Newaya Jin Kasım sayısı çıktı
Newaya Jin’in yeni sayısı ‘Her adımı bir devrim’ manşetiyle okuyucularıyla buluştu.
Newaya Jin’in yeni sayısı ‘Her adımı bir devrim’ manşetiyle okuyucularıyla buluştu.
Gazete, ’25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü’ dolayısıyla kadına karşı savaş ve mücadele yöntemleri, Kürt Kadın Özgürlük Hareketi’nin yarattığı toplumsal değişim ve sonuçlar, ekolojik kriz ve toplumsal cinsiyetçilik, şiddet kültürüne karşı alternatif bir yaşam seçeneği olarak Jinwar gibi çok sayıda başlığa yer verdi.
BİR TOPLUMSAL DEVRİMİN MAYALANIŞI
Gazetenin manşete taşıdığı Fatma Adir’in yazısında, ataerkil sistemle yarım asırdır mücadele eden Kürt Kadın Özgürlük Hareketi’nin yarattığı toplumsal dönüşüm ele alındı. Fatma Adir, “Kürt toplumunda yaşanan dönüşümün belirleyeni de kadın özgürlük mücadelesi oldu. Kadın devrimi denen olgu, toplumdaki değişim ve dönüşümle ete kemiğe büründü” ifadesine yer verdi.
KADINA KARŞI SAVAŞ VE DOĞRU STRATEJİ
Gazete yazarlarından Rûşen Samsat ise, 3. Dünya Savaşı’nın salt emperyal güçlerin paylaşım savaşı olmadığının altını çizerek; en fazla da kadına, çocuğa, doğaya, topluma karşı yürütülen bir savaş olduğuna dikkat çekti. Samsat, kadın hareketlerinin mücadele yol ve yöntemlerine de işaret ederek, “Saldırılara karşı bir ‘öz savunma doktrini’ başta olmak üzere, toplumsal bütün alanlarda kadın varlığını, aklını, örgütlenme formlarını bir programa bağlayacak çalışmaların geliştirilmesi gerekir” dedi.
ÇEŞİTLENMİŞ VE İNCELTİLMİŞ ŞİDDET
PAJK’ın ‘Kadın Devrimi’ belgesinden derlenen dosya bölümünde ise, 21. yüzyılda çeşitlenen ve inceltilen şiddet yöntemlerine işaret edildi. Moda ve kozmetik yoluyla metalaştırmadan, pornografinin bir sektöre dönüşmesine, kürtaj yasaklarına kadar çoklu şiddet yöntemleri verilerle ortaya konuldu.
KADIN ÜLKESİNE İÇERİDEN BAKMAK
Hêja Zerya, 2018 yılı 25 Kasım’ında özgür yaşam alanı olarak kapılarını kadınlara açan Jinwar köyünü makalesine taşıdı. Zerya, Jinwar’ın erkek egemen sistemin emek-beden sömürüsü ve şiddet yüklü yaşamına karşı direnme ve özgür yaşamı inşada köprü olmayı amaçladığının altını çizdi.
DENİZ’İN HİKAYESİ
Gazete, 5 yaşında tecavüze uğrayan, halasının ‘namus’ adı altında katledilmesine tanıklık eden, ardından erkek devlet şiddetiyle tanışan en nihayetinde kendini bulma arayışında dağların yolunu tutan Deniz’in hikayesini de sayfalarına taşıdı. Deniz’in yaşam mücadelesini Viyan Leyla kaleme aldı.
KADIN VE DOĞANIN ÖZGÜRLÜĞÜNE GİDEN YOL
Güler Yıldız ise, ekolojik kriz ile toplumsal cinsiyetçiliğin bağını kurarak, Jineolojî’nin ekofeminizm, kadına ve doğaya yönelik her türlü kıyıcı/yıkıcı şiddeti ele alırken, ekofeminizmden de öteye geçerek, “özgür yaşam” modelini ortaya koyduğunu anlattı.
GENÇLİK VE KADININ ROLÜ
Kürtçe sayfalarda Dengîr Güneş, Kürt Özgürlük Hareketi’nin kuruluş felsefesinde kadın ve gençliğin oynadığı rolü konu edindi. Kürdistan gençliğinin kadın eksenli toplumsal devrime öncülüğünü ele alarak, “Toplumsal devrimdeki başarının kaynağı, kadın ve gençliktir” belirlemesini yaptı.
ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARIYLA ŞİDDET
Yazarlardan Roza Metina ise Kürdistan’daki özel savaş politikalarını DEM Parti Colemêrg Milletvekili Öznur Bartın ile konuştu. Öznur Bartın, Colemêrg’te ortaya çıkan fuhuş ve uyuşturucu şebekesi gibi uygulamaların imha siyasetinden kopuk ele alınamayacağını vurguladı.
IRAK’TAKİ YASANIN ANALİZİ
Bêrîtan Zagros, Irak Parlamentosu’nun gündemine getirilen evlilik yaşını 9'a indiren, çok eşliliğin önünü açan, kadınların eğitim hakkını engellemek isteyen yasa teklifini irdeledi. Eylem Şoreş de Êzidî kadın örgütü TAJÊ’nin şiddete karşı kampanyasını işledi.
MIZGÎN RONAK’TAN ‘ÇÎROKA HELBESTA XEYDOK’
Yazar Mizgîn Ronak da Newaya Jin için kısa bir öykü kaleme aldı. Öyküde yazar, 12 yıl sonra doğduğu şehre, ring aracıyla gelmek zorunda kalan kadın tutsağın duygularını anlatıyor.
KAKTÜS: PANDEMİK GÜZELLİK!
Gazetenin Kaktüs köşesi de 25 Kasım gündemine odaklandı. Sistemin güzellik algısına eleştiriler yönelten Kaktüs, “Bir pandemi gibi yayılan kendini beğenmeme nereden geliyor? Neredeyse tüm vücut detaylarını değiştirerek ‘bambaşka’ biri olmaya sürekli kadını özendiren bu ölçüler kimin?” sorularını yöneltti.
Gazetenin portre sayfalarında Berjîn Tekoşer, 29 Kasım 2004’te bir saldırı sonucu katledilen Kürt Kadın Hareketi öncülerinden Şîlan Kobanê’yi; Fidan Yıldırım ise İran Kadın Hareketi öncülerinden Mohtaram Eskandari’nin mücadele yaşamını anlattı.