Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) Koordinasyonu, Uluslararası 9 Ekim Komplosu'na ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın uluslararası bir komplo sonucu 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkartılmasının ardından tam 24 yıl geçti. Bu komplonun gerçekleşmesine öncülük eden başta ABD ve NATO olmak üzere tüm güçleri şiddetle kınıyor, barıştan, özgürlükten demokrasiden yana olan her kesi insanlık değerleri etrafında birleşmeye komployu boşa çıkarmaya çağırıyoruz" denildi.
'SAYIN ÖCALAN İMRALI DUVARLARINI YIKMIŞTIR'
RJAK'ın açıklamasında şunlar da ifade edildi:
"Sayın Öcalan'a karşı yürütülen bu karanlık koplu sadece Kürt halkına yönelik gerçekleştirilmiş olmayıp tüm Kürt ve Ortadoğu halkına yönelik gerçekleştirilmiştir. 9 Ekim Komplosu'nun ardından Sayın Öcalan tek başına İmralı adasına konulup burada insanlık dışı bir tecride maruz bırakılırken mazlum Kürt halkı askeri siyasi operasyonların hedefi yapılıp adeta kırımdan geçirilmiştir. 24 yıldır hem Sayın Öcalan'a karşı hem de Kürt halkına karşı bu kırım politikası aralıksız sürdürülmektedir. Bu politikaların sonucu olarak en son, yaşamını Kürt kadın özgürlük mücadelesine adayan devrimci kadın yoldaşımız Nagihan Akarsel Süleymaniye'de evinin önünde Türk istihbarat güçlerince uğradığı silahlı saldırı sonucu katledilmiştir. Tekrardan bu alçak saldırıyı kınıyor, Kürt halkına ve ailesine baş sağlığı diliyoruz. Kürt halkına, Kürt kadınlarına yönelik her türlü saldırıların suçlusu komploda yer alan bu karanlık güçler olup bir an önce yaptıkları tarihi hatadan vazgeçmeliler, insanlığa ve Kürt halkına karşı bir borç olarak Sayın Öcalan'ı derhal serbest bırakmalılar.
Bu karanlık komployla sadece Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü hedeflenmemiş, aynı zamanda kendi kapitalist modernite sistemlerine alternatif, özünde özgür kadın, özgür birey, özgür toplumu barındıran büyük insanlık projesini de hedeflemişlerdir. Bu güçler uyguladıkları ağır işkence, tecrit sistemiyle düşüncelerinin başta kadınlar ve Kürt halkı olmak üzere tüm insanlığa ulaşmasını engellemeye çalışmaktadırlar. Ancak Sayın Öcalan imralı zindanlarında geliştirdiği demokratik ekolojik kadın özgürlükçü paradigmasıyla adeta İmralı duvarlarını yıkmış, dünyanın her yanında kadınların, emekçilerin, mazlum halkların özgür yaşam iradesi olmuştur.
Bütün insanlık değerlerini üç kelimede bütünleştiren Sayın Öcalan, 'jin, jiyan, azadi' diyerek insanlığı bu kutsal üçlüde barışa, özgürlüğe çağırmıştır. Sayın Öcalan'ın imralı kayalıklarında yükselttiği 'jin, jiyan, azadi' sloganı bugün tüm dünyada, en son İran'da, Rojhilat'ta Jina Emini adlı Kürt kadınının ahlak polislerince öldürülmesi sonrası milyonların sesi olarak duyulmuş; Kürt, Fars, Arap fark etmeksizin bütün kadınların, halkların eşitlik, özgürlük, insanca yaşam talebi olmuştur. Bu talepler meşru talepler olup salt İran'daki, Rojhilat'taki kadınların talebi değil, tüm kadınların, halkların özgür yaşam talepleri olmuştur.
'ÖFKEMİZLE ÖZGÜRLÜK ATEŞİNİ BÜYÜTECEĞİZ'
Bugün Başûrê Kurdistan, komplocu güçlerin desteği ile TC faşist devleti tarafından karış karış işgal edilip doğası talan ediliyor. Tanrıçaların mekanı dağları bombalanıyor, bu halkın evlatları kimyasal silahlarla katlediliyor. Bu halka öncülük yapan aydınlar, kadın devrimciler sokak ortasında katlediliyor. Bu talanın, katliamların esas sorumlusu faşist TC devleti ve komplocu güçler olurken, buna sessiz kalan her türlü istihbari, lojistik desteği sunan başta KDP olmak üzere yerel güçler de bu suçların ortağıdır. Bu ülkede kadına yönelik yaşanan her türlü taciz, tecavüz, uygulanan her türlü işgal, kırım, katliam politikaları komplonun devamı ve uygulama alanlarıdır. Kadın hareketi olarak yerel işbirlikçileri ve hükümeti toprağımıza ve halkımıza karşı yapılan bu suça daha fazla ortak olmamaya, kendi ulusal değerlerine ihanet etmemeye çağırıyoruz. Çünkü kendi halkına toprağına ihanet edeni tarih affetmeyecek, eninde sonunda bu halkın vicdanında çürüyüp gideceklerdir.
Bizler Başur kadın hareketi olarak erkek aklın ürünü olan bu uygulamalara karşı 'jin, jiyan, azadi' diyerek bütün insanlık değerlerini koruyacağımızı, yine komplo boşa çıkartılıp Sayın Öcalan özgürleşene dek mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi, Nagihanlar'ın, Rukenler'in, Saralar'ın, Jinalar'ın yaktığı özgürlük ateşini, komplocu güçlere olan öfkemizle anbean büyüteceğimizin sözünü veriyoruz.
Bir kez daha kendine insanım, demokratım, yurtseverim diyen herkesi komplocu güçlere karşı 'jin, jiyan, azadi' etrafında birleşmeye, komployu boşa çıkarmaya, faşizme karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz."