Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (Partiya Azadiya Jinên Kurdistan-PAJK), 21 Mart 1998’de Türk devletinin saldırılarını protesto etmek, PKK’ye dayatılan tasfiyecilik ve ihanet çizgisine karşı devrimci bir duruşun sahibi olmak için bedenini ateşe veren ve 84 günlük yaşam mücadelesinin ardından şehit düşen Sema Yüce’nin şehadet yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı.
Sema Yüce’nin şehadetinin 24’üncü yılı vesilesiyle Zîlan (Zeynep Kınacı) ve Gulan (Filiz Yerlikaya) şahsında Haziran ayı şehitlerinin de anıldığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kürdistan halkı ve kadınları olarak tarihi zamanları ve çağın en amansız savaşımını verdiğimiz bir süreçte, direnişleriyle tarihleşen öncülerimizden Sema Yüce yoldaşı 24’üncü şehadet yıl dönümünde saygıyla, özlemle ve minnetle anıyoruz.
Ağrı’nın asi, egemenlere boyun eğmeyen isyancı kadını ve mücadelemizin öncü militanı Sema Yüce yoldaş, 1998 Newroz’unda, TC’nin faşist zindanlarında, teslimiyete ve ihanete karşı tavır alarak, Önderliğe ve özgürlüğe duyduğu sarsılmaz tutkuyla bedenini isyan ateşine dönüştürmüştür. “8 Mart’tan 21 Mart’a ateşten bir köprü olmak istiyorum” şiarıyla çağa damgasını vurmuş ve Zîlanca direniş tarzıyla bütünleşmiştir. Sema Yüce yoldaş, 17 Haziran’da şehadete ulaşarak yücelmiş, fedaileşmiştir.
HAYKIRIŞI YÜCE ZİRVELERDE YANKILANIYOR
Zulmün karanlık duvarlarını parçalayarak her alanda olduğu gibi zindanda da faşizme ve erkek egemen zihniyete karşı en anlamlı tavrın sahibi olmuştur. Rehin olarak tutulduğu faşist zindan koşullarında, yürekten inandığı Önderlik gerçeğini ve kadın özgürlük mücadelesini kişiliğinde zirveleştirmiştir. Kadın Kurtuluş İdeolojisine sahip çıkmak ve Zîlan şahsında manifestolaşan özgür kadın kişiliğinin gelişebileceğini göstermek için eyleme geçmiştir. Düşmanın rehin alma politikasını, esaret gerçekliğini erkenden çözmüş ve düşmana her yerde vurulabileceğini gösteren Mazlum Doğan, Kemal Pir, M. Hayri Durmuş ve Dörtlerin aydınlattığı yolda yürüyen öncü militan yoldaşlardan biri olmuştur. Bu nedenle Sema yoldaş, kadın özgürlük mücadelesinde tarihsel bir rol oynamıştır. Kendi olma, kendiyle buluşma, tanışma ile birlikte hakikat yoluna girilmesi gerektiğini göstermiştir. Duygu, düşünce dünyasını anlamlandırarak, egemen erkek kişiliğini reddederek, ‘gökyüzünde tek bir güneş vardır’ tespitiyle komplocu erkek egemen yaklaşımını boşa çıkarmıştır. Karanlığın şafak vaktinde dünyayı, insanlığı aydınlatan tek bir güneşin olduğunu haykırmış, yüreğinde Önderlik sevgisi ve bağlılığı dışında hiçbir şeye yer vermemiştir. Halen bu haykırış Kürdistan semalarında, yüce zirvelerde, Semalaşan, Zîlanlaşan kadınların direnişiyle yankılanmaktadır.
KADIN ZAMANINI BAŞLATANLARDAN BİRİ
Zamanını yakalayan ve kadın zamanını başlatanlardan biri olarak tarihe geçmiş bir kişiliktir Sema yoldaş. Tarihten bu yana kadının özgürlük değerlerine bağlanışı, inanışı, sevgisi ve istemi hep büyük savaşımlarla olmuştur. Sema yoldaşın eyleminden etkilenen Fikri Baygeldi arkadaş, “Komutanlaşan Kürt kadının askeri olmak istiyorum” şiarıyla Semaların ardılı olarak fedaileşmiştir. Kadın özgürlük mücadelesinden, örgütlü gücünden, özgürleşerek güzelleşen kadından etkilenen erkek yoldaşlarımızın özgürleşme mücadelesi de tarihi bir anlam taşımaktadır. Erkek egemenlikli anlayış ve sisteme karşı özgür kadın ve erkeklerin mücadelesi elbet yaşamı özgürleştirecektir.
