GÖRÜNTÜLÜ

‘Tişrîn Barajı yaşam kaynağımızdır, koruyacağız’

Tişrîn Barajı’nda nöbet tutan ve toprağını, suyunu ve elektriğini koruyan anneler, “Tişrîn Barajı yaşam kaynağımızdır ve biz bu yaşamı koruyacağız” diyor.

Türk devleti ve onun çeteleri, Kuzey ve Doğu Suriye alanlarına yönelik kara ve hava saldırılarını sürdürüyor. Özellikle Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü’ne şiddetli saldırılar gerçekleştiriyor. Tişrîn Barajı, Kuzey ve Doğu Suriye halkının yaşam kaynağı; su ve elektrik buradan temin ediliyor. Bu nedenle halk, su ve elektriğini korumak amacıyla bir aydan beri şehir şehir yürüyerek barajda nöbet tutuyor ve güvenliklerini sağlıyor. 

Barajda zorlu koşullarda nöbet tutan halk, ANF’ye konuştu. 

‘BARAJIMIZI İŞGALCİLERDEN KURTARANA KADAR NÖBETTEYİZ’ 

Cîhan Ehmed: Biz Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîr Kantonu halkı olarak, konvoylarla Tişrîn Barajı’na geldik; suyumuzu, elektriğimizi ve toprağımızı korumak için mücadele ediyoruz. Topraklarımızı savunacağız. Tişrîn Barajı yalnızca baraj değil, bizim topraklarımızdır ve görevimiz onu savunmaktır. Türk işgalci devleti sivil hedeflere yönelik hava saldırılarıyla halkı barajdan uzaklaştırmayı ve işgal etmeyi hedefliyor. İşgalci Türk devleti bilmelidir ki bu baraj, Kuzey ve Doğu Suriye halkının yaşam kaynağıdır. Bu yüzden hiçbir zaman barajımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bu baraj, çocuklarımızın kanıyla korunmuştur ve biz de bu kanı, bu işgalci düşmandan koruyacağız. Biz anneler ve kadınlar olarak, bu barajı korumak için mücadele ederken, devrimci halk mücadelesine katkıda bulunuyoruz. Bir anne olarak, tüm insan hakları örgütlerine çağrı yapıyorum; Türk devletinin sivil halka yönelik saldırılarını durdurun ve hesap sorun. Türk devleti, çocuklardan yaşlılara herkesi hedef alıyor ve her gün katlediyor. Ama biz, birliğimizle kendi topraklarımızı savunacağız. Her gün Tişrîn Barajı’nda nöbetimizi tutmaya devam edeceğiz. Ta ki barajımız işgalcilerden kurtulana kadar.”

‘BU BARAJ YAŞAM KAYNAĞIMIZ’

Leyla Selman: Çocuklardan yaşlılara kadar herkes Tişrîn Barajı’na geldi; çünkü toprağımızı, suyumuzu ve elektriğimizi korumak zorundayız. Türk devleti en ağır teknolojilerle sivillere saldırıyor ve her gün sivillerin katledilmesine sebep oluyor. Ama biz, o bombalar ve uçaklar karşısında korkmuyoruz. Bu saldırılar bizim kararlılığımızı asla kıramaz çünkü bu baraj bizimdir; toprağımızdır, suyumuzdur. Biz anneler olarak buradayız, barajımızı korumak için geldik, hiç kimse toprağımıza el koyamaz. Türk devleti, aç gözlülüğüyle topraklarımızı işgal etmeye çalışıyor. İnsan hakları savunucuları bu zulme karşı çıkmalı, bu devlet cezalandırılmalıdır. Dünya devletleri bilmelidir ki biz toprağımızdan asla vazgeçmeyeceğiz ve bölgemizi korumaya devam edeceğiz. Tişrîn Barajı bizim için bir yaşam kaynağıdır ve biz bu yaşamı savunacağız. Vücudumuzda bir damla kan kalana kadar toprağımızı savunacağız. Yemin ediyoruz; düşmanın topraklarımızı işgal etmesine izin vermeyeceğiz.

‘TÜRK DEVLETİNİN İŞGALİNİ REDDEDİYORUZ’

Şaha Seîd: Tişrîn Barajı bizim için su ve elektrik kaynağıdır. Türk devleti hangi hakla elektrik ve suyumuzu kesmek istiyor? Suyumuzu ve elektriğimizi koruyacağız. Türk devleti, savaş uçaklarıyla sivil hedeflere saldırıyor ve sivilleri katlediyor. Ama bizim irademiz güçlüdür ve o top ve bombalardan korkmuyoruz. Türk devleti, bize yönelik her türlü saldırıyı yapabilir ancak biz yolumuzdan dönmeyeceğiz, toprağımızı savunmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar suyumuzu ve toprağımızı koruyacağız.

Türk devleti başarısız oldu. QSD’ye saldırmaya cesaret edemiyor, bu yüzden sivillere saldırıyor. Türk devleti, Kürtlerin özgürlüğünü istemiyor çünkü Kürt halkına karşı ne kadar suç işlediğini biliyor. Türk devleti artık anlamalıdır ki, bu saldırılar ölüme ve yıkıma yol açıyor. Kirli siyasetini değiştirmeli ve bu savaşı durdurmalıdır. Türk devleti bilmelidir ki biz anneler, Tişrîn Barajı’nda nöbet tutmaya devam edeceğiz, ta ki barajımız kurtulana kadar. Biz anneler ve kadınlar, bu işgali kabul etmiyoruz ve her zaman bu işgali reddedeceğiz.”