Korona salgını sürecinde kadınlar daha çok işsiz kalıyor

Korona salgınıyla birlikte artan kadın işsizliği son dönemlerde en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. TÜİK rakamlarında bile artık bu gizlenemiyor. DİSK- AR’a göre de kadın işsizliği tüm iş alanlarında erkeklerden daha yüksek.

Kadınlar korona salgınından önce de işsizdi sonrasında da bu işsizlik derinleşti. İşsiz kalan Tuğçe Başaran, “Şu anda iş aramıyorum, çünkü iyi bir iş bulabileceğimi sanmıyorum. Son işimden biriktirdiğim bir miktar para ile beş ay yaşayabildim. Ancak yaptığım hesaplamalara göre iki ay sonra maddi sıkıntılar başlayacak” diyor.

Korona salgınıyla birlikte artan kadın işsizliği son dönemlerde en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. TÜİK rakamlarında bile artık bu gizlenemiyor.  DİSK- AR’ın 10 Mayıs’ta yayımlanan İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Araştırması’nda da kadın işsizliğinin tüm türlerde erkeklerden yüksek olduğu görülüyor. Araştırmaya göre, mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 11,5 iken kadınlarda yüzde 16,5’tir. Geniş tanımlı işsizlik ise erkeklerde yüzde 21,6 ve kadınlarda yüzde 34 düzeyinde.

İşsizlik oranlarının yanında kadınların Korona salgını sürecini de işsiz olarak geçirdiği veriler arasında. İstanbul’da yaşayan kadınlar, işsiz kaldıkları için ailelerinin yanına taşınmak zorunda kalmış. Kadınlar ajansımıza yaşadıkları işsizliği anlattı.

‘TEMEL İHTİYAÇLARIMI DAHİ KARŞILAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUM’

Sıdıka Yüksel, “Bir devlet hastanesinde radyoloji sekreteri olarak çalışıyordum. Taşerona bağlıydık.  Korona salgınıyla birlikte hasta sayısındaki düşüş işsiz kalmamızın en büyük sebebi çünkü hasta gelmeyince hastane yönetimi sözleşmeyi yenilemedi, şirket de işten çıkarttı. Üç aydır işsizim, her gün kariyer/iş bulma sitelerinden mesleğimle ilgili olsun ya da olmasın birçok ilana başvuru yapıyorum ama sadece başvuru sürecinde kalıyor. Herhangi bir dönüş sağlanmıyor. Ailemin yardımıyla ve 1500 TL’lik nakdi ücret desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyorum. Gelirim olmadığı için temel ihtiyaçlarımı dahi karşılamakta güçlük çekiyorum. Aileme destek olmaya çalışırken şimdi onlardan destek alıyorum. İşsizlik bir kadının özgürlüğünü fazlasıyla kısıtlıyor, çünkü insanız, ihtiyaçlarımız oluyor: yeme, içme, barınma vs.” 

‘BİR MİKTAR PARA İLE BEŞ AY YAŞAYABİLDİM’

Tuğçe Başaran, da işsiz kadınlardan. Başaran yaşadığı sorunları şöyle anlatıyor: “2012 yılından beri çeşitli sivil toplum kuruluşlarında çalışıyorum. Bu süre zarfında en uzun iki yıl, bir de üç-dört aylık bir dönem boyunca işsiz kaldım. 2015 yılından 2020 yılı sonuna kadar aralıksız çalıştım. 2021 yılının Ocak ayından itibaren çalıştığım proje, Korona salgını nedeniyle sona erdi. Bu yüzden beş aydır yeniden işsizim. Tabii bunca çalışmış göründüğüm iş hayatımın ‘kaç yılında sigortalıydın?’ diye sorarsanız sanırım üç yılı geçmez. Dolayısıyla çalıştığım toplam sürenin neredeyse yarısında kayıtlı işçi ve geri kalanında işsiz ya da kayıt-dışı çalışan sayılabilirim. Artık hangisini seçerseniz. Şu anda iş aramıyorum, çünkü iyi bir iş bulabileceğimi sanmıyorum. Son işimden biriktirdiğim bir miktar para ile beş ay yaşayabildim. Ancak yaptığım hesaplamalara göre iki ay sonra maddi sıkıntılar başlayacak.”

