PAJK Koordinasyonu, Paris katliamına ilişkin yazılı açıklama yaptı. PAJK, “Kadın özgürlük mücadelesini Kurdistan’ın her alanında kesintisiz yürüten Kurdistan Kadın Özgürlük Hareketimizin değerli öncüsü Evin Goyi yoldaş ile birlikte şehit düşen Kürt sanatçısı Mir Perwer ve değerli yurtseverimiz Abdurahman Kızıl’ı saygıyla anıyoruz. Değerli ailelere ve Kurdistan halkına başsağlığı, yaralılara şifalar diliyoruz” dedi.
AKP-MHP İKTİDARI KÜRT HALKININ ÖFKESİNDE BOĞULACAKTIR
“Katliamı organize eden faşist AKP-MHP iktidarı Kürt halkının öfkesinde boğulacaktır” denilen PAJK açıklamasında, “Fransa bu kez 2. Paris katliamını siyasi çıkarlarına kurban edemeyecektir. Fransa devleti hem 9 Ocak 2013’te gerçekleştirilen katliamı hem bu katliamı tüm yönleriyle ifşa ederek, gerçeklerin üzerini örtmeden Türk devletinin işlediği siyasi katliamı muğlaklaştırmadan adaleti uygulamalıdır. Katliamın ilk gününden itibaren saldırıyı protesto eden Kürt halkı, dostları ve Hareketimiz adalet istiyor. Fransa polisinin şiddetini ve Almanya’da Kürt kurum ve şahsiyetlere yönelik Alman hükümetinin siyasi baskılarını kınıyoruz” diye belirtti.
EVİN GOYI KÜRT HALKININ ÖZGÜRLÜK MEŞALESİDİR
PAJK Koordinasyonu açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:
“Kürt kadın devrimci Evin Goyi yoldaş şahsında Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketimiz hedeflenmiştir. Evin yoldaş, Kürdistan’ın tüm mücadele alanlarında otuz yıla dayanan devrimci bir katılımla özgürlüğün militanlığını, mücadelenin öncülüğünü yaptı. Yurtsever Botan halkının yiğit kadınlarının özünü devrimci kimliğiyle bütünleştiren Evin Goyi yoldaş, faşist Türk devletinin soykırım, asilimasyon ve imha siyasetine karşı Botan’ın dinmeyen öfkesidir, Kürt halkının özgürlük meşalesidir. Tüm Kürdistanlılar şehitlerin izinde dün olduğu gibi bugün de ayaktadır. Avrupa’da önemli bir role ve mücadele kapasitesine, birikimine sahip öncülük misyonunu yerine getiren Avrupa Kadın Hareketi ve Kurdistan Kadın Hareketimiz, halkımız Evin Goyilerin şahsında tüm şehitlere mücadeleyi büyüterek her anı faşizmle hesaplaşarak sahip çıkmaktadır. Değerli Kürt halkının, özgürlükçü kadınların, yurtsever Kurdistan gençliğinin, dostların, demokrasi gönüllülerinin onurlu tutumunu saygıyla selamlıyoruz. Kürt sanatçı Mir Perwer’i ve Abdurahman Kızıl’ı unutmayacağız.
TÜRK DEVLETİ MİT ELİYLE AVRUPA’DA SİYASİ CİNAYETLER ORGANİZE EDİYOR
Kürt halkı, demokratik kamuoyu saldırının ilk anından itibaren 2. Paris katliamı olarak tanımladı ve ayağa kalkarak katliamı yapanın Türk devleti olduğundan hiçbir şüpheye yer vermeyerek doğru adres gösterdi. Kürt düşmanlığında sınır tanımayan Türk devleti, AKP iktidarıyla Avrupa’ya siyasi cinayetler ihraç ettiği görülmelidir. Savaş, katliam, komplo, suikast Türk devletinin temel karakteri olup her fırsat ve zemin bulduğunda bu gerçek yüzünü açığa vurmaktadır. Faşist Türk devleti, iki yüzyıldır ve özelde elli yıldır Kurdistan’da aralıksız bir iç savaş yürütmesine ve MİT kurumunun eliyle siyasi cinayetler organize etmesine rağmen AB politikası, Batılı ülkeler sorunu ‘terör-güvenlik sorunu’ olarak ifadelendirmeleri Kürtlere reva görülen şiddet politikasıdır. Faşist Türk devletinin imha-inkar-soykırım siyasetine destek vermek ve suçlarına ortak olmaktır. ‘Terör’ politikası faşist Türk devletinin Kürtlere karşı savaş, soykırım ve inkarcı faşist rejimine uluslar arası kılıf bulmasıdır. Bu katliama davetiye çıkaran, zemin sunan AB’nin, NATO’nun, İngiltere’nin Kürt politikasıdır. Kürtlerin haklı özgürlük davasını temsil eden Reber APO’ya komplocu siyasette ısrar ve PKK’nin hala terör listesinde tutulmasıdır.