SEMA TARZINDA DİRENİŞ, ZÎLAN TARZINDA YAŞAM, GULAN TARZINDA SAVAŞ
Rêber Apo’nun, “onlar tarihin ve kadının dirilişidir” dediği Sema ve Zîlan yoldaşların özgürlük anlayışı, kadın hareketimizin ve cins mücadelesinin derinleşmesini ve PKK’nin bir kadın partisi olmasını getirmiştir. Bu direnişin ardılı olan özgürlüğe tutkun binlerce kadın, aynı ruh ve inançla faşizme ve erkek egemen zihniyete karşı amansız bir savaş yürütmektedir. Semaların ateşten direnişi her kadın özgürlük militanı açısından yaşam tarzına, direniş kültürüne ve özgürlük andına dönüşmüştür. Tarih bir kez daha göstermiştir ki tarihsel kişilikler tarihsel eylemlerin ve özgür yaşamın temsilcileridir. Şu anda da olduğu gibi Semaların, Zîlanların, Gulanların direniş ruhu, mücadele azmi ve özgürlük tutkusu hep böylesi tarihsel an’lar yaratmakta, tarihi anların birikimi ve sürdürülmesi ile kadın mücadelemiz özgürlüğe yürümektedir. Kürt kadın özgürlük savaşçıları Kürdistan’ın her karış toprağında, zindanlarda ve yaşamın her alanında savaşarak, direnerek kadın öncülüğünde özgür yaşamı inşa etmektedir. İnsan eliyle oluşturulan yalancı gerçeklik ve zalim egemen sistem şimdi tekrar insan eliyle, özgür kadın zihniyetiyle değiştirilmektedir.
Sema Yüce tarzında direniş, Zilan tarzında yaşam ve Gulan tarzında savaş; Önderlik gerçeğidir. Önderlik gerçekliği de özgürlüğün garantisidir. Şehitlerin emrinde, özgürlüğün savaşında mutlaka kazanmaya kilitlenmiş bulunmaktayız. Önderliğimiz kazanmak dışında bir seçeneği tanımayan bir parti yaratmış ve kazanma dışında bir amacı olmayan özgürlüğe tutkun militanlar yetiştirmiştir. Bu nedenle PKK ve PAJK yenilmezdir! Çünkü Önder APO yenilmeyi yenmiştir.
ŞEHİTLER ÖZGÜRLÜK TUTKUMUZU BÜYÜTÜYOR
Sema yoldaş şahsında, bir kez daha kadın özgürlük hareketimizin Haziran ayının büyük şehitleri olan Zîlan (Zeynep Kınacı) ve Gulan (Filiz Yerlikaya) yoldaşları, aynı zamanda Haziran ayında şehadete ulaşan değerli yoldaşımız Helmet (Diyar Xerîb) ve Dr. Hüseyin arkadaşları saygıyla, minnetle anıyoruz. Yine 17 Nisan’dan beri sürmekte olan Zap direnişinde Zîlanların, Semaların çizgisinde savaşan, şehadete ulaşan tüm yoldaşlarımızı; Mizgîn Ronahî, Şaristan, Agir, Şevîn, Bahoz, Rûmet, Armanc, Rêber, Cumali yoldaşlar şahsında sevgiyle, saygıyla anıyor, binleri aşan şehitler ordusu karşısında yaşadığımız büyük sorumluluğun bilinciyle sürece öncülük edeceğimizi belirtiyoruz. Şehitler özgürlük tutkumuzu büyütmekte, düşmanı yenme gücü vermekte ve zaferi müjdelemektedir. Mücadelemizin bugünlere ulaşmasında bedel olan binlerce şehit gerçeği karşısında Önderlik çizgisinde mücadele eden ve yaşayan savaşçılar olarak aynı çizgiyle birleşme, bütünleşmeye dair sözümüzü yineliyoruz.”