Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) geçtiğimiz Cumartesi günü Amed’de ”Özgür Kürdistan için gün birlik günüdür” şiarıyla gerçekleştirdiği 8’nci Olağan Kongresi’nin ardından DTK Eş Başkanı Leyla Güven, kadın çalışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. DTK’nin halk kongresi olduğunu ifade eden Leyla Güven, “Bildiğiniz gibi kadınlar toplumun yarısını oluşturmaktadır. Kadınlar, erkek zihniyete ve devlete karşı amansız olarak direnişini sürdürüyor” dedi.

‘KADINLARIN SESİNİ KISMAK MÜMKÜN DEĞİL’

Özellikle 15 Temmuz sonrası çıkartılan KHK’lar ile örgütlü kadınların ve kurumların hedef alındığını hatırlatan Güven, kapatılan kadın kurumlarının arasında KJA’nın da bulunduğunu ancak tüm saldırılara rağmen kadınların TJA adı altında direnişe devam ettiğine değindi. Güven, “Bu yüzden kadınların sesini kısmak mümkün değil. Çünkü kadın artık kendini ve toplumu tanıyor. Kadınlar bu saldırılar karşısında özgür bir yaşam sesini yükseltiyor ve kampanyalar, mitingler ile kadın katliamlarına karşı mücadelelerini büyütüyorlar” diye konuştu.

DTK’nin “cinsiyet kotası” ile kadın hakları alanında çalışmalar yaptığını belirten Güven, “Hem delegelerin yarısı kadın hem de eşbaşkanlık divanının yarısını kadınlar oluşturuyor. Aynı zaman da eşbaşkanlık sistemi ile kongremiz çalışmalarını sürdürüyor” diye belirtti.

‘ROLÜMÜZÜ OYNAYACAĞIZ’

Eşbaşkan Güven, DTK olarak TJA’nın başlattığı kampanyalarda kendilerine düşen rolü oynayacaklarına değinerek, tüm kadınların yaşam alanlarına ulaşmaya çalışacaklarını dile getirdi. Fabrikalardan, tarlalara, kapı kapı dolaşacaklarını ifade eden Güven, kolektif bir ruhla TJA ile birlikte çalışmaları sürdüreceklerini ve kadınların içerisinde bulunduğu durumu iyileştirmeye çalışacaklarını söyledi. Güven, kadınların onurlu bir yaşam ve barış istediğine dikkat çekerek, “İşte tam da bu yüzden barış anneleri yıllardır mücadele ediyor. Kürt kadınları cezaevleri kapısında bekliyor. Çünkü evlatları bu sistemi ya kabul etmedikleri için ya saldırıya maruz kaldılar ya da tutuklanıp zindana atıldılar” ifadelerini kullandı.

Cezaevlerinin de Kürt kadınları için ayrı bir öneme sahip olduğunu aktaran Leyla Güven son olarak sözlerine şöyle devam etti: “Zindanlar her zaman Kürt kadının yaşamında vardı ama Sakine Cansız şahsında Kürt kadın kişiliğinin Diyarbakır Zindanında Esat Oktay’ın yüzüne tükürmesiyle kadın mücadelesi başka bir boyut aldı. Beritan, Zilan, Arin Mirkan, Sêvê, Fatma, Pakize, Asya ve daha bir sürü değerli Kürt kadını bu onurlu mücadele de nasıl yaşamını yitirdiyse bizler de DTK olarak arkadaşlarımızın amacını devam ettireceğiz” dedi.