KJK: Komplo fedakarlık, cesaret ve çalışmalarımızla boşa çıkarılacak

KJK Koordinasyonu: 10 Ekim günü, ‘Dünya Öcalan'a Özgürlük Günü’ olarak ilan edilmiştir. Bu değerli kararı güçlü bir sahiplenme olmalıdır.

Uluslararası komplonun yıldönümüne ilişkin açıklama yapan KJK Koordinasyonu, “KJK’nin ‘Kadın kırımına karşı özgür kadın ve toplumu savunma zamanı’ ve KCK’nin ‘Tecride, İşgale, Faşizme Son, Özgürlüğü Sağlama Zamanı’ hamlelerine içinde olduğumuz dönemi güçlü değerlendirerek güçlü katılım gösterelim” dedi.

Türk devletinin bu sıkışmış, zorlu durumunu doğru tahlil ederek, tüm güçle özgürlük çalışmalarına yüklenmek gerektiğine de dikkat çeken KJK Koordinasyonu, açıklamasında şunları belirtti:

“9 Ekim 1998 önderimiz Abdullah Öcalan’a karşı geliştirilen uluslararası komplonun başlangıç günüdür. İnsanlık tarihinin en vahşi ve insanlık dışı komplosunu büyük nefretle kınıyoruz. Uluslararası komploya karşı kendi bedenlerini ateşe veren arkadaşlar şahsında, yine en son Heftanin savaşında önderliğimizin tecridine ve işgale karşı direnerek şehit düşen yoldaşları saygıyla, minnetle anıyoruz. Şehitlerimiz kadınların, halkımızın yol göstericileridir. Direnişin ve özgür yaşamın yaratılmasının ana kaynaklarıdır.

Uluslararası komplo çok karanlık bir hegemonik erkek zihniyeti, ittifakı ve işbirliği içinde gizli NATO güçleri tarafından Başkan Apo’ya karşı geliştirilmiştir. Özünde ise aynı zaman da başta kadınlar olmak üzere tüm insanlığın özgür geleceği üzerine gerçekleştirilmiştir. Bu komplo ABD, İngiltere, İsrail gibi küresel hegemonyanın öncü güçleri tarafından planlanmış ve pratikleştirilmiştir. Kürdistan da yerel teslimiyetçi ve işbirlikçi güçler bu komployu desteklemişlerdir.

KADININ ÖZGÜN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ, DEVRİMİ ÖNDERLİĞİMİZİN ÖNCELİĞİYDİ

Önderliğimizin özgürlük ideolojisi kadınların, halkların, doğanın kurtuluşu üzerine şekillenmektedir. Öncelikle özgür kadın ve özgür insan yaratımını gerçekleştirmenin çalışmalarını sürekli büyük bir azimle yürütmüştür. Savaşı özgürleşen, militanlaşan kişiliklerle yürütme yaklaşımı için de olmuştur. Özgür militanlığın yaratımı ile yeni ve özgür bir toplumsallığı geliştirmenin çalışmalarını bu temel de yürütmüştür.

Kadınların kendi kendisine ait olması gerektiğini bu temelde kendi özgün örgütlülüklerini, kadın devrimlerini gerçekleştirmeyi sürekli planlamıştır. Kadın köleliği üzerinden şekillenen yaşam ve ilişki modelini asla kabul etmemiştir. Ortadoğu topraklarının emperyalist güçlerce yağmalanmasını, sömürülmesini reddetmiştir. Kadınların, tüm halkların kendi kendilerini yöneterek kendi kararlarını alarak, değerlerine, kültürlerine, dillerine sahip çıkmasını amaç edinmiş, sömürgeci zihniyet ve yaklaşımların karşı çıkmıştır.

