19 Temmuz 2012’de tüm baskı ve zorbalıklara rağmen kendi öz güce dayalı özerk sistemlerini kuran Rojavalı Kürtler, demokratik özerklik temelinde başlattığı inşa çalışmalarıyla birlikte kadın mücadelesi için de yeni bir sürecin startını verdi. Bölgede yaşayan Kürt kadınları, diğer halklar için de mücadelenin yol göstericisi oldular. Kadın Savunma Birlikleri ve Kadın İç Güvenlik Güçleri olarak askeri örgütlenmenin yanı da komün, meclis, adalet, kültür-sanat, gençlik vb. devrimin birçok alanında yerini alarak yıllardır kaybettiği dili, kimliği ve rengini belirginleştirdi. Kürt kadınları öncülüğünde bölgede başlayan kadın örgütlülüğü günler geçtikçe iktidar sistemlere karşı bir alev topu gibi büyüdü ve yeni bir örgütlüğün zeminini yarattı. "Rojava Devrimi Kadın Devrimidir" şiarıyla dünyada yankılanan mücadele öz güce dayalı Demokratik Özerk Yönetim modelinin de misal olmasına vesile oldu. Bölgedeki bütün halk birleşenlerinin ortak mücadelesiyle elde edilen bu başarıların esas ayağını ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Demokratik Ulus ve Özgür Kadın Paradigması oluşturmakta. Kısacası kadın mücadelesi tarih sayfalarına altın harflerle yeniden yazdırılıyor.
ROJAVA’DA 8 MART KRONOLOJİSİ
Tarih sayfaları demişken 8 Mart’ın bölgedeki kronolojisine de değinelim. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, geçmişte Rojava’da anlamı çok da bilinmiyordu. Kürt Özgürlük Mücadelesi ve bu mücadelenin mimarı Abdullah Öcalan’ın bölgeye gelişiyle böyle bir günün olduğunun farkına varıldı. Gün geçtikçe daha da anlam kazanır ve kutlanılmaya başlanır. Baas rejiminin baskısı nedeniyle kimse dışarıda kutlama yapamaz, daha çok evlerde sınırlı kalır. İlk kutlama, 8 Mart 1987 tarihinde Qamişlo’da kutlanır. Kürt Özgürlük Hareketinin kadın öncüleri ve toplumda bu mücadeleye öncülük etmek isteyenler ev ev dolaşarak kadınlara anlatmaya çalışır. Bölgedeki gerici örf ve adetlerden dolayı başta bunu kabul etmeyen kadınlar da olur. Hatta anlatmaya çalışanların yüzlerine kapıda kapanır. Mücadele büyüdükçe ve anlamı bölgede yayıldıkça herkes sadece kapısını açmakla yetinmiyor mücadele halkasının büyütmek için çalışmalara dahil oluyor.
Kadınlar, ilk kez 8 Mart 2004 tarihinde Qamişlo’nun Terteb köyünde yöresel kıyafetleriyle bir araya gelerek Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutladı. Bunu hazmetmeyen Baas rejimi güçleri kutlamaya saldırarak onlarca kadını tutukladı, işkence etti. Halen akıbeti bilinmeyenler de var. Ancak tüm bunlara rağmen mücadele durmadı. Yıl 2009 gösterdiğinde ise kadınlar 8 Mart’ı Derik kentinde kutlama kararı aldı. Yekîtiya Star organizasyonuyla 8 Mart’ı kutlayan kadınlar yeniden rejimin saldırısına maruz kaldı, ancak kadınlar burada büyük bir direniş gösterdi ve 19 Temmuz Rojava Devrimi’yle daha güçlü bir aşamaya geldi.
Artık devrim meydanları 8 Mart’ta kadın mücadele rengine bürünüyor. Her yıl iktidar sistemlere karşı kurulan YPJ ve Kadın İç Güvenlik Güçleri gibi askeri örgütlülükleriyle birlikte huzurlu, barışçıl ve özgür 8 Martlara gidiyorlar.
ERMENİ KADIN BİRLİĞİ
Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan Ermeniler için ise Ermeni Kadın Birliği adlı bir örgütlenme var. 1915 yılında Ermenilere dönük yapılan katliamın 107’nci yıl dönümü 30 Ağustos 2022 tarihinde “Ermeni Kadın Birliği 107 yılın ardından kendini yeniden diriltiyor” şiarıyla kuruluş kongresini gerçekleştirdi. Ermeni Kadın Birliği Konferansında çalışmalarının esas amacı “Osmanlı’nın halkımıza ve bölge halklarına dönük gerçekleştirdiği soykırımdan uzun yıllar sonra Ermeni halkının kendini toparlaması ve birliğini oluşturmasıdır. Hakeza demokratik ve özgür bir toplum inşa edilmeli ki Kuzey ve Doğu Suriye’de bütün halklar birlik içinde yaşayabilsin. Ermeni kadınlar da bu birlik içerisinde iktidar dışı bir yaklaşım ile yer almalıdır” diye belirtildi. Hesekê kantonunda merkezli Ermeni Kadın Birliği’nin Qamişlo, Derazor ve Reqa’da da şubeleri bulunuyor. Birlik Halep’teki Ermeni kadınlar için şube açmayı amaçlıyor.
