Ronahî Serhad: 8 Mart’ta tarihi ders verildi

PAJK Koordinasyonu Üyesi Ronahî Serhad, 8 Mart alanlarına akan tüm halklardan kadınların, AKP-MHP iktidarına tarihi bir ders verdiğini söyledi.

PAJK Koordinasyonu Üyesi Ronahî Serhad, savaş politikalarıyla halkları yurdundan eden, çözümsüzlüğe, kaosa sürükleyen, iktidarını güçlendirme pahasına kadınları ezen, toplumu yoksulluğa, açlığa, salgın hastalıklara terk eden ulus-devletçi tüm erkek egemen yapılanmalara karşı 8 Mart, yüzyılımızın isyan tarihidir. 21. yüzyılın dünya insanlık tarihi, kadınların mücadelesiyle yazılacaktır” dedi. 

PAJK Koordinasyonu Üyesi Ronahî Serhad, ANF’nin sorularını yanıtladı.

Oldukça coşkulu karşılanan ve yaygın geçen 8 Mart kutlamalarının ortaya çıkardığı tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Başta, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olan 8 Mart mirasına en anlamlı sahip çıkan, her daim kadın özgürlüğü için mücadele eden, kuramsal ve eylemsel olarak çığır açan Rêber Apo’yu en derin sevgi ve saygıyla selamlıyoruz. Özgürlüğü, özgürlüğümüzdür bilinciyle İmralı tecrit sistemine son verinceye dek seferberlik temelinde eylemlerimizi hamlesel sürdüreceğiz. Özgürlük uğruna şehit düşen başta gerilla kadın yoldaşlarımız olmak üzere tüm kadın devrimcileri saygı ve minnetle anıyoruz. Kürtlere vahşet politikasını en üst düzeyde uygulayan faşist AKP-MHP iktidarına karşı dimdik insanlık vicdanı ve onurunu koruyan Emine Şenyaşar şahsında tüm acılı ama mücadeleci analarımızın ve zindandaki tüm devrimci, siyasi kadın tutsakların direnişini selamlıyor, tekrardan 8 Martlarını kutluyorum.