Özgür toplumun yaratımı için öncelikle Kürdistan topraklarının işgalden kurtulması gerektiğini sürekli belirtmiştir. Kadınları, Kürtleri başkaları için değil kendileri için savaşan bir gerilla ve halk ordusu haline getirmeyi başarmıştır. Önderliğimizin bu duruşu ve çalışmaları Kapitalist modernist sistemin tüm hesaplarını bozmaktaydı. Çünkü küresel hegemonik sistem kadınları, Kürdistan’ı, Ortadoğu’yu dolayısıyla tüm dünyayı egemenlik altına almak istiyordu. Bu amaçlarına ulaşmak için Önderliğimize karşı tarihte eşi benzeri olmayan büyük uluslararası komployu düzenlediler. Ve 15 Şubat 1999’da tutuklayarak İmralı zindanına hapsettiler.

ULUSLARARASI KOMPLO DİRENİŞLE BOŞA ÇIKARILDI

Uluslararası komplo ile kadınların, halkımızın özgürlük mücadelesi tamamı ile bitirilmek istendi. Buna karşı Önderliğimiz, kadınlar, halkımız, dünyanın dört bir yanındaki dostlarımız, demokrasi ve özgürlük güçleri çok büyük direniş gösterdiler. Komplo bu temel de boşa çıkarıldı.

Tüm kadınlar ve halkımız bilmektedir ki günümüz itibarıyla uluslararası komplo bitmemiş, tam tersine sömürgeci, işgalci Türk devleti kendi iç ve dış politikasında yaşadığı sıkışmışlık nedeniyle tüm gücü ile saldırmaya devam etmektedir.

Faşist AKP-MHP iktidarı uluslararası komplonun başarıya ulaşması Kürt kadınlarına karşı çok vahşi bir özel savaş politikası yürütülmektedir. Kürt kadınları aşk ve ilişkiler adı altında düşürülmüş, ajanlaştırmış, fuhuşa bulaştırılmıştır. Kürdistan’da direnen binlerce özgür kadın zindanlara doldurulmuş, kadına yönelik şiddetin önü sonuna kadar açılmış, kadınların evlere kapatılması, toplumsal yaşam alanlarından çıkarılması için her türlü yaklaşım ve saldırı gerçekleştirilmiştir.

Uluslararası komplonun stratejik bir planlaması kadınlara karşı geliştirilen bu özel savaş uygulamalarıdır. Bu uygulamalar aynı zaman da önderliğimizin özgür kadın ve özgür toplum projesini boşa çıkarma amaçlıdır.

HAMLELERE GÜÇLÜ KATILALIM

KJK’nin “Kadın kırımına karşı özgür kadın ve toplumu savunma zamanı” ve KCK’nin “Tecride, İşgale, Faşizme Son, Özgürlüğü Sağlama Zamanı” hamlelerine içinde olduğumuz dönemi güçlü değerlendirerek güçlü katılım gösterelim. TC devletinin bu sıkışmış, zorlu durumunu doğru tahlil ederek tüm gücümüzle özgürlük çalışmalarına yüklenelim. Uluslararası komployu büyük fedakarlık, cesaret ve çalışmalarımızla boşa çıkarılacaktır.

Bu temelde tüm kadınları, halkımızı ve dostlarımızı uluslararası komployu boşa çıkarma temelinde direnişi yükselterek önderliğimize sahiplenmeye, önderliğimiz özgürleşince ye kadar bu çalışmaları sürekli kılmaya çağırıyoruz.

10 Ekim günü, ‘Dünya Öcalan'a Özgürlük Günü’ olarak ilan edilmiştir. Bu değerli kararı güçlü bir sahiplenme olmalıdır. Önderliğimiz ideolojisi, düşünceleri ve pratikleşmesi ile tüm kadınların, halkların evrensel önderi, filozofu olmayı başarmış bir önderliktir. Demokrasi ve özgürlük güçleri, sosyalistler, solcular ve demokratik güçler Önderliğimizin düşüncelerini içtenlikle kabul etmektedirler.

10 Ekim günü dünya önderliği özgürleştirme günü vesilesi ile bu temel de halkımızı, tüm dünya kadınlarını, halkları önderliğimizi sahiplenmeye, bu eylemliliklere en etkin ve kitlesel biçimde katılmaya çağırıyoruz.

Önderliğimizin şahsında kadınlara, halklara, özgürlüğe, insanlığa karşı geliştirilen bu çirkin uluslararası komplo bizim ortak direnişimizle boşa çıkarılacaktır.”