaşamasına sebep olacaktır. KDP’nin böyle bir savaşı başlatması en çok da kendisine zarar verecektir.

Kürt partileri farklı ideolojilere, düşüncelere sahip olabilir, birbirlerine en sert eleştirileri de yapabilirler. Fakat bunu birbirine karşı fiziki bir savaşa dönüştürmek çok farklı bir durumdur. Kürtler Güney’de ve Rojava’da DAİŞ’e karşı büyük bir mücadele yürüttü, binlerce şehit verdi. Tüm dünya kamuoyunda çok büyük bir saygınlık, sevgi, itibar kazandı.

KÜRTLER ARASI SAVAŞ KÜRT HALKINA KAYBETTİRİR

Kürt güçlerinin birbiri ile savaşması, özellikle KDP’nin Türk devleti ile birlik olup gerilla alanlarına yönelik saldırılar geliştirilmesi tüm halkımıza, partilere çok büyük acılar, göz yaşını, kaybedişi yaşatacak. Şeri brakuji tarihi, Kürt tarihinin en çirkin, kirli sayfalarını oluşturmaktadır. Geliştirilmek istenen bu şeri brakuji savaşıyla, Türkiye, ABD seçimleri öncesi Kürt halkına bir darbe daha vurmayı planlıyor. Bunun için de KDP’yi kışkırtıyor, vaatlerde bulunuyor ve KDP’yi gerilla üzerine, özgürlük savaşçıları üzerine sürüyor.

KDP tüm bu yapılanları anlamalı ve bu tarihi hatadan, hemen geri dönmeli, Türkiye’nin kışkırtmalarına, ABD’nin istemlerine karşı durmalıdır.

Bugün Türkiye, dünyada en sevilmeyen, teşhir olmuş bir konum içindedir. DAİŞ ile birlikte çalıştığını tüm dünya bilmektedir. ABD seçimleri yaklaşmakta, faşist Erdoğan, Trump’ın desteği ile bu ara süreci PKK’ye karşı savaş açarak yürütmek istemektedir. KDP’nin Türkiye ile işbirliği sonucu gerillaya karşı yürüteceği savaş halkımız açısından büyük bir felakete yol açacaktır.

KÜRTLERE, HALKIMIZIN ÖZ GÜCÜ, ÇIKARLARI VE BİRLİĞİ KAZANDIRIR

Bütün Kürt partileri böylesi tarihi, kritik zamanlarda sessiz kalmamalıdır. Süreci gören, müdahil olan, yanlış olana tavır koyabilen, soğukkanlı bir yaklaşım içinde olabilmelidir. Kürtlere kazandıracak olan, büyütecek olan dış güçler değildir. Halkımızın öz gücünü, öz çıkarlarını, birliği esas almalarıdır.

Bu nedenle bir savaş hazırlığında olan KDP’ye sesleniyoruz. Kürdistan tarihinde ne zaman şeri brakuji olmuşsa o zaman halkımız ruhundan silinemez en büyük acıları yaşamıştır. İnsanlar en ağır durumları unutabilirler. Ancak böylesi bir savaş Kürt toplumunda asla unutulamaz. Bu acıyı en fazla yakın tarihimizde güney halkı yaşamıştır. Sömürgeci Baas rejimine, Türk devletine karşı savaşmak ve şehit düşmek son derece onur duyulacak bir durumdur. Ancak kardeş kurşunu ile gelen bir ölüm çok farklıdır. Tedavisi asla mümkün olmayan yaraların açılması anlamına gelmektedir. KDP’nin gerilla alanlarına saldırması böyle bir savaşın gelişmesi karşısında herkesçe çok iyi bilinmektedir ki özgürlük savaşçıları amansız ve ölümüne bir direniş ile karşılık vereceklerdir.

SORUNLARIMIZI ÇÖZMENİN FARKLI YÖNTEMLERİ VAR

Bu nedenle KDP’ye çağrı yapıyoruz. Düşüncelerimiz, ideolojilerimiz farklı olabilir. Bizim savaşımımız düşüncede, siyasette, diplomasi alanında gelişebilir. Bunlar normaldir. Ancak fiziki olarak iki Kürt gücünün birbiri ile savaşması çok başka affedilemez bir durumu ortaya çıkarmaktadır. Savaşı çıkaran güç tarihin en büyük suçlusu olacaktır. Kürt partileri sorunları geniş bir çerçeveden bakarak, diyalog, görüşme, sabır ile medeni yollardan çözmeye çalışmalıdırlar. Böylesi bir savaş en fazla Güney Kürdistan hükümetine, KDP’ye kaybettirecektir. Bu yüzden bu savaş hazırlıklarına son verin. Türk devletinin kışkırtmalarına gelmeyin.

Tekrar etmek istiyoruz. Olası gelişebilecek bir kardeş kavgası sonrası Kürdistan yüz yıl önceki durumuna geri dönecek, Kürtler çok önemli kazanımlarını kaybetmenin yollarını açmış olacaklalardır. Kürdistan toprakları derinliğine işgale açılacak, düşmanın cirit attığı mekanlar durumuna gelecektir. Uluslararası alanda Kürt halkının ağırlığı kalmayacak ve ciddiye alınmayacaklardır. Büyük maddi ve manevi kayıplar başta güney Kürdistan olmak üzere tüm Kürdistan açısından gelişecektir.

SAVAŞIN ÇIKMAMASI İÇİN ÇABA GÖSTERELİM

Bu nedenle başta güneyli Kürt kadınları, gençleri ve Güney halkımız olmak üzere tüm Kürt kadınlarına, gençliğe ve halkımıza çağrımızdır.

Hepimiz savaşın çıkmaması için çaba gösterelim. Tavrımızı, duruşumuzu ortaya koyalım. Kürt kadınları her parçada bir iç savaşın çıkmaması ortak söylemlerini, tavırlarını, eylemlerini geliştirmelidirler. Şu anda yaşadığımız süreç çok önemli ve hassastır.

Kürdistanî tüm siyasal partiler, sivil toplum kuruluşları, aydınlar, gazeteciler, sanatçılar içinden geçilen dönemi anlamalıdır. Olası gelişebilecek kardeş kavgasına karşı seyirci kalmayalım. Sömürgeci Türk devletine karşı duralım. Bu savaşın durdurulması için tüm Kürdistan parçalarında eylemler geliştirelim. Bu savaşa Kürt kadınları, gençleri, aydınları, toplumu olarak engel olalım.

Kürt savaşının durdurulması için çalışalım.”