Erkek egemen sistemin faşist, soykırımcı, cinsiyetçi, milliyetçi, dinci saldırılarına karşı kadınlar, bu yıl 8 Mart alanlarından en görkemli cevabı vermiştir. Kürdistan ve Ortadoğu bakımından yüzyılın çehresini değiştirecek denli tarihi bir anlamı ve politik bir çıkışı ifade eden 8 Mart eylemleri, halklara, topluma büyük bir moral aşılayarak mücadeleye yeni ivme kazandırmıştır. Geriye dönüşü olmayan stratejik mücadele dönemine girilmiştir. Tüm ara süreçlerin ömrünü tamamladığını, erkek egemen ideolojiyle kadın özgürlük ideolojisinin en çetin mücadele sürecinde olduğunu göstermektedir. Kapitalist, ulus-devletçi uygarlık güçleriyle demokratik uygarlık güçlerinin mücadelesi daha fazla kadın özgürlüğü alanında kendisini gösterecektir. III. Dünya Savaşı olarak patlak veren sistem krizi, daha fazla erkek egemen sistem krizi olduğu anlaşıldıkça kadın özgürlük mücadelesi kendisini daha çok dayatacaktır. Kadınların mücadelesi bu minvalde gelişmektedir. Bu yılki 8 Mart’ın en kitlesel bir biçimde ve yaygın karşılanması böyle bir toplumsal istencin ve tarihsel gidişatın içinde olduğumuzu gösterir. Toplumsal kriz ve sorunlarla bütünleşmiş olan kadın özgürlük sorunu, toplumun demokrasi ve özgürlük sorunu olarak çözümünü ertelemeksizin dayatmaktadır. En erkenden bunun farkına varan ve örgütlenen günümüzde kendi başına toplumsal bir güç olarak harekete geçmiş olan kadınların uyanışı önü alınamaz toplumsal bir devrimdir. 8 Mart görkemi kendi başına kadın devriminin, kadındaki değişimin en yalın ifadesidir. Heyecan ve umut vericidir. İçinde kültürel-sosyal değişimin derinliğini barındırmaktadır. Anda gerçekleşen olay, yeni tarihsel olgular, değerler yaratmaktadır. PKK’nin kuruluşuyla birlikte politik mücadele sahnesine çıkan ve ardından toplumsal bir hareket olma düzeyine varan Kürt kadınlarının gelişimi bir süreci kapsamaktadır. Kürt kadınlarının mücadelesi ve birebir bölge halkıyla birlikte gelecekleri için emek vermeleri, çalışmaları, muazzam bir değişim gücünü açığa çıkarmaktadır. Sadece Arap kadınları baz alınırsa birkaç yılda katettikleri mesafe başlı başına bir devrimdir. Ortadoğu, kadının kapatılmasıyla karanlığa boğdurulmuş, cinsiyetçiliğin en ağır geleneğini yaşar durumda bırakılmış, köreltilmiş bir toplumsal düzeye mahkum edilmişken, uyanan kadın gerçeği bunu bozmuştur. DAİŞ ve her türlü desteği veren en tehlikeli ulus-devleti olan AKP-MHP’nin yayılmacı, soykırımcı, sömürgeci savaşını yenilgiye uğratmak, Kürdistan ve Ortadoğu tarihinde kırılma noktası yaratmıştır. İşte tam da bu noktada bu savaşa Kürdistan dağlarından PAJK ve PKK’li gerilla olarak savaşan kadın gerillaların öncü düzeyinde katılımı, güç ve desteğiyle YPJ’li savaşçılarla DAİŞ’e karşı kazanılmış savaşın etkisi, bugün yeni bir kültüre başlangıç ve beşiklik etmektedir. Her özgürlük mücadelesi bir temele dayanır. Bu doğru bir program, strateji olduğu kadar, zamanında doğru adımları atmaya ve politikada başarılı olmaya bağlıdır. Kadınlar, Rêber Apo’nun kadın kurtuluş ideolojisine dayanarak Ortadoğu’da başarılı pratiğin sahibi olmayı başardığı için ideolojik-askeri-siyasi müdahale ve tasfiye saldırıları kadın devrimini, halkların demokratik devrimini boğma amaçlıdır. AKP düşmanlığının ve dayandığı NATO güçlerinin farkında olan Kürdistanlı ve Ortadoğulu kadınlar, 8 Mart’ta Rêber Apo’nun özgürlüğünü haykırarak, özgürlük çoşkusunu iliklerine kadar yaşayarak, toplumsal mücadele enerjisini yeni bir sinerjiye dönüştürmüştür. Artık kadınların önünde toplumsal sistemini inşa ve her türlü saldırıya karşı savunma görevi vardır. Kadınlar başarmak için hiçbir engel tanımayacaktır.

Kadın mücadelesinin toplumsal mücadeleye etki düzeyi nedir?

Özgürlüğün ruhu kadında bedenleşmiş, erkeğin namusu, malı, mülkü görülen kadın, özgür toplumun kimliği ve kişiliği olarak adeta yeryüzüne yeniden gelmiştir. Kendini yeniden yaratmanın en çarpıcı ifadesi olan mücadeleci kadın duruşu, özgür ve demokratik toplumun da yeniden yaratıcısı olarak tarih sahnesine tüm ihtişamıyla bir kez daha 8 Mart’ta ortaya çıkmıştır. Kuşkusuz tüm 8 Mart alanlarında konuşan kadın yoldaşlarımızın belirttiği gibi kadınlar, özgürlük yürüşünü tek bir günle sembolize etmeyi çoktan aşarak tüm zamanları kadın zamanına dönüştürmenin tarihi yürüyüşü içindedir. 8 Mart’ta ortaya çıkan muhteşem ve heyecan verici dirilik, çoğulculuğa, renkliliğe, farklılığa ve çeşitliliğe dayalı toplumsal kültürel zenginliğin özgür kalınca ortaya çıkan güzelliğiydi. Yaşamı kadın renginde, kadın değerleriyle, duygularıyla, düşünceleriyle inşa ettikçe toplumun canlandığını kimse inkar edemez.

Toplumsal yaşam, ancak kadın özgürlükçü demokratik, ekolojik sürdürülebilir. Başka türlü toplumsal yaşamı savunmak mümkün değildir. Aksini idda edenler, erkek aklı olup egemen erkek sisteminin renksiz, kasvetli, zorba, yalan ve şiddet, acı yüklü insanlıktan çıkmasını savunanlardır. Kadınlar, 8 Mart duruşuyla dünyaya seslenerek, ahlaki ve politik tutumuyla erkek damgalı politikaların kofluğunu, yobazlığını, bağnazlığını, kirli planlarını geçersiz kılmıştır. Bu özgürlük duruşu, bir milattır. Erkek egemen iktidarların tüm cinsiyetçi, dinci, baskıcı politikalarını başarısız kılmıştır. 