‘İŞE YARAMAZ HİSSETMEKTEN KURTULMAK İSTİYORUM’

Esra Narin, 24 yaşında, Turizm ve rehberlik okumuş. Korona salgını başladığı günden itibaren işsiz kalmış. Şu anda da bu sektör işçi alımlarını durdurdu: “İş verenler çalışanları işten çıkarttı.  Otelini kapattı, acentesini kapattı. Haliyle ekmeğini turizmden kazanan, yeni mezun olan, okurken harçlığını çıkaran büyük bir kitle şu anda işsiz. Bu kitlenin içinde yer alan biri olarak, yaşadığım yerden ailemin yanına taşınmak durumunda kaldım. Uzun süre kendi çabalarıyla ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadın için bu tarz radikal kararlar vermek çok zor. Ailemin yanında bu süreci en verimli şekilde değerlendirmeye çalıştım. İkinci bir üniversite okumaya başladım. O da bir çözüm değil ama kendimi işe yaramaz hissetmekten kurtulmak istiyorum.”

‘KORONA SALGINI SÜRECİ ÖNÜMÜZÜ DAHA ÇOK KAPATTI’

Ruken Özyurt da Türkiye’de yaşayan bir kadının ekonomik özgürlüğünün olmasının elzem bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. “Maddi anlamda güçlü olan bir kadın, kendini gerçekleştirmesine izin verilen bir kadın özsaygısını da yitirmiyor” diyor ve devamında “Kimseye bağımlı ve zorunlu hissetmiyor. Bunun temelinde yatan kesinlikle ekonomik özgürlük. Bir kadın olarak kendimize yer açmaya çalıştığımız çalışma yaşamında Korona salgını süreci önümüzü daha çok kapattı diyebiliriz” şeklinde anlatıyor. Üniversiteyi bitirdiğinden beri sadece marketlerde iş bulabildiğini aktarıyor. Bu marketlerde de çoğu kez mobbing ve hak gaspına uğramış. Korona salgını başladığı günden beridir de işsiz.

‘AİLEMİN DESTEĞİ OLMADAN ASLA HAYATIMI DEVAM ETTİREMEM’

Canan Öz de atanamayan öğretmenlerden, 27 yaşında ve daha önce dershanede öğretmenlik yapıyormuş: “Altı aydır işsizim Korona salgınından dolayı çalıştığım kurum kapandı dolayısıyla işsiz kaldım.  İş arıyorum ama mesleğimden dolayı yaz dönemi iş olmuyor, sonbaharı beklemem gerekiyor.  Şu anda ailemle birlikte yaşıyorum ve birkaç özel derse gidiyorum, öyle geçinmeye çalışıyorum. İşsizlik döneminde ailemle yaşadığım için çok bir değişiklik yapmak zorunda kalmadım ama harcamalarımı çok azalttım.  İşsizlik hareket kabiliyetinizi kısıtlıyor. Evlilik planım vardı ertelemek zorunda kaldım.  Ailemin desteği olmadan asla hayatımı devam ettiremem.”

‘İŞSİZLİK KADINLARIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ELBETTE KISITLIYOR’

Tuğçe: 25 yaşındayım Turizm Fakültesi’nden yeni mezun oldum. Korona salgını başladığından bu yana kendi mesleğimi icra edemedim farklı meslek kollarında çalıştım. İş arıyorum ama iş verenler önünü göremedikleri için çalışan almayı tercih etmediklerini dile getiriyorlar. Ailem bakıyor şu an bana. Kuşadası’ndan İstanbul’a taşındım ailemin yanına.  İşsizlik kadınların özgürlüğünü elbette kısıtlıyor.  Maalesef bu dönemde para her şey.  Şu an kendi yaşam alanım ve kaliteli bir yaşamım yokmuş gibi hissediyorum. Sığıntı veyahut bir mülteci gibi hissediyorum kendimi.”