Yazılı bir açıklama yapan Kongreya Star Koordinasyonu, şunları belirtti: “74’üncü Fermanın yıldönümünde katliamı gerçekleştirenleri Kongre Star Koordinasyonu olarak en sert şekilde kınıyoruz. YJA Star, YPJ ve YJŞ dün nasıl DAİŞ zihniyetini yendiyse bugün aynı duruşla mücadelemizi sürdürüyoruz. Yaralarımız dün gibi taze duruyor. Êzidî toplumu ve özelde Êzidî kadınların karşı karşıya olduğu bazı tehditler hala geçmiş değil. Bugün tıpkı dün gibi Êzidîlere saldırılar devam ediyor. DAİŞ zihniyeti bugün de Türk devleti eliyle saldırılarına devam ediyor. Kürdistan’ın her alanında kadınlara her türlü vahşi saldırı yapılıyor. Kürt kadını ile birlikte Kürdistan’ın doğası talan ediliyor. Her karışına bombalar yağdırılıyor, köyler boşaltılıyor, halkımız göçe zorlanıyor. Kürt halkının kültürü imha ediliyor. Dün Êzidî toplumuna yönelik yapılan ferman ve katliamın hedefinde bugün bütün Kürt halkı bulunuyor. Bu saldırılar ve katliamlar karşısında Êzidî toplumu nasıl kendini savunup yeniden var ettiyse bizler de aynı duruşla direneceğiz. Her gün kutsal Êzidxan’da Laleş’te Demokratik Ulus paradigması sayesinde Êzidî halkı inancını yaşıyor ibadetlerini yerine getiriyor.
3 Ağustos 2014’te barbar DAİŞ çeteleri Êzidî inancını ortadan kaldırmak için saldırdı. Êzidî inancının fikir ve felsefesi direniş ve öz savunmayı esas alan Zerdeştliğin temelini oluşturuyor. Bu ferman aynı zamanda demokratik ulus inşasını ortaya koyan iradeyi hedef almaktadır. İmha ve inkar saldırılarıyla direnişçi bir halkı teslim almak istiyorlar. Şengal’deki Êzidîleri hedef alan bu son saldırı karşısında bütün dünya sessiz kaldı. Saldırının neticesinde binlerce Êzidî kadın DAİŞ’in eline düştü. Binlerce Êzidî kadın DAİŞ tarafından kaçırılarak köleleştirildi, pazarlarda satıldı. Birçok kişi Şengal’de yaralandı ve öldürüldü. Binlerce kişi doğup büyüdüğü toprakları terk ederek göç etmek zorunda kaldı. Kadınların özgürlüğünü hedef alan bu saldırılar kadını yeniden köleleştirmek istiyordu. Fakat tüm bu tehlikeli ve ihanetçi planlar boşa çıkarıldı. Fermana karşı bir araya gelen HPG, YJA Star, YPG ve YPJ özgürlük koridorunu açarak binlerce kişinin hayatını kurtardı. Bu koridor sayesinde binlerce Êzidî kendine güvenli bir yer buldu. Sonunda Şengal barbar DAİŞ çetelerinin elinden bir kez daha özgürleştirildi. Özgürlük, demokrasi ve halkların kardeşliği merkezine dönüştürülen Şengal’de halk yeniden örgütlenerek köleliği kırdı.
Êzidî toplumunu inancı nedeniyle soykırımdan geçirmeyi amaçlayan DAİŞ eliyle bölge demografisini değiştirmeyi istediler. Fakat başta YPJ olmak üzere özgürlük güçleri, faşist ve kan emici egemen zihniyete sahip çetelere karşı büyük bir direniş ve mücadele yürütmüş, bu direniş kamuoyunda büyük bir etki yaratmıştır.