Kadınların mücadelesi, 2021 yılı boyunca ulus-devlet iktidarların zor ve şiddete dayalı cinsiyetçi, soykırımcı saldırılarılarına karşı direnerek başarmış ve bu başarıyı 8 Mart’la taçlandırmıştır. Çok açıktır ki, ne denli bedel verirsek verelim kadınlar asla özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Tersine erkek egemen sistemle hesaplaşma öfkesi büyümüştür. 2021 yılı süresince kimyasal dahil her türlü silah kullanarak özgürlük gerillasını, Hareketimizi tasfiye etmeye, yine özel savaş araçlarıyla kadınları, toplumu yıldırmaya çalışan, korkuyla sindirmeye, teslim almaya çalışan AKP-MHP iktidarı ve ihanet ortağı olan KDP başta olmak üzere gerici tüm güçlere karşı Kürdistan dağlarında savaşan gerillalar, toplumun özgürlük ilhamıdır. Başta YJA Star kadın gerilla güçlerimizi ve Colemêrg, Van, Silopi, Şirnex, Amed, Batman, Tatvan, Nusaybin, Rojavayê Kurdistan, Süleymaniye olmak üzere Kürdistan’ın her şehrini kadın özgürlük rengine boyayan tüm kadınları kutluyoruz. Türkiyeli, Avrupalı kadınların coşkusu birlikte mücadelenin gücünü ortaya koymuştur. Kuzey-Doğu Suriye boydan boya kadınların özgür yaşam alanı olarak Ortadoğu’da yeni bir kültürün şekillenmesine yol açtığını göstermiştir. Kürdistan’dan yükselen özgürlük meşalesi Afganistanlı kadınlara direniş umudunu taşımıştır. Zorba, kadın düşmanı Taliban rejimine karşı pankartlarıyla, sloganlarıyla özgürlüğü haykıran Afganistanlı, Filistinli, Hindistan ve diğer coğrafyalardaki mücadeleci kadınlara selam olsun. Bu topraklarda Taliban, AKP gibi faşist iktidarları yıkıncaya dek, DAİŞ gibi katliamcı çeteleri tasfiye edinceye dek aynı ruhla birlikte mücadelemizi büyüteceğimizi belirtiyoruz.

Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) olarak 8 Mart eylemlerinin ortaya çıkardığı sonuçları mücadeleniz açısından nasıl bir yere oturtuyorsunuz?

8 Mart’ta ortaya çıkan mücadele iradesi şimdiden 2022 yılının başarısını belirlemiş, zaferin yolunu göstermiştir. En yaşlısından en gencine kadar 8 Mart alanlarına akan Kürt, Arap, Türk, Ermeni, Süryani tüm halklardan kadınlar, tekçi, faşist AKP-MHP iktidarına tarihi bir ders vermiştir. Türkiye tarihinin en cinsiyetçi, milliyetçi, gerici, baskıcı iktidarı olarak kadın ve halk düşmanı olarak zirveleşen AKP-MHP iktidarının tek alternatifi kadınlardır. "Şimdi Kadın Zamanı" mücadele programıyla yola çıkan Kadın-Yaşam-Özgürlük sloganıyla 2022 yılı mücadelesini karşılayan kadınlar, en devrimci değişim gücüdür. Kendisine inanan, mücadele birliğine, örgütlenmeye ve savunmaya stratejik yaklaşan her kadının, örgütlerin, hareketlerin 21. yüzyılı kadınlar ve halklar lehine çevirebileceğini görmüştür. Kadınlardan başka hiçbir güç, bu kudrette değildir. Savaş politikalarıyla halkları yurdundan eden, çözümsüzlüğe, kaosa sürükleyen, iktidarını güçlendirme pahasına kadınları ezen, toplumu yoksulluğa, açlığa, salgın hastalıklara terk eden ulus-devletçi tüm erkek egemen yapılanmalara karşı 8 Mart, yüzyılımızın isyan tarihidir. 21. yüzyılın dünya insanlık tarihi, kadınların mücadelesiyle yazılacaktır. Bu anlamda 8 Mart sadece bir kutlama değil, kadın olarak varlığını savunmanın ve özgürlüğünü sağlamanın isyanıdır. Kadınlar, toplumsal değişimin aktörüdür, en dinamik devrimci gücüdür. III. Dünya Savaşı gerçeğinin yıkım, göç, yoksulluk, tecavüz politikalarına, kadın şiddetine, iktidarlarca sistematik olarak hortlatılan cinsiyetçi politikalara, polis şiddetine, tutuklamalara karşı kadınları bu denli 8 Martlara taşıyan asıl güç, kadınların özgürlük bilincine, mücadele güçlerine kavuşmalarıdır. Kadınların, Kürdistan’da tamamen toplumsal bir güç olduğu, bölgede ve dünyada da en temel sistem karşıtı hareket olarak yüzyılın politik hattını belirleyen etkili güç olduğu görülmüştür. Kadınlar, artık erkek egemen sistemden hak talep eden olmayacaktır. Kadınlar, gaspçı, sömürgeci erkek egemen sistem, kapitalist, ulus-devletçi bir sistem olarak, militarist, cinsiyetçi sistem olarak aşılmasını hedefleyerek özgürlük, demokrasi, adalet, güzellik yüklü kendi sistemlerini kurup yeni bir toplumu inşa edecektir.