PARİS KATLİAMI ERDOĞAN’IN EMRİYLE YAPILMIŞ ORGANİZELİ SAVAŞ SUÇUDUR
Paris katliamını kınayan İngiltere, Almanya, ABD başta olmak üzere Batılı devletlerin açıklamalarını anlamlı görüyor ancak Kürtlere karşı çifte standarttan vazgeçip adil, demokratik, tutarlı olmaya çağırıyoruz. Bunun da yolu Kürt sorununun muhatabı Rêber APO’yla, örgütlü mücadelesiyle, kimliğiyle birlikte halk olarak statüsünü tanımaktan geçmektedir. Barışa, demokrasiye, özgürlüğe, kardeşliğe, huzura ve güvene hizmet edecek olan doğru politika, İmralı tecrit politikasına, Kürtlere karşı yürütülen savaş politikasına son vererek demokratik siyasi çözüme yol açmaktır. İşlediği savaş suçları nedeniyle Türk devletinin yargılanmasının yolunu açmaktır. Paris katliamı ne bir münferit olaydır ne de klasik ırkçı bir saldırıdır. Bu saldırı özgürlük mücadelesi yürüten Kürt kadınlarına, Kürt halkına karşı faşist şef Erdoğan’ın emriyle yapılmış organizeli savaş suçudur. Bu saldırı Avrupa demokrasisine, Fransa anayasasına, Fransa devletine, Fransa halkının iradesine, birlik ve bütünlüğüne de saldırıdır.
VARIZ, VARDIK, ÖZGÜRCE VAR OLACAĞIZ
Bakur, Rojava, Başur, Rojhılat’taki egemen sömürgeci askeri, politik, ekonomik saldırılar Kürt kadınlarını, halkını yıldıramayacaktır. Düşman ve ihanetçilere rağmen Rêber APO, Kürt halkını yeniden diriltmeyi başarmıştır. Saralar, Evin Goyiler, Berivan Zilanlar, Delal Nurhaklar, Nagihanlar, Jina Eminiler şahsında özgür kadının, özgür halkın doğuşu gerçekleşmiştir. Yeni bir sosyal, siyasal durum vardır. Bunu hiçbir saldırı, tehdit, baskı değiştiremez. Sara, Fidan, Leyla Şaylemezlere, Evin Goyilere, dağlarda savaşan Kurdistan gerillalarına selam olsun. Zulüm, baskı ve vahşete rağmen direnişi sürdüren kadınlara, Kurdistan gençliğine, halkımıza selam olsun. Düşmanın teslimiyetçi politikalarını iradi duruşlarıyla boşa çıkaran, Kurdistan toplumunun direnişine ses veren, onur mücadelesi yürüten zindan direnişçilerine selam olsun. Tüm Kurdistan parçalarının kaderi birleşmiştir. Ulusal birlik ruhuyla bugün milyonlar dört parçada ve Avrupa’da ayaktadır. Bu yüzyıl ne kadınsız ne de Kürtsüz şekillendirilmeyecek. Varız, vardık, özgürce var olacağız. Kürt halkı sömürgeci, soykırımcı faşist Türk devletini yenecek güçtedir. Türk devletinin düşmanlığını ve işbirlikçi hainleri sonsuza dek tarihe gömmeye yeminliyiz.
Kürt kadınlarının öncülüğünde ayağa kalkan Kurdistanlılar ve dostları özgürlük iradesiyle bu katliamın intikamını alacaktır. Bu davanın takipçisi olarak sümen altı edilmesine müsaade etmeyecektir. Kadın Hareketimiz, halkımız güçlüdür, sonuna kadar kendisine güvenerek eskisinden daha fazla mücadele ve örgütlenmesini yükselterek kazanacaktır. Kürt halkı, Avrupalı devletlerden demokrasi, eşitlik, adil hukuk bekliyor. Kürt halkı, Avrupa devletlerinin söz konusu Kürtler ve Kürt sorunu olunca siyasi çıkarlarına göre yaklaşmadan kendi yasal kanunlarını uygulamalarını bekliyor. Kürtler, kadınlar nerede olursa olsun kendi öz savunmasını örgütleyerek, kendisini örgütlü tutarak, özgürlük mücadelesini yayarak ve kesintisiz sürdürerek kendisini savunacak ve özgürleşecektir.
Evin Goyi, Mir Perwer ve Abdurahman Kızıl şahsında tüm devrim şehitlerimizi bir kez daha anıyor, şehitlerimizden aldığımız güçle mücadelemizi zafere kadar yürüteceğiz.”