‘KILIÇ ARTIKLARI’ DEVRİMLE CAN BULDU
Kuzey ve Doğu Suriye Ermeni Kadınlar Birliği Başkanı Anivit Kasapyan, katliamın ‘kılıç artıkları’ olarak nitelendirilen bölgedeki Ermeni kadınların nasıl örgütlendiklerini ve devrimin yarattığı değerleri şöyle anlattı: “1915’te Ermeni halkına dönük katliam gerçekleştiğinde Ermeni kadınlar diğer halk birleşenleri içerisinde erimişti, kaybolmuştu. Tarihlerini, kimliklerini, renklerini kaybetmişlerdi. Devrimden önce Rojava’daki Ermeni kadınların durumu böyleydi. Devrimle birlikte Kürt ve Arap kadınlarla birlikte devrim saflarında yerini aldı. Devrim, Ermeni kadınların Özerk Yönetim sistemi, askeri ve siyasi vb. her alanda yerini alma fırsatını verdi. Kadın Devrimi olarak tanınan bu devrimde kadınlar, askeri, siyasi ve idari vb. her alanda kendini geliştirdi. Ermeniler kadınlarda bu devrimden etkilenerek her alanda gelişme sağladı. Devrimin her alanında kadınlar ortak mücadele verdi. Askeri alanda da Kürtler, Araplar ve Ermeni kadınlar birlikte yer aldı. Toplumdaki tüm Ermeni kadınlar bu örgütlülüğe katıldı. Düşmana verdiğimiz mücadeleyle birlikte kadına dönük şiddete karşı da diğer halk birleşenlerindeki (Kürt, Arap ve Süryani) kadınlarla ortak mücadele ediyoruz.”
Ermenilere dönük katliamlara karşılık olarak örgütlendiklerine vurgu yapan Anivit Kasapyan, “Kuzey ve Doğu Suriye genelinde yaşayan Ermeniler kadınların tamamına ulaştık, ulaşamadıklarımız için de çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Belçika ve Fransa vb. dünyanın dört bir yanında yaşayan her Ermeni kadına ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
MEYDANLARDA KUTLANMAYA BAŞLANDI
Anivit Kasapyan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün devrimle birlikte anlam kazandığı ve kutlamaya başlandığına işaret ederek, “Doğrusu, devrimle birlikte 8 Mart’ı kutladık. Devrimle birlikte tüm halk bileşenleri Dünya Kadınlar Gününün olduğunun farkına vardı. Devrimden önce kadınların 5 bin yıldır yaşadığı acı ve zulümden kadın hakikatine uyandırdı. Kadınlar, bu hakikat doğrultusunda devrimde yer aldı” diye ifade etti. 8 Mart için ortak hazırlıkların yapıldığının bilgisini de paylaşan Anivit, planlamalarını şöyle paylaştı: “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle birtakım planlamalar yaptık. Ermeni Kadın Birliği olarak Kuzey ve Doğu Suriye genelinde seminerler vereceğiz. Qamişlo, Hesekê, Derazor ve Reqa’da 18 seminer verilecek. Kürt, Arap, Süryani kadınlarla birlikte güçlü bir 8 Mart kutlama planlaması çıkartıyoruz.”
ASURİ KADINLAR 2012’DE ÖRGÜTLÜLÜĞE GİTTİ
01 Nisan 2012’de Asuri Xabur Savunma Meclisi'nin kurulması ardından Xabur Savunma Meclisi Kadın Güçleri’de yerini de aldı. Bir grup Asuri gencin bir araya gelerek kurduğu meclis, saldırılara karşı toprağını savunma ve öz gücüne dayalı bir sisteme inşa etmek doğrultusunda kuruluyor. 2015 yılında DAİŞ’e karşı şiddetli çatışma ortamında yer alan kadın güçleri de öncülük ediyor. 8 Mart 2020 yılında Şehit Wîded Yonan Akademisi çatısı altında örgütlenen eğitim sistemi de şu ana kadar aktif. Bu doğrultuda birçok çalışma ve eğitime katılma imkânı yaratıldı. Yine Asuri kadınlar bu merkeze yoğun ilgisi oldu. Şimdiye kadar bu merkez askeri ve ideolojik eğitimler vererek, epey mesafe kat etti.
‘HALKLARLA 8 MART KUTLAMASINA GİDİYORUZ’
Xabur Savunma Meclisi Kadın Güçleri Savaşçısı Kawitre Şamiran Simon, Rojava Devrimi’nin Asuri kadınlar üzerindeki etkisine şöyle dile getirdi: “Eskiden kadınlar sadece ev-aile işleri ve çiftçilikle sınırlı kalmıştı. Yine hiçbir konu hakkında görüş veremeyen başarılı çalışma yapamayan bireyler olarak sınırlandırılmıştı. Ancak Rojava Devrimi’nden sonra bu değişti. Özellikle de Asuri kadınlar için büyük değişimler oldu. Asuri kadınlar artık Asuri meclisleri içerisinde yer alabiliyor ve kendi rengiyle tutumunu gösterebiliyor.Devrimin başladığı 2012 yılında kurulan Xabur Savunma Meclisi Kadın Güçlerine katılan Asuri kadınlar, günümüze kadar birçok ideolojik ve askeri eğitime katıldı.”
Rojava Devrimi öncesi 8 Mart’ın ne olduğu bilmediklerini kaydeden Kawitre Şamiran Simon konuşmasın şöyle sürdürdü: “Bilmediğimiz için de kutlamıyorduk. Devrimle birlikte dünya kadınları için bir günün olduğunu ve birçok şekilde kutlandığını öğrendik. Devrim ruhuyla Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm halk birleşenlerinden kadınlar olarak kadın varlığı, kahramanlık sembolü doğrultusunda 8 Mart kutlamalarına gittik.”