Kadınlar özgür olmadan hiçbir toplumsal özgürlük ve demokrasi sorunun çözülemeyeceği, kadını dışında tutan cinsiyetçi strateji ve politikaların çözüm getirmeyeceğinin bilincinde olan tüm mücadeleci kadınlar, 8 Mart’ta kendisine, yaşama, topluma, doğaya sahip çıkmıştır. İflas eden erkek egemen paradigma ve buna dayalı politikalara karşı şimdi kadın özgürlükçü paradigma, kadın aklı ve politikasının daha etkili eyleme geçme zamanıdır. Bu anlamda Kürt Kadın Hareketimizin başlattığı ‘Şimdi Kadın Zamanıdır’ hamlesi 2022 yılı mücadele hattını belirlemektedir.

8 Mart çoşkusu bu yılki Newroz’a nasıl yansıyacak?

21. yüzyılın kadın özgürlük yüzyılı stratejisini ortaya koyan Rêber Apo, tüm ezberleri bozarak yüzyılı kadın lehine kazanmanın tezini savunduğu gibi kadınlardan çalınan yaşamı demokratik uygarlığın doğuşu olarak yeniden sistemleşmesi olarak ortaya koymaktadır. Kürdistan’da 8 Mart’ta ortaya çıkan coşkulu özgürlük yükselişi, mücadele inancı, berrak düşünceler, diri umutlar, Önderimiz Rêber Apo’yla bütünleşmedir. İmralı’nın parçalanması, Kürdistan, Ortadoğu ve dünyada Rêber Apo’nun özgürlük felsefesiyle buluşan kadınların özgürlük yeminidir. Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen ‘Dem dema azadiyê ye’ hamlesine 8 Mart alanlarından ‘Dem dema jinan e’ sloganıyla katılan kadınlar, Rêber Apo’nun özgürlüğünü, kadının özgürlüğü olarak Newroz’a taşıyacaktır. Şimdiden tüm kadınların Önderlik Newrozunu kutlarız.

Kadınların ve halkların mücadele birliği, faşist rejimi alaşağı edecek güçtedir. Kadınlar, bu mücadeleye öncülük ettiğini ortaya koyarak Türkiye muhalefetine, faşizme karşı olan herkese birlikte mücadele etme çağrısında bulunmuştur. AKP-MHP faşizmine karşı parçalı muhalefete son vererek en geniş demokrasi cephesinde örgütlenerek kazanmanın yolunu göstermiştir. Hakeza 8 Mart alanlarına rağbet eden gençlik, en büyük politik uyanıştır. Kadınlar ve gençlik, devrimci mücadelenin öncüsü, öznesi ve dinamiği olarak bu yılı kesinlikle kazanacaktır. Kürdistan ve Türkiye’de ayağa kalkmış gençlik sistemin tüm tuzaklarından uzak durarak, devrimci saflara akın ederek kendi geleceğini ellerine almalıdır. Toplumsal mücadelemizin atılımcı ruhu olan Kürdistan gençliğini en devrimci duygularımızla selamlıyoruz. Faşizme, ihanete, soykırıma, kadın kırımına, işgale, cinsiyetçiliğe karşı mücadele hattını birlikte çelikleştirmeye çağırıyoruz.