Bu direnişte binlerce Kürt genci can vermiş ve Êzidî Kürtler, topraklarına dönebilmek için büyük bir emeğin sahibi olmuşlardır. Yine YPG-YPJ güçleri, Êzidî kadın ve çocukları DAİŞ’in elinden kurtarmış ve ailelerine, topraklarına ulaşmasına vesile olmuştur. Êzidî toplumu şu an kadınları ve gençleriyle kendi kendini yöneten ve savunan bir düzeye ulaşmıştır. DAİŞ çetelerinden kurtulan genç kadınlar, bugün YBŞ ve YJŞ saflarında yer alıyor ve tarihsel bir dönüşümle halkını ve topraklarını koruyor. Bugün Êzidî kadınlar ve toplumu, topraklarında kendi inançlarını özgürce yaşamak ve örgütlülüğünü güçlendirmek istiyor. Irak’ın tamamında özgürlük ve yaşamının güvenliğini sağlamak, Şengal’in statüsünün tanınmasını istiyor. Bizler de Şengalli Êzidîlerin bu taleplerini destekliyoruz.
YPG-YPJ güçleri DAİŞ çetelerinin zihniyetine karşı kahramanca savaşmış, insanlık namına DAİŞ’e karşı zafer kazanmış, Êzidî toplumunu, Arap ve Rojava halkını kurtarmıştır. Bugün görmekteyiz ki Türk devleti tarafından bu kurtarılmış bölgelere işgal saldırıları düzenlenmekte ve bu saldırılarda YPG-YPJ’nin tasfiyesi amaçlanmaktadır. Özellikle dün DAİŞ’e karşı YPG-YPJ’nin yanında olanlar bugün Türklerin isteği doğrultusunda YPG-YPJ’yi terör listesine almaya çalışmaktadır. YPG-YPJ’yi ‘insanlığı kurtaranlar’ olarak tanımlamaları gerekirken aksine Türk devleti ve onun çete gücü DAİŞ’e destek olmaktadırlar. Bu anlayış toplumsal ahlaka ve insanlığa aykırıdır. Bugün aynı anlayış, faşist ve işgalci Türk devleti tarafından Kuzey ve Doğu Suriye ve Kürdistan’ın bütün parçalarına yapılan saldırılar karşısında da devam etmektedir.
HEVRÎNLERİN, AQÎDE VE EMİNE ANNELERİN RUHU İLE SEFERBERLİK BAŞLATILMALI
Şengal’e yönelik tehditler ve Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal planları karşısında kadınların ve gençlerin öncülüğünde bütün halkımız mücadele etmeli ve direnmelidir. Hevrînlerin, Zehraların, Aqîde ve Emine annelerin ruhuyla seferberlik başlatmalı; erkek egemen zihniyete karşı mücadeleyi yükseltmeli, kadına ve topluma yönelik işgal ve katliamlara karşı durmalıyız. Her zamankinden daha fazla Rojava Devrimi kazanımlarına sahip çıkmalıyız. Şunu unutmamak gerekir, Rojava Devrimi’ni sahiplenmek Şengal ve bütün Kürdistan’ı savunmak anlamına gelir.
Bu hakikat temelinde Kuzey ve Doğu Suriye’deki, Kürdistan’ın tüm parçaları ve Şengal’deki bütün toplumlara, bileşenlere, inanç topluluklarına ve demokrasi güçlerine işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı birliğimizi oluşturma ve topraklarımızı hep birlikte koruma çağrısı yapıyoruz. Bununla birlikte uluslararası kamuoyuna da Kuzey ve Doğu Suriye ile Şengal’e yönelik saldırılar karşısında harekete geçmeye çağırıyoruz.
Kongreya Star Kuzey ve Doğu Suriye Koordinasyonu olarak Şengalli Êzidîlere yönelik fermanları ve katliamları, özellikle de Êzidî kadınlara yönelik saldırı ve politikalarını kınıyor, bu kara günün yıldönümünde bütün kamuoyuna, bu tarihi ve kutsal inanca yönelik fermanlar ve kirli politikaların unutulmayacağını; buna karşı ortaya çıkan büyük direniş ve mücadelenin hafızalarda kalacağını belirtiyoruz.
Dünya kadınlarının örgütlülüğü, özgür eş yaşam ve Demokratik Ulus’un stratejik ve taktik temeli olacaktır.”