Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi'nin 13’üncü Kadın Konferansı “Umutla yürür, isyanla büyür, direnişle kazanırız” şiarıyla Sancaktepe ilçesinde bulunan Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde siyasi parti ve HDK bileşenlerinin temsilcileri konuşmalarıyla devam etti.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Feride Mertoğlu, dünyanın kapitalist sistemi krizi içerisinde olduğunu belirtirken, kriz karşısında kadın mücadelesinin büyüdüğüne işaret etti. Feride Mertoğlu, “Kadın düşmanlığı had safhada. Karşımızdaki sitemin ne olduğunu biliyoruz. Buna göre herkesi yan yana gelerek mücadeleyi arttırıyoruz. Faşizme karşı demokratik hattı örmemiz gerekiyor. Kürt özgürlük hareketi, Türkiye sosyalist kadın ve feminist hareketin mücadelesi var bu mücadelenin diğer hareketlere ışık olması gerekiyor” dedi.
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Tanya Kara, HDK’nin bir ortak mücadele zemini olduğunun altını çizerek, şunları söyledi: “Filistin’de, Rojava’da dünyanın her yerinde direnen kadınların mücadelesinden bahsediyoruz. Bu mücadeleye saldırıyorlar çünkü biz umudu büyütenleriz. Rojava bir kadın devrimidir bize bu gücü veren kadınlara teşekkür ediyoruz. Sözünüz sözümüzdür. Kobanê direnişinde şehit düşen ve direnen kadınları selamlıyoruz."
Kadınların Kurtuluşu’ndan Gamze Taşçı, “Büyüyen kadın mücadelesini engellemek için ‘jin jiyan azadî’ sloganını engelleyerek ideolojik çizgimize ilişkin operasyon gerçekleştiriyorlar. Bütün bu çabanın karşısında Kürt kadın hareketi, Türkiye kadın hareketi ‘jin jiyan azadî’ ile yol yürümekte kararlı. Bundan sonraki mücadelemiz kadınların kurtuluşunu gerçekleştirecek” diye belirtti.
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Yürütme Kurulu üyesi Tülay Korkutan, kadın mücadelesinin büyütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Yeşil Sol Parti üyesi Oya Jale Uçar ise “Çözüm birlikte mücadele. Erkek şiddetine, ranta, doğa katliamına anca biz dur diyebiliriz. Öz savunma yöntemlerini yaygınlaştırmamız gerekiyor” dedi.
'DEVLETİN İNSAFINA BIRAKAMAYIZ, KENDİMİZE GÜVENMELİYİZ'
HDK’nin 2011 yılında ilk eşsözcülük görevini yürüten siyasetçi Sebahat Tuncel, HDK’nin kuruluş sürecini anımsatarak, “HDK’yi kurarken ‘toplumsal olanı siyasallaştıracağız, siyasal olanı toplumsallaştıracağız’ dedik. Yeni dönemde ise HDK’yi büyütme ihtiyacı olduğunu söylüyoruz” dedi.
Kürt sorununda inkar ve imha politikalarının geçmişten bu yana devrede olduğunu belirten Sebahat Tuncel, bu bakımdan Türkiye’de yaşanan sistemsel krizlerin Kürt sorunundan bağımsız olmadığını ifade etti. Son süreçte yaşanan tartışmalara işaret eden Sebahat Tuncel, “Gelinen aşamada yeni bir durumla karşı karşıyayız süreç var mı yok mu diye. Ama esas olan şu ki; biz yıllarca Kürt sorunu muhataplarıyla çözülür ve Kürt sorununun çözümünde muhatap Sayın Öcalan’dır dedik. Ve devlette son yaşananlarla bu muhataplığı kabul etti. Bir süreç var mı? Yok, görünüyor ama yoksa bile bize sorumluluklar düşüyor. Evet iktidar bugün bunu tekeline almış durumda ki Bahçeli gelip Sayın Öcalan’a ‘gelsin mecliste konuşsun’ diyor. Bu önemli bir şey ama bu nasıl gidecek ve Türkiye halkları bunu nasıl değerlendirecek... Bu kritik bir süreç ve bunu devletin insafına bırakamayız. Bu konuda yıllardır beden ödeyenler bizleriz. İşte tam da bu noktada HDK fikriyatı çok önemli. Bu barış bizim barışımız ve bundan korkmayalım. İktidar bunu tasfiye amaçlı ve Ortadoğu’da ki sıkışmışlıktan dolayı başlatmış olabilir ama bizim için önemli olan bizim programımız. Ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız. Dolayısıyla ona güvenemiyoruz ama kendi politik programımıza güvenmeliyiz ” şeklinde konuştu.
Günümüzde kadın sorunun ideolojik bir sorun olduğunu söyleyen Sebahat Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkek kapitalist sistem kadınların hayatını çalışıyor. Kadının üzerindeki sömürü kaldırılamaz noktada, kadın katliamları kadın kırımına varmış durumda. Êdi besê diyoruz. Özgürlük mücadelesi kadınların özgürlük çığlında yükselecek. Bu sisteme 'dur' demek isteyenler yan yana gelmeli. HDK Kadın Konferansı tarihi dönemeçte gerçekleşiyor. Bu dönemi aşarak halklara barış vadetmek istiyorsak kadın mücadelesini yükseltmemiz gerekiyor. Diz dövmekten yorulduk, bize yaşatılanı hesap soracağız. Geleceği birlikte kuracağız. Zindanda sesi dışarı yansımayan çok arkadaşımız var. Onları daha çok anmak gerekiyor. Kobanê’de direndiler ve başardılar. Selam olsun direnenlere. Biz de başarabiliriz. Yeni yaşamı yaratacağız.”
Konferans, konuşmaların ardından basına kapalı devam etti.